Uzak mesafe ilişki sorunu
Merhaba Betül hocam, uzun zamandır size yazmıyordum belki unuttunuz olayı bilmiyorum. Uzun zamandır hem iç dünyamda hem de dış dünyamda bir yoğunluk yaşıyordum ama söylediklerinizin kıymetini hiç unutmadım. Mustafa yanıma geldi birlikte dolu dolu 2 gün geçirdik. Birlikte kahvaltı yaptık, yemek yedik hatta evimize dönmeyip son gün sabaha kadar beraberdik yanında o kadar mutlu ve rahattım ki tarif edemem ben kendimi çirkin bulurken onun iltifatları, kendisi açken beni doyurması, beni düşünmesi içim gidiyordu sanki dünya benim etrafımda dönüyor gibi hissediyordum. Bunların yanında o da mutluluğunu o kadar çok yansıttı ki bana bana ait olduğunu hissettim. Yaşadığım şehri gezmek doğup büyüdüğüm yerde anılar biriktirmiş olmamız rüya gibi geliyor hala bana bu güzellikler son buldu ama 2 günün ardından dönmek zorundaydı ağlaya ağlaya ayrıldım yanından 2 günde 24 yıldır yaşadığım hayatı unutturdu bana şimdi sadece onu istiyorum yanımda bomboş geliyor yaşamak fevri düşünüp karar vermek istemiyorum çünkü onunla evlenme kararını almam demek taşın altında çok yorulacağım demek evliliğe, yeni hayata, yeni işe, yeni insanlar, maddi zorluklara alışmam çok zor olacak bunu baştan beri göze alamıyordum zaten ama şimdi düşününce bu kadar birbirini seven 2 insan zorluklar için ayrılıp farklı insanlarla mutlu olabilir mi? Onun yanımda olacağına şüphem yok benim mutluluğum her şeyden önemli onun için ama korkuyorum onunla zaman geçirmek bana güç verdi bu korkunun üstüne gitme gücü ama tam olarak engel olamıyorum. Mustafa tek erkek çocuk ve babasınıı kaybetti haliyle tüm süreç onun omuzlarında olacak ve bunu sonra biz ödeyeceğiz maddi olarak zorlanacağımız bir süreç olacağını kolay olmayacağını söylüyor ben maddi olarak zorluk yaşamış bir kız değilim ayrıca etrafımda maddi olarak güçlü ve benimle tanışmak isteyen insanlar var ailemin de baskıları başlıyor artık küçük değilsin iyi insanlar bir şans ver vs gibi klasik türk ailesi zorbaları bana da başladı bu baskılar karşısında acaba mantık evliliği yapsam daha mı az yıpranırım diye düşündürüyor ama beni Mustafa’dan daha fazla kimsenin sevemeyeceği iyi biliyorum artık bu zorbalıktan kurtulmamın yolu Mustafa’yı anneme anlatmak ama bundan da korkuyorum sosyal medyadan tanıştığım bir ile evlenme kararı alma mı desteklemeyecekler size yazarken fark ettim ben hâlâ çaresizim ne yapmam gerekiyor bilmiyorum ama artık ayaklarım yere bassın istiyorum savrulmak istemiyorum.
Bu soru 22 Ağustos 2025 12:04 tarihinde Psikolog Betül Canbel tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Merhaba Sevgili Beyza,
Yazdıklarını okurken yaşadığın duyguların yoğunluğunu, bir yandan Mustafa’yla geçirdiğin iki günün sana verdiği tarifsiz mutluluğu, diğer yandan da ayrılığın ardından içine düşen boşluğu anlıyorum. Onun yanında geçirdiğin anların sana hayatı yeniden hatırlatması, kendini değerli ve özel hissettirmen, aslında bu ilişkinin senin için ne kadar kıymetli olduğunu gösteriyor. Ancak aynı zamanda aile baskısı, maddi kaygılar ve gelecekle ilgili belirsizlikler de kafanı karıştırıyor. Bu durum çok anlaşılır; çünkü hayatının en önemli kararlarından birini düşünüyorsun ve doğal olarak bu kararı verirken hem kalbin hem aklın arasında sıkışıyorsun.
Öncelikle şunu kabul etmek önemli: Mustafa ile yaşadığın bağ çok güçlü. Onunla olduğunda hayatın renkleniyor, kendini daha değerli hissediyorsun ve bu duygular çok kıymetli. Çünkü bir ilişkide insanı taşıyan şey, birlikte geçirilen zamanın kalitesi ve karşılıklı güven duygusudur. Sen de bu güveni onunla hissetmişsin. Onun seni beslemesi, iltifat etmesi, yanında olduğunda sana kendini özel hissettirmesi aslında senin için sağlıklı bir bağlanmanın göstergeleri.
Buna karşılık aklın sana zorlukları hatırlatıyor:
Yeni bir hayata alışmak, evlilik sorumluluklarını almak.
Mustafa’nın tek erkek çocuk olması ve aile yükünü omuzlaması.
Maddi zorluklarla karşılaşmak.
Ailenin baskıları ve “mantık evliliği” düşüncesi.
Bu kaygılar çok gerçekçi; çünkü evlilik sadece iki kişinin sevgisi değil, aynı zamanda bir hayat ortaklığıdır. Maddi ve sosyal yükler ilişkiye doğrudan etki edebilir.
Ailenden gelen “iyi insanlarla tanış, şans ver” baskısı seni zorlayabilir. Ancak kendine şu soruyu sor: “Ben kalbim istemeden, sırf ailemin istediği için bir evlilik yaparsam, bu evlilik beni mutlu eder mi?” Mantık evliliği yapmak kısa vadede aile baskısını hafifletebilir ama uzun vadede kalbinin sesini susturmak seni daha çok yıpratabilir.
Sen şunu çok net biliyorsun: Mustafa seni seviyor ve sen de onu çok seviyorsun. Ama ilişkiniz uzun mesafeli olduğu için bu sevgi hep bir sınavdan geçiyor. Bu noktada önemli olan, sevginizin günlük hayattaki zorluklara dayanıp dayanamayacağıdır. Çünkü iki gün birlikte olmak çok güzeldi; ama asıl mesele uzun vadede birlikteyken nasıl bir hayat kurabileceğiniz.
Şu an çok yoğun duygular yaşıyorsun. Bu yoğunluk içinde “hemen karar vermeliyim” gibi düşünmek seni daha da çaresiz hissettiriyor. Unutma, önemli kararlar aceleyle değil, sakin düşünülerek alınır. Kendine düşünmek için zaman ver.
Ona hem hislerini hem de korkularını şeffafça anlatabilirsin. “Seni çok seviyorum ama evlilik ve maddi zorluklar beni korkutuyor” demek senin hakkın. Böylece bu sorumlulukları nasıl birlikte taşıyabileceğinizi konuşabilirsiniz.
Annenle ya da ailenle konuşmak gözünü korkutabilir. Ama onları ikna etmenin yolu, bu ilişkiye ne kadar ciddi baktığını göstermekten geçer. Direkt evlilikten bahsetmek yerine “Hayatımda biri var, beni çok mutlu ediyor, tanımanı isterim” gibi daha yumuşak bir giriş yapabilirsin.
“Maddi olarak güçlü insanlarla tanışabilirim ama Mustafa’dan daha fazla kimse beni sevemez” diyorsun. Bu aslında içindeki ikilemi gösteriyor: güvenli bir hayat mı, yoksa sevgi dolu bir hayat mı? Burada şunu unutmaman önemli: Maddi koşullar değişebilir, iyileşebilir; ama gerçek sevgi her zaman bulunmaz.
Bu kadar yoğun kaygı ve ikilemi tek başına taşımak zor olabilir. Bir psikologla sürecini konuşmak, hem aile baskısını yönetmene hem de ilişkin konusunda daha sağlıklı karar vermene yardımcı olur.
Sen aslında çok güçlü birisin. Mustafa ile birlikte geçirdiğin kısa zaman bile sana “ben bu korkuların üstesinden gelebilirim” hissi vermiş. Bu, içindeki dayanıklılığın göstergesi. Korkularını yok sayma, ama onların seni yönetmesine de izin verme. Çünkü kalbinin istediği şeyleri ertelemek seni daha da savurur.
Sevgili danışan, şu an yaşadığın şey aslında kalbinle aklın arasındaki bir çatışma. Kalbin sana Mustafa’yı işaret ediyor, aklın ise riskleri hatırlatıyor. Bu çatışmayı çözmek için zamana, sakin düşünmeye ve açık iletişime ihtiyacın var. Sevgi tek başına yeterli olmayabilir ama güçlü bir başlangıçtır. Önemli olan bu sevgiyi gerçek hayatın koşullarıyla nasıl buluşturacağınız.
Kendine şu soruyu sorarak başlayabilirsin: “Ben korkularımı görmezden gelmeden, Mustafa ile hayatıma nasıl güvenle devam edebilirim?”
Peki senin için en büyük korku hangisi - ailenin onaylamaması mı, maddi zorluklar mı, yoksa uzak mesafenin bir gün ilişkiyi tüketmesi mi?
Umarım cevabım faydalı olmuştur. Değerlendirilmesini istediğin farklı bir soru veya aklına takılanları sorabilirsin.
Sevgiler,
Psikolog Betül Canbel