Romantik İlişkiler

Uzak mesafe ilişkimde yaşadıklarımı çözemiyorum?

Gizli Kullanıcı5 Ağustos 2025 16:08

Merhaba hocam ben bundan 6 sene evvel birini sevmiştim karşılıklı ozamanlar 20 yaşındaydım. O da 18 di. Ama kendime guvenemesigimden ondan hoslanmiyomusum gibi davrandım. Aslında onu seviyodum bile ama çocuk tam tersini anlamıştı işte. İçimde kalmıştı onla yasayamadiklarimiz ve soyleyemedimlerim.sonra aradan 6 sene geçti ve ben sanaldan bı çocukla tanıştım benden beş yaş küçük. Uzak mesafedeydik. Hiç bulusmadik ama ben çok beklentiye girip aşırı anlam yukledim. Ama malesef ki olmadı beni hicc anlamadi hep çocukça ergence söylemlerde bulunup güldü . Ciddiye almadı. Onunla konuştuğum sürelerde bana geri donmediginde ( mesajlara ya aramama) aşırı derece sinirlenip uzunca mesajlar atıp ona hakaret ediyodum. Ya da sadece asagiliyodum. Kucumsuyodum. Beni kaç kere engelledi bu olaylar üzerine ben de hak etmedim değil aslında çünkü durup dururken ona satasip bana yazmasını istiyodum. Hep o ilk mesajı Atsın ben onun aklına geleyim diyodum. Sonra işte beni engelleyince resmen dönüp kaliyodum agliyodum stres yapıyorum üzüntü çöküyordu üzerime sanki gerçekte sevgilimmis de ayrilmisiz gibiydi. Ona kendimi anlatmaya çalışıp başka yerlerden ulasiyodum ama geri donmuyodu beni daha da tetikliyodu bu yaptiklari. Şimdi konusmuyoruz asla olurumuzda yok zaten. Bunu baya geç anladım. Aslında en baştan biliyordum da işte görmezden geldim. Bana uygun olmadığıni en baştan biliyodum. Ama oldurmaya calistim. Hem uzaktij bgya hem de. Belki bunu basarirsak güzel bı aşk yaşarız sandım. Özel biri haline getirdim onu kendimce ama hiç öyle değilmiş. Sizce bunları neden yaşadım ben ? Neden bu kadar tepki veriyordum ona ?

Bu soru 7 Ağustos 2025 22:31 tarihinde Uzman Klinik Psikolog Aslı Soylu tarafından cevaplandı.

  • Cevaplandı

  • Paylaş:

Öncelikle Merhabalar,


İçtenliğinizle kurduğunuz bu paylaşım, yaşadığınız duyguların ne kadar yoğun ve derin olduğunu bana çok açık bir şekilde hissettiriyor. Sanki zamanla birikmiş, bastırılmış duygular bugünlerde iç sesinizde daha yüksek sesle konuşmaya başlamış gibi… Bir yandan neden böyle hissettiğinizi anlamaya çalışıyor, bir yandan da geçmişin izlerini bugünün ilişkilerinde fark ediyor gibisiniz. İçinizdekileri bu kadar açık ve dürüst paylaştığınız için öncelikle teşekkür ederim; çünkü çoğu kişi, kendine dahi itiraf edemediği duyguları bu netlikte görünür kılmakta çok zorlanır.


Kelimelerinizden şunu seziyorum: Geçmişte yarım kalmış bir duygu, dile getirilemeyen bir sevgi hâlâ sizinle birlikte taşınıyor gibi. İlk aşkta, karşı tarafa duygularınızı açıkça gösterememenizin altında, belki de derin bir reddedilme korkusu, belki de yeterince sevilmeye dair bir güvensizlik hissi vardı. O dönemde kendinizi geri planda tutmanız, bir savunma refleksi gibi olabilir; “ya yanlış anlaşılırsam, ya yara alırsam?” duygusu insanı kolayca sessizliğe itebilir. Ancak bu bastırılan hisler zamanla içte bir tamamlanmamışlık duygusu bırakabilir ve başka ilişkilerde tekrar tekrar gün yüzüne çıkabilir.

Aradan yıllar geçtikten sonra, hiç yüz yüze gelmediğiniz biriyle böyle güçlü duygular yaşamanız bu nedenle hiç şaşırtıcı değil. Karşınızdaki kişi belki fiziksel olarak yakın değildi ama siz zihninizde ve kalbinizde onunla kurduğunuz bağ üzerinden geçmişin duygusal boşluklarını doldurmaya çalıştınız. Kimi zaman yaşanmamış bir sevgi, gerçek bir bağdan çok daha güçlü hissettirebilir; çünkü içinde hem hayal, hem özlem, hem de “yarım kalanı tamamlama arzusu” vardır.


Bu bağlamda, o kişiden beklediğiniz şey sadece mesaj atması ya da sizi ciddiye alması değildi aslında… Belki de çocukluğunuzdan veya gençliğinizden taşıdığınız “değerli miyim, önemli miyim?” sorularına bir yanıt arıyordunuz. Karşılık bulamadığınızda da hissettiğiniz öfke ve hayal kırıklığı, sadece o ana değil, geçmişte bastırılmış duygulara da temas etmiş olabilir. Öfke bazen dışarıya taşan bir çağrıdır: “Beni gör, beni anla, ben de bir şey hissediyorum…” demenin en savunmasız ama en çarpıcı hali…

Ona yönelttiğiniz küçümseyici sözlerin, engellenme anlarındaki tepkilerin, aslında içten içe hissettiğiniz değersizlik duygusuyla da bir bağı olabilir. Çünkü çoğu zaman insan en çok, içten içe sevilmeyi en çok istediği kişiye karşı kırıcı olur. Belki de bir noktada, onu küçümseyerek içten içe "beni görmüyorsan, ben de seni küçültürüm" diyordunuz. Bu da bir tür savunma mekanizmasıdır aslında. Ve bu savunmaların, zamanla kişiyi kendisiyle de çelişkiye düşürdüğü anlar çok olur. Bunu fark etmiş olmanız çok kıymetli bir içgörüdür.

Şunu da unutmamak gerek: Sanal ya da gerçek, her ilişki bize kendimizle ilgili bir şey öğretir. Belki de bu deneyim, hayatınıza “yanlış insanı seçmekten çok, kendi iç dünyanızı tanımak için geldi. Bu yaşadıklarınız, yalnızca bir insanla yaşadığınız kısa bir iletişim değil, aynı zamanda içinizde çok daha eskiye uzanan duyguların dışavurumuydu. Önemli olan; bu karşılaşmanın sizde neye dokunduğu, hangi ihtiyacı açığa çıkardığı ve bundan sonra bu ihtiyaca nasıl sahip çıkacağınız.

Böyle bir dönemde kendinize biraz daha nazik yaklaşmak çok kıymetli olur. Belki kendi içinizde bastırılmış duygulara yer açmak, geçmişteki “kendini anlatamayan” halinize sarılmak, hatta ona mektup yazmak iyi gelebilir. Sadece yaşadıklarınızı değil, o anlarda ne hissettiğinizi, hangi ihtiyaçlarınızın karşılanmadığını kendinize dürüstçe anlatmak… Bu, içinizdeki bazı düğümlerin çözülmesine yardımcı olabilir.


Ve evet, bazen insanlar hayatımıza uzun süre kalmak için değil, bazı şeyleri fark ettirmek için uğrarlar. Bu kişi de size belki kendi değerinizi bir başkasının ilgisine bağlamamanız gerektiğini, “önce kendinizi görmeniz” gerektiğini öğreten bir kırılma noktası olmuş olabilir. Şimdi, geriye dönüp bakınca “zaten olmazdı” dediğiniz yerde, kendinize şu soruyu da sorabilirsiniz: “Ben artık neye izin vermemeyi öğreniyorum?”

Unutmayın, her fark ediş bir iyileşme başlangıcıdır. Ve siz bu farkındalıkla, hem kendinize hem de gelecekteki ilişkilerinize çok daha sağlıklı bir zemin hazırlamış oluyorsunuz. İçsel yolculuğunuzun bu döneminde, kendinizi yargılamadan, merakla ve şefkatle izlemek en büyük desteğiniz olabilir.

Yanınızda olduğumu bilmenizi isterim.


Sevgiyle Kalın,

Uzman Klinik Psikolog Aslı Soylu

Cevaplanmış benzer sorular