Psikoloji

Uzak mesafe ilişkisi Beyza -Mustafa

Gizli Kullanıcı23 Mayıs 2025 20:06

Danışan Betül Canbel Öncelikle yazdıklarınız için ve yorumlarınız için çok teşekkür ederim. Biz Beyza ile ilişkimizi bu kadar açık açık derinlere inerek kimse ile şu ana kadar paylaşmadık, bu süreçte destekleriniz için teşekkür ederim. Evet gizli cümle olarak aldığınız "yetebilmek" kelimesi aslında benim sadece Beyza üzerinde değil hayatım boyunca kendi içimde çeliştiğim bir konu. Sadece ilişki anlamında değil şu ana kadar hayatımda başarılı bir hayatım olduğunu düşünmüyorum ve bu hissi yasayamiyorum. Meslek olarak güzel bir mesleğimin olduğunu düşünüyorum, elektrik mühendisiyim. Ancak öğrenim yıllarında da daha sonra ki iş hayatımda da ciddi bir özgüven eksikliği ve bunun yanında da başarılı olmak isteyen ancak bunun için adımlar atamayan, atmayan biri olarak görüyorum kendimi. Meslek hayatımda sadece his olarak değil gerçekten de bir başarı anlamında bir durum görmüyorum, geleceğe dair kendimde mesleki bir gelecek göremiyorum. Bunu şu yüzden anlatıyorum, benim bu hayatımda yaşamış olduğum bu eksikliklerin ilişkime de olumsuz yansıdığını düşünüyorum. Evet maddiyat hususu gerçekten de beni çok tedirgin eden bir konu. Söylemiş olduğunuz konusunda size katılıyorum, yük iki kişi tarafından ortaklaşa paylaşılacak bir durum. Ancak önümüzde gerçekleri değerlendirmemiz gerektiği zaman benim maddi durumum şu anda çok elverişli değil hem süreci hem de süreç sonunda ki durumda ciddi bir maddiyat sorunu olacağını görüyorum, bu durumda birlikte paylaşmamiz gerekecek bu durumu ama diğer yazımda da belirtmiş olduğum gibi Beyzanin istemediği bir işte çalışmanı istemiyorum çünkü onu tanıyorum bu durumda bana söylemese bile çok mutsuz olacağını biliyorum. Kendi mesleği hususunda bir iş bulması şu anki ülkemiz şartlarında çok zor gözüküyor. Bu durumlarda beni tedirgin etmiş oluyor . Birlikte yük paylaşmak kelimesine katılıyorum ancak Beyzanin hiç şehir dışında yaşamamış olması ve bütün hayatından koparak yanıma gelmesi durumunda zaten Beyza çok fazla bir yük almış olacak. Bu durumda da benim onunla bunu paylaşabilmem için diğer yükleri de ben almam gerekiyor ki Beyzanin üzerine daha da yuk ekleyerek onu mutsuz etmek istemiyorum. Bilmiyorum belki de yanlış düşünüyorum ancak bu şekilde düşünüyorum. Söylemiş olduğunuz gibi bir kağıda düşüncelerimi aktaracağım, bunun olması size kendimi de daha iyi ifade etmeme de yardımcı olacağını düşünüyorum size içtenlikle yazıyorum ancak kelimelerle kendimi çokta ifade edemediğimi de düşünüyorum.

Bu soru 24 Mayıs 2025 12:48 tarihinde Psikolog Betül Canbel tarafından cevaplandı.

  • Cevaplandı

  • Paylaş:

Merhaba Sevgili Mustafa,


Yazdıklarını dikkatle okudum. Anlattıklarında hem hayatına hem ilişkine duyduğun özeni hem de iç dünyandaki çatışmaları anlıyorum. Beyza ile ilişkiniz, yalnızca bir sevgili ilişkisi değil, aynı zamanda senin içsel dünyanda birçok değeri temsil eden, hayatına yön veren bir bağ olmuş gibi görünüyor. Bu ilişkinin seni dönüştürdüğünü, yüzleşmekten kaçındığın taraflarınla tanıştırdığını ve seni derin bir içsel yolculuğa çıkardığını görebiliyorum. Bu yolculuğun her adımı kıymetli çünkü seni sadece ilişki bağlamında değil, birey olarak da geliştirme potansiyeli taşıyor.


Yazdığın soruda geçen “yetebilmek” ifadesi, sadece Beyza'ya değil, hayata, kendine, geçmişine, ailene ve işine dair taşıdığın bir yükü temsil ediyor olabilir. Bu sözcüğün içeriğinde hem bir özlem hem de bir yetersizlik hissi yatıyor. “Yetebiliyor muyum?” sorusu, birçok insanın hayatı boyunca kendine sorduğu temel sorulardan biridir ve senin bu kadar erken yaşta bunu bu kadar derin sorman, içgörünün ne kadar yüksek olduğunu gösteriyor. Elektrik mühendisi olduğunu, objektif olarak baktığında toplumun gözünde saygın ve iyi bir mesleğe sahip olduğunu belirtmişsin. Fakat buna rağmen içsel olarak tatmin olamaman, başarının dış kriterlerle değil, içsel dengeyle ilgili olduğunu çok güzel anlatıyor aslında. Başarılı hissetmek için önce kendi iç dünyanda “ben bu yoldayım ve bu yol benimle uyumlu” diyebilmek gerekiyor. Senin bu noktada yaşadığın şey, bir nevi içsel yönsüzlük hissi gibi.


Bu yönsüzlük hissi ise yalnızca işle ya da statüyle değil, çocukluktan gelen değer görme biçiminle de ilintili olabilir. Eğer bir birey çocukken duyduğu sevgi, onay ya da başarı algısı üzerinden yeterince “değerli” hissedemediyse, yetişkinlikte kendisini sürekli “daha iyisini yapmalıyım” zorunluluğuna iter. Bu durum da seni sürekli bir mücadeleye, asla yeterli olamama hissine ve dolayısıyla özgüven eksikliğine götürebilir. Bu noktada sana şunu hatırlatmak isterim: Kendine yeterli olamamak, aslında çevrenin seni nasıl tanımladığına fazla kulak vermekten kaynaklanabilir. Kendi iç sesinle arandaki bağı güçlendirdikçe “başarı” tanımın da senin gerçek ihtiyaçlarına göre şekillenmeye başlayacaktır.


İlişki boyutuna geldiğimizde ise, senin “Beyza’ya yetebilmek” konusundaki hassasiyetin aslında onun ihtiyaçlarını küçümsememenin ve onun için fedakârlık yapma isteğinin bir yansıması. Ancak burada da dikkat etmen gereken bir durum var: Onun adına fazla düşünmek, onun duygusal ve fiziksel sınırlarını aşan bir sorumluluk yüklenmene neden olabilir. Yani onun Bolu’ya gelmesinin zorluğunu fazlasıyla zihninde büyütüp, onun adına da senin endişelenmen, ilişkinizdeki duygusal dengeyi bozabilir. Beyza’nın bu değişime hazır olup olmadığını, neleri göze alabileceğini sen değil, onun kendisi ifade etmeli. Çünkü onun adına korkular üretmek, bir noktada onun iradesini yok saymak gibi de algılanabilir.


Birlikte kuracağınız hayatın zorluklarını düşünmen çok doğal. Maddi koşullar, şehir değişikliği, meslek sahibi olamama ihtimali elbette önemli. Ancak sağlıklı ilişkilerde bu zorluklar birlikte çözülür. “Ben tüm yükü almalıyım” demek yerine, “Nasıl birlikte taşıyabiliriz?” sorusunu sormak hem seni hem Beyza’yı rahatlatacaktır. Beyza’nın istemediği bir işte mutsuz olacağını düşündüğünü söylüyorsun. Bu düşünce elbette kıymetli ve empati içeriyor. Ancak Beyza’nın da bu konuda ne hissettiğini, gerekirse kendi kararıyla zorluklara katlanıp katlanamayacağını konuşmanız gerekir. Bazen bir ilişkide fazla koruyucu olmak, karşı tarafın gelişim alanlarını daraltabilir. Oysa ki Beyza’nın hayatı da tıpkı seninki gibi değişkenlik gösterebilir ve zorlanma ihtimali kadar, gelişme, güçlenme ve yeni beceriler kazanma ihtimali de vardır.


Kendine zaman zaman yükleniyor ve “neden harekete geçemiyorum?” diye sorguluyorsun. Burada kendini daha fazla suçlamak yerine şefkatle yaklaşmanı öneririm. Çünkü senin hikayende dikkatimi çeken şey; harekete geçmeyi istemen ama iç dünyandaki çelişkilerin seni durdurması. Bunu yaşayan çok insan var. Bu sadece bir kararsızlık değil; aynı zamanda içinde bastırılmış kaygıların, belirsizliğe karşı toleransının ve geçmişten getirdiğin özgüven sorunlarının bir birleşimi olabilir. Bunu çözebilmek için kendine sorman gereken sorular şu olabilir: “Ben neden bu adımı atarken, en kötü ihtimalleri düşünüyorum?”, “Ya başarısız olursam değil de, ya mutlu olursam?” gibi alternatif bir düşünce kurabilir miyim? Çünkü zihin çoğunlukla geçmiş deneyimlerden hareketle geleceği okur. Eğer geçmişte başarısızlık, yetersizlik, hata yapma korkusu varsa; zihin bunu tekrar yaşatmamak için “hareketsizliği” tercih eder. Senin kendini yargılaman değil, anlaman gerekiyor. Hangi duygunun seni tuttuğunu bilirsen, onunla başa çıkma gücün de artar.


Aynı zamanda Beyza’yla ilgili “o zaten büyük bir yük alacak, ben ona destek olmazsam çok üzülür” diyorsun. Bu düşünce tarzı oldukça duygusal ama bir o kadar da yorucu. İlişkilerde eşitlik yalnızca maddi değil, duygusal olarak da paylaşım gerektirir. Beyza, kendi hayatına dair bir karar verip şehir değişikliği yapmayı göze alıyorsa, bu onun olgunlaşma yolculuğunun bir parçasıdır. Onun yerine bu kararı senin veriyor olman, farkında olmadan “sorumluluk almaması” gibi bir sonuç doğurabilir. Oysa birlikte yaşanacak bir hayat, iki kişinin de karar süreçlerine katılımıyla güçlenir.


Maddi zorluklara gelince… Bu konuda endişelenmen çok anlaşılır. Özellikle erkeklerin toplumsal olarak taşıdığı “ekonomik yeterlilik” baskısı, onları hem içsel olarak hem sosyal çevrede yoran bir sorumluluğa sokabiliyor. Ancak unutmaman gereken bir şey var: Maddi güç, sevgiyle ve anlayışla birleşmediğinde sürdürülebilir mutluluk sağlamaz. Tam tersi, sevgi ve dayanışma varsa; geçici maddi zorluklar aşılabilir hale gelir. Bu nedenle maddi imkanların sınırlı diye bir ilişkiyi baştan sona yük gibi görmek, seni sadece kaygıya iter. Bu yükü paylaşmak, korkunun yerine güveni koymak senin için daha sağlıklı olacaktır.


Mustafa, senin anlattıklarında beni en çok etkileyen şeylerden biri şu: Hayatındaki eksikliklerin farkındasın ama aynı zamanda bir şeyleri değiştirme arzun da var. Bu çok kıymetli. Çünkü değişim, fark etmekle başlar. Kendini bu kadar sorgulayan, duyarlılıkla değerlendiren biri olarak; eğer profesyonel bir psikolojik destek alırsan bu sorgulamaların sana büyük bir içsel gelişim sağlayacaktır. Danışmanlık süreciyle birlikte hem özgüvenini yeniden inşa edebilir hem de “yetebilmek” kelimesinin ne anlama geldiğini yeniden tanımlayabilirsin. Yetmek, her şeyi bilmek ya da her yükü taşımak değildir. Yetmek, bazen elinden geleni yapıp, kalanını birlikte çözüme bırakmaktır. Beyza’yla hayat kurmak için önce kendinle bir bağ kurmalısın. Kendine dostça yaklaşmalı, başarısızlıklarına değil; gelişme ihtimaline odaklanmalısın.


Bir deftere her gün sadece üç satırla düşüncelerini yaz. “Bugün kendimle ilgili neyi fark ettim?”, “Bugün Beyza’yla nasıl bir hayat kurmak isterdim?”, “Bugün ne için minnettarım?” gibi üç basit soruyla iç dünyana ulaşabilir, zihnini netleştirebilirsin. Bu egzersiz, zihnindeki karmaşayı azaltmakla kalmaz; aynı zamanda kendine dair duygusal farkındalığını da geliştirir. İlişkini şekillendirmek için önce kendi içini netleştirmen gerekir. Bu netlik hem seni hem Beyza’yı rahatlatacaktır.


Ve son olarak kendini değersiz, başarısız, yetersiz hissettiğin anlarda şunu unutma: Senin duygularını bu kadar açık ifade edebilmen, bir ilişki için en kıymetli şeylerden biri. Kendini değiştirmeye, iyileştirmeye gönüllü olman, bir adım atmaktan korksan da sorgulamaya devam etmen; senin içindeki gücün en büyük göstergesidir. Beyza için düşündüğün sevgiyi önce kendine göstermeye başlarsan; onunla birlikte hayat kurmak sadece hayal değil, bir gün gerçek olabilir. Sen yeter ki kendine inan.


Umarım cevabım faydalı olmuştur. İçinde birikenleri yeni bir soru üzerinden benimle paylaşmak istersen buradayım. Değerlendirilmesini istediğin farklı bir soru veya aklına takılanları sorabilirsin.


Sevgiler,

Psikolog Betül Canbel