Uygun dille kendini ifade etmek

Merhabalar Sevgili Danışan,

Yaşadığınız durum, günlük bir an gibi görünse de sizi ne kadar derinden etkilediğini hissedebiliyorum. Özel bir günde, sevdiğiniz insanların yanındayken, bir videoya dahil olmak ve o görüntüde kendinizi rahatsız hissetmek sizin için farklı anlamlar taşıyor. Aynı zamanda onayınız olmadan paylaşıldığında çok geniş bir kitleye ulaşma ihtimali var. O anın güzelliğinden kopmakla birlikte, kaygı ve huzursuzluk gibi duygulara sebep olabilir.

Bahsettiğiniz gibi, kişi kendini hazırlıksız, kontrolsüz bir biçimde görsel bir içerikte bulduğunda, bu içerik onun için sadece bir görüntü değil aynı zamanda pek çok duygu haline gelir. Üstelik ablanızın, huyunu bildiğiniz şekilde ısrarcı ve inatçı olabileceğini düşünmeniz, bu konuyu ifade etmenin sizde ayrı bir gerginlik yaratıyor olabilir. Burada yalnızca bir videonun paylaşılmasından değil, duygusal ve sosyal etkilerinden de söz ediyoruz.

Bu durumun neden sizi bu kadar etkilediğini anlamaya çalışmak da oldukça kıymetli sevgili danışan. Görüntünüzün nasıl algılanacağı, ne şekilde yansıtılacağı ve sizin buna ne kadar söz hakkı sahibi olduğunuzla da ilgili bir konu. Sosyal medya gibi alanlarda paylaşılan her görsel bir anlam taşır: çoğu zaman insanlar, kendilerini nasıl göstermek istiyorlarsa o çerçeveden paylaşmayı tercih ederler. Siz de, kimi zaman hafif düzenlemeler yaparak daha iyi hissettiğiniz hali oluşturuyorsunuz. Bu, bir çeşit öz bakım ve koruma davranışıdır. Çünkü kişi, kendini nasıl görmek istiyorsa, başkalarının da o haliyle görmesini ister. Filtre veya düzenlemeler, gerçekliği inkâr etmek değil, görüntüye yüklemiş olduğumuz duyguların yönetilmeye çalışılmasıdır.

Beden algısı, kiloya duyarlılık taşıyan bireylerde, sadece dışsal değil içsel de bir deneyimdir. Geçmişte duyulan sözler olabilir, yaşanan utanç anları olabilir. Sosyal karşılaştırmalar olabilir, bugünkü görüntülere karşı çok daha kırılgan ve tetikleyici hale getirebilir bizleri.

Siz de bu noktada, belki geçmişten gelen yüklerle, kendinizi görünür olduğunuzda değersiz ya da savunmasız hissetmiş olabilirsiniz. Özellikle videolar, fotoğraflara göre çok daha fazla detay içerdiği için kişi videodaki kendine baktığında gerçeğe fazla yakın görerek, farkı daha belirgin yaşayabilir.

Bu durumda, duygunuzu içinizde büyütmeden, ablanızla bu konuda nasıl bir iletişim kurabileceğiniz önemlidir. Karşınızdaki kişi sevdiklerinizden biri olduğunda ve inatçılığıyla tanıdığınız biriyse, söylemek istediklerinizle, alacağınız tepki sonucu gerilmeniz doğaldır. Ancak her bir hissiniz çok değerli ve gerçek. O yüzden iletişimimizi kurarken onu suçlamadan sizin için neden bu videonun paylaşımının zorlayıcı olduğunu paylaşıp duyguları açıklıkla ifade etmeliyiz.

Örneğin;

“Doğum günü gerçekten çok güzeldi. Bu güzel anı ölümsüzleştirmen de güzel bir şey. Ama videoda kendimi hiç iyi hissetmediğim bir şekildeyim. Duruşum, görünümüm, farkında olmadan oluşan halim beni çok rahatsız etti. Bu görüntünün sosyal medyada paylaşılması beni duygusal olarak zorlayabilir. Bu yüzden paylaşmamanı rica ediyorum.”

Eğer yeterli gelmez ise,

“Bu videoyu paylaşmasan ama istersen başka bir fotoğraf veya pastanın kesildiği kısım gibi daha genel bir görüntü paylaşsan ben çok daha iyi hissederim.”

Sizin için zor olan bir şeyi dile getirmek, sizin zayıf olduğunuz anlamına gelmez. Sosyal medyada görünmek ya da görünmemek tamamen bir tercih meselesidir. Herkesin de bu konuda kendi sınırlarını belirlemeye hakkı vardır. Önemli olan ise o sınırları suçluluk duymadan net bir şekilde ifade edebilmektir.

Görünür olmak zorunda değilsiniz ama ne hissettiğinizi duymaya herkesin hakkı var. Değerlisiniz ve sürecinizde yanındayım. Cevabım umarım sizin için yeterli olabilmiştir. Tekrar görüşene dek sorularınızı bekliyor olacağım. Hoşça kalın…

Sevgiler,

Psikolog İrem Bor