Vazgeçemediğim bir huyum var?

Merhaba Sevgili Danışan,

Öncelikle, yaşadığınız durumun oldukça yaygın olduğunu bilmenizi isterim. Birçok insan, geçmişte tamamlanmamış, belirsiz kalan veya bir şekilde sonlandırmak zorunda kaldığı ilişkiler üzerine sık sık düşünür. Bu durum özellikle, ilişkinin olası geleceği hakkında net bir fikre sahip olunmadığında daha yoğun hissedilebilir. Kendi kendinize "Acaba devam etseydik ne olurdu?" ya da "O da bana karşı bir şeyler hissediyor muydu?" gibi sorular sormanız, zihninizin belirsizliği çözme çabasıdır. Ancak bu döngü, çoğu zaman size yalnızca duygusal yük getirir ve gerçek bir çözüme ulaşmanızı sağlamaz.

Beynimiz, tamamlanmamış veya belirsiz kalan olaylara diğerlerinden daha fazla odaklanma eğilimindedir. Bu duruma psikolojide "Zeigarnik etkisi" denir. Yani, yarım kalan veya tamamlanmamış olaylar zihnimizde tekrar tekrar döner çünkü bilinçdışımız, bu durumları anlamlandırmaya ve kapatmaya çalışır. Siz de geçmişte hayatınızdan çıkarmak zorunda kaldığınız bu kişiyle ilgili olarak, bilinçdışınızda hala kapanmamış bir hesap olduğunu hissediyor olabilirsiniz.

Ayrıca, sosyal medyanın bu durumu pekiştirdiğini unutmamak gerekir. Dijital dünyada, birini tamamen hayatınızdan çıkarmak neredeyse imkânsız hale geldi. Eskiden bir ilişki veya arkadaşlık sona erdiğinde, fiziksel olarak o kişiyi görmemek doğal bir kopuş sağlarken, günümüzde sosyal medya sayesinde o kişiyi takip etmek, hakkında bilgi edinmek veya hatta eski mesajları tekrar tekrar okumak mümkün hale geldi. Bu da zihinsel olarak ayrılığı tamamlamayı zorlaştırıyor olabilir.

Bazı durumlarda, bir kişiyi değil, onun temsil ettiği hissi özleriz. Belki de bu kişiyle yaşadığınız konuşmalar, hissettiğiniz heyecan veya onun varlığı size kendinizle ilgili belirli duyguları yaşatıyordu. Bu yüzden, belki de bilinçdışınızda sadece bu kişiye değil, o duyguya ve o döneme bağlı kalıyorsunuz.

Kendinize şu soruları sormanız faydalı olabilir:

"Onun hayatımda kalması gerçekten bana mutluluk getirir miydi?"

"Bu ilişki gerçek anlamda sağlıklı ve tatmin edici olur muydu?"

"Onun hakkında düşündüğüm şeyler gerçek mi, yoksa kendi beklenti ve hayallerim mi?"

Çoğu zaman, geçmişe yönelik özlemlerimiz daha çok hayallerimizde yarattığımız bir versiyona dayanır. Olayları idealize ederek, yaşanmış olanları değil, yaşanmasını dilediğimiz bir senaryoyu düşünüyor olabiliriz. Gerçekçi bir bakış açısıyla değerlendirme yapmak, bu döngüyü kırmak için önemli bir adımdır.

Profiline bakmaya devam ettikçe, bu alışkanlık giderek güçlenir ve bırakmak daha da zorlaşır. Bunun yerine, bu davranışı bilinçli bir şekilde kontrol altına almaya çalışabilirsiniz. Küçük hedeflerle başlamak etkili olabilir:

İlk olarak, bir hafta boyunca profiline bakmamaya çalışın.

Eğer bakma isteği duyarsanız, kendinizi farklı bir şeye yönlendirin (örneğin, kısa bir yürüyüş yapmak, bir kitap okumak, sevdiğiniz bir müziği dinlemek vb.).

Sosyal medya kullanımınızı genel olarak sınırlamak da bu sürece yardımcı olabilir.

Duygularınızla savaşmak yerine, onları kabul etmek ve yönlendirmek daha sağlıklı bir yol olabilir. "Bu kişi aklıma geldiğinde kötü hissetmemeliyim" demek yerine, "Bu kişinin hayatımdan çıkmasıyla ilgili birtakım duygular yaşıyorum ve bu normal" diyebilirsiniz.

Bir duyguya takılı kalmamak için, onu farklı bir şekilde dışa vurabilirsiniz. Örneğin, bir günlük tutarak hislerinizi kağıda dökebilirsiniz. Duygularınızı yazıya dökmek, onları daha somut hale getirir ve zihninizdeki karmaşıklığı azaltabilir.

Düşüncelerinizin sürekli aynı döngüde tekrar ettiğini fark ettiğinizde, kendinize şu hatırlatmayı yapabilirsiniz:

"Şu an geçmişe odaklanıyorum ama bu durum değiştirilemez. Bunun yerine, şu anda kendim için ne yapabilirim?"

Meditasyon veya nefes egzersizleri gibi farkındalık teknikleri, zihninizi bu döngüden çıkarmaya yardımcı olabilir.

Belki de bu kişiyi düşünmeye devam etmenizin altında yatan bir ihtiyaç var. Bu kişinin hayatınızda olması, size bir duygu veya anlam mı veriyordu? Eğer öyleyse, bunu farklı alanlardan karşılamanın yollarını arayabilirsiniz.

Kendinize yeni hedefler belirleyin.

Sosyal çevrenizi genişletin ve yeni insanlarla tanışın.

Kendinize daha fazla zaman ayırarak kişisel gelişiminize odaklanın.

Zihninizi meşgul edecek, sizi geliştirecek ve ilerlemenizi sağlayacak yeni alanlara yönelmek, geçmişten kurtulmanıza yardımcı olabilir.

Geçmişle ilgili "Acaba?" sorularına sık sık takılmak insan doğasının bir parçasıdır. Ancak bu düşüncelerin sizi sürekli geri çekmesine izin vermek, ilerlemenizi zorlaştırabilir. Zihninizi bu döngüden çıkarmak için bilinçli bir çaba göstermek, sosyal medya kullanımınızı kontrol altına almak ve kendi duygularınızı sağlıklı bir şekilde yönlendirmek bu süreci kolaylaştıracaktır.

Bu düşüncelerle tek başınıza başa çıkmakta zorlanıyorsanız, bir uzmandan destek almanız da size fayda sağlayabilir. Bazen bir dış gözlem, olaylara farklı bir perspektiften bakmanıza yardımcı olabilir.

Unutmayın, geçmişi değiştiremezsiniz ama geleceğinizi şekillendirebilirsiniz.

Umarım cevabım faydalı olmuştur. Değerlendirilmesini istediğiniz farklı bir soru veya aklınıza takılanları sorabilirsiniz.

Sevgiler,

Psikolog Betül Canbel