Uzak mesafe ilişkim
Merhaba Betül hocam Mustafa ile uzak mesefe ilişkimi yaşadıklarımı size anlatmıştım hatırlıyorsanız bir kaç gündür yeni bir mesaj atmak yerine yazdıklarınızı tekrar tekrar okudum düşündüm Mustafa'ya attım ve onunda düşüncelerini merak ettim bir mesaj atmasını istedim belki benim ifade edemediklerimi o ifade eder Mustafa'nin yazdıkları şöyle: Merhaba, ben Mustafa. Seninle yaşamış olduğum duygu durumumu paylaşmak konuşmak ve fikirler almak istiyorum. Ben 29 yaşında Bolu'da oturuyorum. 6 yıl önce internetten Beyza isminde bir kızla tanıştım. Beyza 24 yaşında Erzurumda yaşıyor. Tanıştığımız dönemde ben kpss sınavına hazırlıyordum beyzada üniversite hazırlık için dershaneye gidiyordu. Tanışmamız tesadüf oldu ancak tanıştığımız ilk gün içimde çok güzel duygular hissettim. O gün kendimi kendimi çok mutlu hissettim ve nedenini bilmiyorum konuşmamız bitecek diye çok korktum. Sonrasında konuşmaya devam ettik. Konuştukça daha çok mutlu olmaya hoşlanmaya başladım. Sohbeti beni adate farklı bir dünyaya sürüklüyordu. Onunla konuşmak için her gün can atıyordum. Konuşmalarımız bu şekilde devam etti ve zaman geçtikçe ikimizde birbimizi çok sevmeye başladık, bu dünyada sanki birbimiz için yaratılmıştık. Ancak o dönemde Beyzanin sınava hazırlanıyor olması benim sınava hazırlanıyor olmam ama en önemlisi de bizim çok uzak olmamızdan dolayı ben ilişkimizi bitirmeyi düşündüm. Ve bunu konuştuk ve bitirdik ilişkimizi. 2 yıl boyunca konuşmadık. 2 yıl sonra ben tekrar beyzaya mesaj attım ve tekrar yeniden konuşmaya başladık. Ben niye tekrardan mesaj attım sorusunu soruyor gibisin, benim içimde kalan bir ukte olmuştu Beyza aklıma geliyordu ve onu çok özlüyordum. Bu süre zarfında bir de babamı kaybettim. Duygusal olarak çöküntü halindeydim bunun etkisi olmuş olabilir belki ama ben gerçekten de çok özlüyordum ve yeniden konuşmak istiyordum. Biz yeniden konuşmaya başladık. O günden beri konuşuyoruz şu anda. Bu son geçen 4 yılımızda sürekli konuştuk.Geçen yıllarda benim beyzaya olan sevgim sürekli arttı. Onunla konuşmak bana çok iyi geliyor, şunu biliyorum ki bu hayatta konuşmaktan keyif aldığım tek kişi bile diyebilirim. Ben de değeri o kadar fazla ki kendimden çok düşünüyorum kendimden çok ona değer veriyorum. Kılına zarar gelse canım yanıyor.Benim bu hayatta en çok yanımda olan beni hiç bir zaman yalnız bırakmayan, sevincimde üzüntümde telaşımda heyecanımda yanımda olması beni çok mutlu ediyor.Bu geçen süre zarfı boyunca ben beyzayı çok yıpratıp çok uzdugumu düşünüyorum ve bunu hissediyorum.4 yıl boyunca ben ilişkimiz adına bir ileri adıma hiç bir zaman geçemedimmBu süre zarfında hayatta yaşadığım inişli çıkışlı çok dönemlerim oldu. Kendimi psikolojik olarak o dönemde ne yaşadığım hususunda kendim bile adını koyamiyorum. Ben bunlar içersinde boğulurken bunları çözmeye çalışırken cozemezken yada çözüm yolunu bırakıp kendimi tamamen salıp gitmişken beyzayı ihmal ettim. Onunla gelecek adına bir hamle yapamadım. Bunu o dönemde de çok düşündüm. İleri bir adım atmayı çok istedim ancak kendime olan özgüven eksikliğim, uzak olmamız, ileride bir evlilik yolu olması durumunda Beyza ile Bolu'da yasacağımızı düşünerek beyzayı boluya getirip mutlu edememek....Bunların hepsini çok çok düşündüm ve bunların içinde boğuldum kaldım. Yaptığım en büyük hatalardan biri bu düşüncelerimi korkularımı açık açık Beyza ile konuşamadık. Ben bunları kendi içimde yaşamayı tercih etmişim hep. Beyza bana napacaz böyle dedikçe ben bir türlü iki yol için bir şey yapmadım. Bundan dolayı çok pişmanım ama o dönemde ki psikolojimi kendim bile anlamıyorum. Şu anki zamana gelince Beyza ile konuşmaya devam ediyoruz. Artık önümüzde bir tercih yapmamız gerektiğini düşünüyoruz. Bunun için sana bir şeyler danışmak istiyorumBen Beyza ile bu hayatı yaşamak istiyorum. Bunu çok istiyorum. Ama beni düşündüren, bizi düşündüren bir çok konu var. Bizim uzak olmamızdan dolayı evlilik yolunda işimizin çok daha zor olması, bunun içerisinde hem maddi hem de manevi kaygılar. Bizim şu ana kadar yıllarca konuşuyor olmamıza rağmen sadece 2 saat birlikte yüz yüze görüşüyor olmamız. aslında yüz yüze görüşmemizin az olması beni aşırı tedirgin etmiyor ben onu tanıdığımı düşünüyorum ancak yine de aynı eve girmek aynı olmuyor. Beyzanin ailesini durumu bilmemesi ve ailesininde çevremizdekilerinde internetten tanıdığımızi öğrenince vereceği tepkiler. Bu tepkileri ben çok fazla önemsemiyorum ancak Beyzanin ailesi için olan kısım benim içinde çok önemli çünkü o süreçte o fazladan bir yük almış olacak , ben tabiki de her zaman onun yanındayım ve destek olmak adına elimden geleni yapacağım ama bunun ne kadar yeterli olacağını hususuda var. Maddi olan kısım var bir de . Bizim bu süreci atlatmak için maddi gücümüz hiç yok. Ve süreçten sonra da maddi olarak çok sıkıntı yaşayacağımız bir döneme gireceğiz, bu durumunda huzurumuzu bozmasndan korkuyorum. Sayacagimiz çok fazla nedenler var ama benim için en önemli olan şey Beyza ile evlilik yoluna girip bütün zorluklara aştıktan sonra mutlu olamamak. Evet hayatımızda bu durum her zaman bir ihtimal ancak bizim bunu yaşamamız durumunda onun hayatını tamamen değiştirip çok uzak bir yere boluya getirip kendi hayatından koparıp daha sonra mutsuzluğunu görmek benim bu hayatta isteyeceğim en son şey.Dediğimiz gibi bu ihtimal herkesin hayatında var ancak biz de olması durumunda çok çok daha fazla büyük bir enkaz olacağını düşünüyorum.Bunlar bizi düşündüren şeyler.Bu yazdığım şeylerden sonra o kadar zorluk varsa neden diye soracak olursan, onu hayatımın aşkı olarak düşünüyorum, onsuz bir hayat hayal bile edemiyorum, bende ki şu anki konumu hayatımın merkezi durumunda. Onsuz olduğum bir durumda mutlu olacağımı düşünemiyorum bile. Onu gerçekten çok çok seviyorum ve değer veriyorum.Yaşadığım bu karamsar durumunda seninde desteğini almak istiyorum ve düşüncelerini merak ediyorum.Aslında anlatacağım daha çok çok şeyler vardır ancak şu anda aklıma gelen bunlar. Senin bana bir sorun olman durumunda bunu içtenlikle cevaplayacagim.
Bu soru 10 Mayıs 2025 13:31 tarihinde Psikolog Betül Canbel tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Merhaba sevgili danışan,
Yazdıklarını ve özellikle Mustafa’nın içten, uzun ve samimi ifadesini okuduktan sonra bu ilişkinin sıradan, yüzeysel bir bağ olmadığını; zaman içinde defalarca dönüşen, derinleşen ve iç içe geçen birçok duyguya ev sahipliği yapmış bir ilişki olduğunu çok net görebiliyorum. Mustafa’nın bu kadar kapsamlı yazabilmesi, senin bu zamana kadar ona sunduğun alanın, sabrın ve güvenin bir sonucudur. Herkes duygularını bu kadar detaylı ve dürüst biçimde dile getiremez. Özellikle ilişkilerde sorumluluk almakta zorlanan kişiler çoğu zaman ya duygularını bastırır ya da geçiştirir. Ama bu soru onun seninle kurduğu ilişkinin hafife alınamayacak kadar kıymetli olduğunu gösteriyor.
Öncelikle şu önemli: Mustafa sana olan sevgisini hiçbir şekilde inkâr etmiyor; aksine senin hayatındaki yerini “hayatımın merkezi” diyerek tanımlıyor. Bu ifade, onun için senin ne kadar özel olduğunu, yalnızca bir partner değil, duygusal olarak sığındığı, değer verdiği, güvendiği biri olduğun anlamına geliyor. Ancak dikkat çekilmesi gereken şey şu: Bu kadar derin sevgiye rağmen, yıllardır birlikte olunan bir ilişkide eyleme geçilmemiş olması… Yani duygular güçlü olsa bile onları hayata taşıyacak adımlar eksik kaldığında ilişki, zamanla yoran bir döngüye dönüşebilir. Senin yaşadığın tam olarak da bu olmuş aslında. Sevilip değer görüyor olsan da bu değer sana güven, huzur, plan, birlikte yaşanan anlar, yan yana olunan zamanlar olarak yansımadı. Mustafa’nın da dediği gibi o bu süreçte içsel olarak çok karışık dönemlerden geçmiş, ama ne yazık ki bu karmaşayı seninle paylaşmamış. Ve işte burada gerçek mesafe ortaya çıkıyor: Sadece kilometrelerle değil, duygusal olarak da mesafe büyümüş.
Mustafa’nın yaşadığı travmalar –özellikle babasını kaybetmesi– onun duygusal dayanıklılığını sarsmış olabilir. Ailesine olan sorumluluklar, içten içe yaşadığı özgüven eksikliği, kendini yetersiz hissetmesi gibi duygular onu bir noktada “birlikte bir hayat kuramayız” düşüncesine itmiş. Fakat o da fark etmiş ki, zaman geçiyor ve içindeki sevgi kaybolmuyor. Aksine bu sevgi onun en sağlam dayanaklarından biri hâline gelmiş. Bu, birçok insanın yaşayamayacağı kadar kıymetli bir bağ. Ancak şu anda geldiğiniz noktada yalnızca sevginin değil, gerçekçi bir yol haritasının da olması gerekiyor.
Senin yıllar içinde yaşadığın şey sadece bir ilişkinin gecikmiş olması değil; aynı zamanda kendi içinde sürekli beklemek, sabretmek, açıklama beklemek, çaba göstermek, karşılık görememek ve bütün bunların sonunda “Acaba ben mi fazla istiyorum?” duygusuyla mücadele etmek olmuş. Bu duygular bir kadının duygusal yükünü oldukça artırır. Ve Mustafa da artık bu yükün farkında. Belki geç fark etti ama bu fark ediş yine de çok değerli. Çünkü bir erkeğin “sana yük oldum, seni ihmal ettim, içimde yaşadım, seninle paylaşmadım, adım atmadım ve pişmanım” demesi kolay bir şey değildir. Fakat burada yine de senin kendine şu soruyu sorman çok önemli: Bu açıklamalar içimdeki yorgunluğa iyi geldi mi? Yoksa hâlâ bir kırgınlık taşıyor muyum?
Mustafa’nın seni Bolu’ya getirip mutlu edememekten korkması, aslında onun sadece kendiyle değil, senin hayatınla ilgili de çok fazla sorumluluk hissettiğini gösteriyor. Bir yandan sana zarar vermek istemiyor, diğer yandan senin ona olan güvenini sarsmak istemiyor. Ama bu iki duygu arasında kalakalıyor. Tam da bu nedenle yıllarca adım atamamış. Ancak şu anda seninle konuşması, birlikte karar almak istemesi, artık bir yol çizme isteği duyması bir dönüm noktasına işaret ediyor.
Senin için şu anda yapılacak şey, bu ilişkinin geleceğine karar verirken duygular kadar somut koşulları da değerlendirmek. Duygular güçlü olsa da, ilişkinin yürümesi için gerekli olan güven, iletişim, karşılıklı yük paylaşımı ve ortak yaşam planı olmadan uzun vadede bu bağ sağlıklı ilerlemeyebilir. Bu noktada şu konuları Mustafa ile birlikte dürüstçe konuşmanız faydalı olur:
Dört yıl içinde sadece 2 saat görüşmüş olmanız, ilişkide fiziksel bağın çok sınırlı kaldığını gösteriyor. Bu da ilişkinin gerçek hayattaki dinamiğini tanıyamamış olmak anlamına gelir. Mümkünse en az birkaç günlük bir buluşma organize ederek birlikte nasıl vakit geçirdiğinizi, günlük yaşamda nasıl hissettiğinizi deneyimleyin. Bu buluşma aynı zamanda ilişkinin duygusal yükünü de hafifletir.
Ailelerin bu ilişkiden haberdar olması, ilişkinin gizli ya da “yarım” olma hissini ortadan kaldırır. Ailenin ilk anda vereceği tepkiyi bilmek zor olabilir ama onları sürece dâhil etmek senin içsel olarak daha özgür hissetmeni sağlar. Mustafa’nın da dediği gibi, tepkilerden korkmak yerine birlikte bu süreci yönetmeye çalışmak çok daha güçlü bir bağ yaratır.
Evlilik çok güçlü bir karar ve sadece duygularla alınmamalı. Bolu’ya taşınmak, orada bir hayat kurmak, ekonomik koşullar, iş bulma süreci gibi birçok gerçekçi konu var önünüzde. Bunları birlikte konuşmak, hesap yapmak, planlamak gerekiyor. Kim neyi karşılayacak, nerede çalışacaksınız, ilk 6 ay nasıl geçecek gibi sorulara net cevaplar bulmak sizin geleceğe güvenle bakmanızı sağlar.
Senin yıllarca yalnızca bekleyen, sabreden, anlamaya çalışan taraf olduğun bir gerçek. Artık bu yükü paylaşmanın zamanı geldi. Bu ilişkide senin kadar Mustafa’nın da sorumluluk alması, kendi duygularını, korkularını, hayallerini açıkça ifade etmesi çok önemli. Aksi hâlde yine aynı döngüye girmeniz mümkün olur. Bu nedenle şimdi onun aktif, paylaşan, planlayan bir partner olma çabası göstermesi gerekiyor.
Sevgili danışan, sen yıllardır bir ilişkiyi ayakta tutmak için gereken duygusal emeği tek başına taşıdın. Bu seni yormuş olabilir ama aynı zamanda ne kadar güçlü ve kararlı biri olduğunu da gösteriyor. Mustafa’nın yazdıkları onu yargılamak yerine anlamaya çalıştığını, içinden geçenleri duyduğunu ve ilişkiye dair bir karar alırken tek başına değil birlikte düşünmek istediğini gösteriyor. Bu çok kıymetli bir yer. Fakat sevgi ne kadar büyük olursa olsun, eğer iki taraf da aktif olarak bu sevginin gereklerini yerine getirmezse, ilişkiler duygusal bir ağırlığa dönüşebilir. O yüzden şu anda senin en çok ihtiyaç duyduğun şey, güven ve somut adımlar.
Sana son olarak şunu sormak istiyorum: Eğer şu anda her şey mümkün olsaydı, tüm engeller ortadan kalksaydı ve sadece hislerinle karar verseydin bu ilişkiyi devam ettirir miydin? Eğer cevabın evetse, bu sevgiye bir şans daha verilebilir. Ama eğer cevabın “bilmiyorum, hâlâ yorgunum, içimde bir kırgınlık var” ise, o zaman bu duygularını da açıkça dile getirmen, belirsizlikleri konuşman gerekiyor. Çünkü gelecekte bir hayat kurmak istiyorsanız, sadece umut değil, birlikte kurulan bir plan da şart.
Umarım cevabım faydalı olmuştur. Değerlendirilmesini istediğin farklı bir soru veya aklına takılanları sorabilirsin.
Sevgiler,
Psikolog Betül Canbel
O kadar zor bir dönemden geçiyoruz ki elimizden tuttuğunuz için çok teşekkür ederim her söylediğiniz çok kıymetli benim için abla tavsiyesi olarak alıyorum.
Yorumlar
Psk. Betül Canbel
Merhaba Sevgili Danışan, Geri dönüşleriniz için çok teşekkür ederim. Bir sorunuz olduğunda buradayız. Sevgiler, Psikolog Betül Canbel
13 Mayıs 2025 10:22