Sosyal Hayat

Yanlış ilişkiler kuruyorum

Gizli Kullanıcı14 Ağustos 2025 13:40

Merhaba psk Betül Canbel ben 2 senedir çok yanlış arkadaşlıklar çok yanlış ilişkiler içerisindeydim. Tabi burada en doğru benim demiyorum. Yaşadıklarım beni depresyona daha fazla içe kapanmaya sürükledi. Benim bir arkadaşım vardı onun da 2 arkadaşı var bunlar evli insanlar ben arkadaşım olmadan bir gün bu evli insanlarla görüştüm onlarda bana birini söylediler ve tanıştım o dönem evdeydim kaygı bozukluğum olduğu için çalışmıyordum bu kişi mesleği çok güzel hobileri çok iyi sosyal ortamı falan dolu dolu biriydi eski ilişkisinden kıyafet yüzünden ayrılmışlar kız pskilogmuş ve olduğu gibi sevilmek istemiş tabi ben 2 sene önce aldatılmış biriydim yeter ki mutlu olacağım bir ilişkim olsun diye kıyafetlerimden ödün verdim bir de çok beğendim mantık olarak bana çok uyuyordu dolu dolu bir hayatı vardı beni çekmişti. Onunla 2 ay konuştuk ve buluştuktan sonra telefonunda eskiye dair resimler mesajlar duruyordu eski ilişkisinden kalan. Ben o gün gidemedim o evden ikna edilmeye ihtiyacım vardı. Her şeyi sordum sevgi kalmadı dedi.Eğer sen de çabalarsan tüm bunalrı unutmaya hazırım dedim. Daha sonra devam ettik muhafazakar biriydi bana yapma dediği şeyler kendi yapıyordu yalanlar yanlışlar sürekli bir şeyler çıkıyordu. Ben onu anlamaya çalışıyordum yargılamıyordum. Bu arkadaş grubum benim doğum günümü kutlamak için buluştuk pasta yedik ve hediyelerini verdiler. Erkek arkadaşım ödemiş hesabı bunu kendi söyledi onlar gittikten sonra bana senin arkadaşın teşekkür etmedi dedi. Çift olanlar teşekkür etmiş ibanını atmış benimki etmemiş bana bunu söyledi ertesi gün de söyledi bu bir şaka olsa 2 kez tekrarlanmazdı. Sonra ben de arkadaşıma konuşurken laf arasında bir teşekkür etsek teklif etsek dedim. Bu yaptığım tamamen aralarını bulmak içindi. O da benim telefonumu kapatıp olayı büyütüp erkek arkadaşımdan iban isteyip para attı. Ben durduk yere insanlardan para isteyen kişi durumuna düştüm. Olayın buralara geleceğini asla tahmin etmedim. O teşekkür eder teklif eder erkek arkadaşım da zaten para istemez konu kapanır diye düşünmüştüm. Arkadaşım beni anlar sandım. Sonra ben olayı anlattım bana böyle söylendi ben de teşekkür edip konu kapansın diye yaptım dedim. Sonra erkek arkadaşım bana ben sana şaka yaptım bir kaç kere de çok önemli değil dedim sen neden gidip böyle bir şey söyledin diye kızdı. Olanlar üzerime kaldı. Ben para isteyecek biri değilim kaldı ki arkadaşım benim böyle biri olmadığımı da bilir. Herkes artık o günden sonra kendi arasında bölündü bu eski fotoğraflar vs notlar çıktığı bir gün tekrar biz bu çift olan arkadaşlarımızda gezme planlamıştık. Ben eskiye dair bir şey görmek istemiyorum dememe rağmen defalarca bunları sakladı. O gün hiç iyi geçmedi ben de konuşmadım kimseyle dokunsalar ağlayacaktım. Arkadaşlarımız da hiç gelip beni teselli etmedi. Yine sorunlu ben gibi gözüktüm. Erkek arkadaşım onları eğlendirmeye çalıştı. Ben aşırı sinirlendim. Oturup bana açıklama yapıp gönül alması lazımken sadece bana onların yanında ilgili davrandı. Onlarda başka bir şey mi yaptın kıza dediler. Daha ne olmalıydı gerçekten. O gün içinde hem eskiye dair notlar çıktı hem de bir arkadaşıyla mesajlaşıp onları siliyordu. Beni başından beri aptal yerine koymasına artık tahammülüm kalmamıştı. Bu doğum günü meseleleri insanların sürekli benim açığımı araması sanki ben dünyanın en kötü insanıymışım tavırları o kadar yoruldum ki bunalrdan o kişi benden ayrıldı. Sonra ben hiçbiriyle görüşmedim. Sadece kendi arkadaşımla görüştüm hatta onun her şeyimde yanında oldum düğün nişan nikah her şeyinde en önde ben vardım. O da sürekli laf sokar gibi paylaşımlar atıyor bana sürekli işine geleni konuşuyor sanki benim annem babammış tüm masraflarımı bu karşılamış gibi tavırları var. O olaydan sonra sorunlu demek ki sensin demeye getiriyor her konuda bu çift olanların arkasından konuşuyor sonra onların yüzüne gülüyor. O kadar sıkıldım ki hepsinden bu iki yüzlülüklerden ben doğruyum tavırlarından üsten bakan davranışlardan ben yanlarında sessiz sakin kalıyorum bazen bazı olaylarda kendimi savunlamazdım önceden ama artık öyle bir değiştim ki hiç birinin suratına bakmıyorum. Hani derler ya tepki vermediğin de çok kuvvetli bir şey olur seni manipüle edemezler diye aynen öyle . Ben tepki vermiyorum bana yazıyor böyle laf sokucu gönderiler atıyor. Yok benim enaylik zamanında herkesi yedirdim içirdim tarzında. O da düğünleri olduğunda 1 hafta kuzenleri ve ben evlerimde kaldık tüm hesabı istememe rağmen eşi ödedi ben de onlara az çok çalışamadığıö için hediye aldım. Sonra tüm kış boyunca ben herkese evimi açarım şöyle böyle konuşmaya başladı. İçimden diyorum ki madem öyle benim doğum gününe herkesi davet eden sendin hesabı ödemeden teşekkür bile etmeden gittin zamanında şimdi aynıları yaşıyorsun diye ama söylemiyorum. Ama o olayı bile öyle manipüle ederek kendine çevirdi iban istedi olayı ortalara döktü. Hiç beni düşünmedi benim arkadaşım bana bunu para için söylememiştir diye. Benim hikayem böyle şimdi bu insanlardan uzak duruyorum ama yaşadıklarım travma etkisi yarattı bende. Kıyafetimden ödün vermiştim ama kendi kıyafetlerime döndüm diye dinen iki yüzlülüğüm mü kalmadı ben artık o kadar yoruldum ki bu insanlardan laf bile anlatmıyorum nasıl anlamak istersen diyip geçiyorum. Bu insanlar her yerde biliyorum iyi huyları da var ama bana yaşattıkları hissettiklerim çok daha fazla şimdi ben ne yapmalıyım kimsem kalmadı. 2 sene önce olan herkesi sildim. Bazı arkadaşlarım da bu süreçte bana hep kendi ilişkini anlatıyorsun diye ayrıldı. Halbuki kendileri her gün arayıp soruyordu. Okuduğunuz için teşekkür ederim

Bu soru 15 Ağustos 2025 10:58 tarihinde Psikolog Betül Canbel tarafından cevaplandı.

  • Cevaplandı

  • Paylaş:

Merhaba Sevgili Danışan,


Anlattıklarınız, uzun süre boyunca hem duygusal hem de sosyal çevrenizde sizi yıpratan bir döngünün içinde kaldığınızı ve bu süreçte hem güven hem de özsaygınızın ciddi şekilde zorlandığını gösteriyor. İlişkilerinizde yaşadığınız kırılmalar, yanlış anlaşılmalar, suçlanma ve manipülatif davranışlarla karşılaşma; sizin hem kendinize hem de insanlara karşı olan inancınızı sarsmış olabilir. Bu yaşantıların üst üste gelmesi, doğal olarak zihninizde “Acaba sorun bende mi?” gibi sorgulamalara yol açabiliyor. Ancak burada önemli olan, yaşanan olayları doğru analiz edebilmek, sorumluluk payınızı fark etmek ama aynı zamanda size ait olmayan yükleri taşımayı bırakmaktır. Siz anlattıklarınızda zaten “Ben hatasız değilim” diyerek öz farkındalığınızı ortaya koyuyorsunuz. Bu, gelişim için çok önemli bir adım. Ancak görünen o ki, geçmişte kendinizi açıklama, ispatlama ve ilişkileri düzeltme çabanız, çoğu zaman karşı tarafta aynı niyeti bulmadığı için sizi daha çok tüketmiş.


Öncelikle şunu bilmelisiniz: Yanlış ilişkiler kurmak, tek başına “kişisel bir eksiklik” göstergesi değildir. Bazen kırılgan olduğumuz dönemlerde, kendimizi daha fazla onay ve ilgi arayışı içinde buluruz. Bu dönemlerde tanıştığımız insanlar, bize ilk etapta iyi hissettiren özellikler sergilese de, zaman içinde kendi değerleri, sınırları ve davranış biçimleri ortaya çıktığında, bu uyum bozulabilir. Sizin hikâyenizde de, başta beğendiğiniz ve size uygun gördüğünüz biri zamanla kendi çelişkili davranışlarını göstermiş. Bu noktada sizin, “onunla uyum sağlamak ve ilişkiyi yürütmek” adına ödünler verdiğiniz, hatta kendi giyim tarzınızı bile değiştirdiğiniz görülüyor. İşte bu tür ödünler, bir noktada kişinin kendi kimliğinden uzaklaşmasına, içsel bir huzursuzluk yaşamasına sebep olur. Siz tekrar kendi tarzınıza döndüğünüzde aldığınız eleştiriler, aslında karşı tarafın kendi değer yargılarını size dayatma çabasının bir yansıması. Bu nedenle, burada asıl mesele sizin yanlış olmanız değil; karşınızdaki kişilerin farklı beklentilere sahip olması ve bu beklentileri zorlayıcı şekilde iletmeleri.


Bahsettiğiniz arkadaş ortamı da benzer şekilde sınır ihlallerinin yaşandığı, yanlış anlaşılmaların kolayca büyüdüğü ve manipülatif söylemlerin devreye girdiği bir yapı gibi görünüyor. Doğum günü, hesap ödeme, teşekkür etme gibi konuların büyütülmesi; ardından sizin adınızın para istemek gibi bir algıyla anılması, sosyal ilişkilerdeki güven duygunuzu ciddi anlamda zedelemiş. Burada çok önemli bir psikolojik nokta var: İnsan ilişkilerinde niyetin ve bağlamın dikkate alınmaması, kişinin kendini sürekli yanlış anlaşılmış hissetmesine neden olur. Siz, bir “arabuluculuk” amacıyla söylediğiniz şeyi karşı tarafın “para isteme” gibi yorumlamasıyla, haksız bir suçlamaya maruz kalmışsınız. Bu gibi durumlarda, kendinizi ifade etme çabanız bile yeterli gelmemiş çünkü karşı tarafta dinleme, anlamlandırma ve empati kapasitesi sınırlı kalmış.


Şu an geldiğiniz noktada “tepki vermemek” yöntemini kullandığınızı söylüyorsunuz. Bu, özellikle manipülatif ya da sürekli kavga yaratma potansiyeli olan kişilerle başa çıkmada etkili bir sınır yönetimidir. Çünkü bazı kişiler, sizin her cevabınızı yeni bir tartışma zemini olarak görebilir. Ancak burada dikkat etmeniz gereken şey, tepki vermemeyi “duyguları bastırmak” anlamında kullanmamak. Yani dışarıdan sakin ve mesafeli görünürken, içeride yoğun bir öfke, kırgınlık ya da yalnızlık duygusunu taşımaya devam etmek, uzun vadede sizi yine yıpratır. Bu nedenle, bu duyguların güvenilir bir alanda (terapi, yazı yazma, yaratıcı faaliyetler, güvenilir bir dost) ifade edilmesi önemlidir.


Yaşadıklarınızın sizde “travmatik etki” bıraktığını söylemeniz de önemli. Travma, her zaman tek bir ağır olaydan kaynaklanmaz; bazen küçük ama tekrarlayan ihanetler, suçlamalar, sınır ihlalleri de kişinin güven duygusunu aşındırarak travmatik bir iz bırakır. Siz iki yıl boyunca hem romantik hem arkadaşlık ilişkilerinde bu tip tekrar eden olumsuz deneyimler yaşamışsınız. Bunun doğal sonucu olarak, artık insanlara karşı daha mesafeli, seçici ve hatta şüpheci yaklaşmanız çok anlaşılır. Burada önemli olan, bu seçiciliğin sağlıklı bir filtreye dönüşmesi; yani “herkese mesafeli olmak” yerine “kendime iyi gelen, sınırlarıma saygı duyan insanlara alan açmak” şeklinde kullanılmasıdır.


Bütüncül yaklaşım, geçmiş yaşantılarınızın etkilerini anlamayı, mevcut düşünce-duygu-davranış döngünüzü fark etmeyi ve geleceğe yönelik sağlıklı adımlar atmayı birlikte ele alır.


İster arkadaşlık ister romantik ilişki olsun, “beni besleyen, beni olduğum gibi kabul eden, eleştirilerini yapıcı ileten” insanları ayırt edebilmek için kendinize net bir liste yapabilirsiniz. Bu listeyi oluştururken geçmişte sizi yoran davranış kalıplarını da ekleyebilirsiniz.


Sizin için hassas olan konuları, tartışma yaratmadan, net ve kısa ifadelerle karşı tarafa iletme pratiği yapabilirsiniz. “Bunu konuşmak istemiyorum” veya “Bu şekilde konuşulduğunda rahatsız oluyorum” gibi ifadeler, çatışmayı tırmandırmadan sınır koymanızı sağlar.


Her gün en az 10 dakika, geçmişte kendinizle gurur duyduğunuz anları yazabilirsiniz. Bu, kendinize olan güveninizi güçlendirecek. Özsaygı, başkalarının sizin hakkınızdaki yargılarından bağımsız bir şekilde, kendi değerinizin farkında olmanız demektir.


Yaşadığınız kırgınlık ve öfkeyi sağlıklı şekilde dışa vurmak için günlük tutmak, resim yapmak, spor yapmak veya meditasyon gibi yöntemler kullanabilirsiniz. Bastırılan duygular, ileride daha yoğun stres olarak geri döner.


Sizi anlamayan, sürekli eleştiren kişilerle bağınızı azaltmanız önemli. Bunun yerine, daha küçük ama güvenilir bir sosyal çevre oluşturabilirsiniz. Bu, bazen bir iki kişi bile olabilir ama güven duygusu yeniden oluşur.


Tüm bu süreçte şunu unutmayın: İnsanlara güveninizi yeniden kazanmak zaman alır. Bu zamanı, kendinizi tanıma, güçlü yanlarınızı pekiştirme ve kırılgan noktalarınızı iyileştirme fırsatı olarak kullanabilirsiniz. Sizin hikâyenizde çok net görünen şey, ne kadar kırılmış olursanız olun hâlâ kendinizi toparlama çabası içinde olmanız. Bu, iyileşme yolculuğunuzun en büyük garantisidir.


Umarım cevabım faydalı olmuştur. Değerlendirilmesini istediğiniz farklı bir soru veya aklınıza takılanları sorabilirsiniz.

Cevaplanmış benzer sorular