Psikoloji

Yalnızlıkla baş edemiyorum

Gizli Kullanıcı10 Mayıs 2025 21:06

bu hisle baş etmek çok zoruma gidiyor artık. sadece bir his degil bir gerceklik. kimsenin olmayısı ve paylasma ihtiyacim cok can sıkıcı olmaya basladi. konusamadiklarimi yazmaktan cok yoruldum. bazen insan kendi disindakilere de anlatmak istiyor. ama kimse yok. birine ihtiyac duymaktan nefret ediyorum ama bu ihtiyactan cok bir gereklilik gibi artık. kimse bu kadar yalnız kalmamalı. ya ben? ne yaptım da nerde hata yaptım da boyle bir basıma kaldim

Bu soru 12 Mayıs 2025 10:17 tarihinde Psikolog Ayşe Tuba Aksakallı tarafından cevaplandı.

  • Cevaplandı

  • Paylaş:

Merhaba Sevgili Danışan,


Yazdıklarınızı okurken benim de kalbimde bir burukluk hissettim. O kelimelerin arasına sıkışmış o derin yalnızlık... Gerçekten de tarif etmek ne kadar zor, değil mi? Dışarıdan bakıldığında sanki herkesin yanında biri varmış gibi, herkes birilerine aitmiş gibi görünüyor. Ama ne yazık ki, bazen çevremizde insanlar olsa bile, içimizi gerçekten açabileceğimiz, derinden paylaşabileceğimiz birini bulmak o kadar da kolay olmuyor. Sizin satırlarınızda o bastırılamayan, o derin paylaşma arzusu adeta elle tutulur gibiydi.


Belki de bu, zamanla büyüyen bir kartopu gibi... Ne kadar zaman geçerse, ağırlığı da o kadar artıyor ve insan kendi başına o yükün altında eziliyormuş gibi hissediyor. Hatta bazen birine ihtiyaç duymak bile insana bir yük gibi gelebiliyor. Sanki bu bir güçsüzlükmüş gibi, sanki kendi başınıza yetersizmişsiniz gibi... Oysa ki, insanın böyle hissetmesinin ne kadar insani, ne kadar doğal olduğunu görmek çoğu zaman zor olabiliyor.


"Kimse bu kadar yalnız kalmamalı" diyorsunuz... Ne kadar haklısınız. Dünyanın neresinde olursa olsun, insanın içini dökememesi, gerçekten anlaşılamaması çok ağır bir yük. Ve kendinizi suçlamak... İşte işin en acı yanı da bu. "Nerede hata yaptım?" sorusu hepimizin aklından geçmiştir elbet. Ama çoğu zaman şunu unutuyoruz: İnsan hayatı, ilişkiler ve o derin duygusal yakınlık hep karşılıklı inşa ediliyor. Bazen şartlar, zamanlama, hatta o soğuk şehir hayatının kendisi bile bunun önüne geçebiliyor. Sizin gibi bu yalnızlık duygusunu derinden yaşayan o kadar çok insan var ki... Belki sessizce içine atan, belki yazıp yazıp bekleyen, bir umutla bir yanıt arayan...


O dile getiremeyip yazdığınız cümleler bile, aslında bir çıkış yolu aradığınızın en güzel kanıtı. Belki de pes etmeyip tekrar tekrar yazıyorsunuz, içinizden bir parça daha çıkarıp gözden geçiriyorsunuz. Yorucu evet, ama bazen insan başka türlüsünü de bilemiyor, değil mi? Size şunu sormak isterim: Sizi bu kadar yoğun bir paylaşma ihtiyacına iten, içinizde bastırmaya çalıştığınız o asıl duygu ne olabilir? Bazen kendimize bile tam olarak ifade edemediğimiz, o karanlık, elle tutulmaz, tarifi zor şeyler olabiliyor içimizde.


İzninizle size küçük bir egzersiz önermek istiyorum: Bir kağıt alın, bir günlüğe yazın ya da telefonunuzu elinize alın ve kendinize şu soruyu sorun: "Sadece kendim için, sırf kendimle paylaşmak üzere ne yazmak isterdim?". Sanki kimse okumayacak, sadece siz duyacaksınız... Kendinize böyle sansürsüz bir alan açmak, o kimseye konuşamamanın ağırlığını belki biraz olsun hafifletebilir. Sonrasında, içinizde o küçük bir rahatlama hissettiğiniz o an, size belki de yeni bir pencere açabilir.


Unutmayın, bu yalnızlığın suçlusu siz değilsiniz. Hayatın, ilişkilerin ve bazen de zamanın getirdikleri iç içe geçiyor. Kendinizi suçlamak yerine, kendinize biraz daha sevgiyle yaklaşabilir misiniz? Birinin yanınızda olmasına izin vermek bazen en zor adım olabilir. Ama hangi kapının aralanacağını, kiminle yollarınızın kesişeceğini kim bilebilir ki? Belki de o içten bir el sıkışması, hiç beklemediğiniz bir anda ansızın gelebilir. 🌿


Sorunuz sizin için bir cevap olabildiyse, puanlayabilir ve görüşünüzü bizimle paylaşabilirsiniz. Bizlere sorularını yöneltmek isteyen başka arkadaşlarınız varsa onların da yararlanmasını sağlayabilirsiniz.


Sağlıklı günler dilerim.


Sevgiyle kalın.


Psikolog

Ayşe Tuba Aksakallı