Ya geri dönerse kaygısıyla nasıl başa çıkarım

Merhabalar Sevgili Danışan,

Yaşadığınız durumun sizin için ne kadar yorucu olduğunu anladığımı bilmenizi isterim. Bir ilişkinin bitmesi yeterince zorlayıcıyken, belirsizlik ve “ya geri dönerse?” kaygısı eklenince bu süreç daha da karmaşık hal alabiliyor.

Bu kaygı, aslında hem ilişkinin içinde yaşadığınız duygusal yorgunluğun hem de geleceğe dair belirsizliklerin bir yansımasıdır. Ancak burada önemli olan nokta var ki, eğer geri dönerse, bu sizin için gerçekten iyi bir şey olur mu?

Biten ilişkilerde, özellikle de terk edilen taraf bizsek geçmişi olduğundan daha güzel hatırlama eğilimimiz olabilir. Ancak unutmayın ki ilişkinizin içinde duygusal olarak yorgun, yalnız ve karşılık bulamayan bir tarafta vardınız.

Onun geçmişe olan bağlılığı, eski sevgilisine yazdığı şiirleri ve anıları saklaması sizi incitti.

Bu durumu fark ettiğinizde onunla açıkça konuştunuz ve size çabalayacağını söyledi. Ancak, süreç içinde anıların çıkmaya devam ettiğini gördünüz.

Sizin duygusal ihtiyaçlarınıza karşı mesafeli kaldı ve duygularını paylaşmak yerine bastırmayı seçti. İlişkide kendinizi sevilmiş ve değer görmüş hissetmek için ekstra çabanız oldu.

Sonunda ise geçmişine duyduğu bağlılığını aşamadığını ve duygusal olarak eksik kalan bir şeylerin olduğunu fark ettiniz.

Şimdi dönüp baktığınızda geri döndüğünü düşündüğümüzde bu sorunlar sihirli bir değnek gibi çözülebilir mi?

“Ya bu sefer gerçekten değişmiş olursa? Ya bu defa beni gerçekten severse?” gibi cevaplarınız olabilir.

Şu an siz ondan ilgi ve sevgi bekliyorsunuz ama o geçmişte bunları size veremedi. Dönerse, gerçekten değiştiğini nasıl anlayabilirsiniz?

Bir kişinin gerçekten değişmesi için zaman, farkındalık ve çaba gerekir. Değiştiğine dair elinizde somut bir kanıt var mı?

Daha önce çabalayacağını söylemişti ama beklediğimiz gibi olmadı. Bu davranışlar değişmezse, yine aynı hayal kırıklığını yaşamak mümkün mü?

İlişkilerde “Bu sefer farklı olacak” düşüncesi bazen sadece kaygımızı bastırmaya yönelik bir umut olabilir. Ama biri gerçekten değişirse bunu yalnızca sözleriyle değil davranışlarıyla da gösterir.

Onu ve hislerini anlamaya çalışırken kendi hisleriniz ve ihtiyaçlarınız arka planda kalmış sevgili danışanım. Şu sorulara cevap bulmanız çok kıymetli.

Peki, siz ne istiyorsunuz?

Bir ilişkide nasıl hissetmek istersiniz?

Sevildiğinizi, değer gördüğünüzü hissettiniz mi?

Tekrar başlarsa eğer kendinizi daha iyi hissedeceğinize dair bir işaret var mı?

Bir ilişki sizi tüketiyorsa, eksik ve karşılıksız hissettiriyorsa, sevginiz ne kadar büyük olursa olsun size iyi gelmeyebilir.

“Ya geri dönerse?” kaygısının altındaki neden nedir?

Aslında korktuğum şey yalnız kalmak mı?

Bir daha sevilemeyeceğimi mi düşünüyorum?

Onunla yaşadıklarımı başkasıyla yaşayamayacağımdan mı korkuyorum?

Şu an hissettikleriniz tamamen doğal. Ancak unutmayın ki, geleceğinizle ilgili kararları veren kişi sizsiniz.

O dönerse ne yapacağınıza sadece siz karar verebilirsiniz. Onun dönüşü sizin için bir zorunluluk değildir aslında bir seçenektir. Eğer bu ilişkinin size zarar verdiğini düşünüyorsanız döndüğünde reddetme hakkınız vardır.

Kendinizi sevmeyi, değer vermeyi, sağlıklı bir ilişkiyi hak ettiğinizi hatırlamalısınız. Çünkü sevgi, anlayış göstermekten ve karşı tarafa şans vermekten ibaret değildir. Gerçek sevgi, sizin de sevildiğinizi ve değer gördüğünüzü hissettiğiniz bir ilişkidir.

Bu ilişkide sizi mutlu eden ve mutsuz eden şeyleri yazın. Mutsuz eden taraflar ağır basıyorsa, bir daha aynı süreci yaşamanın size ne kazandıracağını düşünmelisiniz.

Onu mu özlüyorsunuz yoksa özlediğin şey bir ilişkinin varlığı mıdır? Ne istiyorum? Bir ilişki mi yoksa sadece birini mi özlüyorum?

Onun dönüşü sizi mutlu eder mi? Daha önce sizi üzen şeyler değişmeden ilişkinin daha iyi olacağını düşünüyor musunuz?

Bir ilişkide sevilmek, anlaşılmak, desteklenmek herkesin hakkıdır. Eksik olan bir şeyler varsa bunlarla yetinmek zorunda değiliz.

Eğer mümkünse kaygılar için bir psikologdan destek alabilirsiniz. Bu daha sağlıklı bir süreç yönetimi için önemlidir. Hoşça kalın…

Sevgiyle,

Psikolog İrem Bor