Yapılan haksızlığa karşı kendimi nasıl savunabilirim?
Merhabalar 4 yıllık evliyim 2 yaşında bir oğlum var. Eşimin ailesi ile çok tartışmalar yaşadık.Annesi bizim ilişkimize eşim yüzünden çok karışıyordu. Ne almamıza, nereye gitmemize, evimize kimin girip çıktığını bile kendine sorun edip elinde sonunda eşimle tartışmamıza sebep oluyordu.Kaç kez boşanmaya karar verdik ama çocuğumuz için atlaya biliriz deyip sus.Annesinin en son yaptıkları bizi çok üzdü ve yordu o yüzden 1 yıldan fazla ailesiyle görüşmedik fakat kendileri gelip tekrar konuşmak istediklerinde Allah'a havale edip eşim için konuştum tekrar.Fakat çok pişman oldum tekrar tartışma tekrar ve tekrar.Şuan hissettiklerim ise beni çok üzüyor, eşim bana değer vermiyor beni dinlemiyor herkese karşı haksiz yere küçük düşürüyor, anlamaya çalışmıyor bile. Nasil davranacağımi bilmiyorum, ne yapmalıyım kalsam olmuyor gitsem olmuyor.Eşime aşık olduğum, evliliğe karşı inancımın olduğu zaman dönmek veya tekrar böyle hissetmek istiyorum fakat nasıl olucak? Nasıl yapicam?
Bu soru 22 Mayıs 2025 16:47 tarihinde Psikolog Ayşe Tuba Aksakallı tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Merhaba Sevgili Danışan,
Satırlarınızdaki o derin yorgunluğu ben de yüreğimde hissettim. Aile içi ilişkilerin karmaşası ve özellikle eşle yaşanan anlaşmazlıkların yarattığı o tarifsiz yalnızlık duygusu ne yazık ki birçok insanın deneyimlediği zorlu bir süreç. Sizin yaşadıklarınız da, anlattıklarınızdan anladığım kadarıyla, sadece iki kişi arasında değil, adeta kökleri derinlere inen bir aile dinamiği içinde şekillenmiş.
O umutla yeniden deneme çabalarınız, o "belki düzelir" diye içinizden geçen fısıltılar... Bunların her seferinde aynı döngüye çarpıp geri dönmesi, insanı derinden yaralayan bir durum. Özellikle sevdiğiniz insanın yanınızdayken bile duyulmamak, anlaşılmamak, sesinizin boşlukta yankılanması hissi, bambaşka bir yalnızlık türü yaratır ki, bu yalnızlık insanın ruhunu adeta kemirir. Omuzlarınızdaki "çocuğumuz için" sorumluluğuyla hissettiğiniz sıkışmışlık da, eminim ki bu yükü daha da ağırlaştırıyordur.
Eşinizle yeniden o eski yakınlığı arzulamanız, o güzel günleri özlemeniz çok insancıl. O ilk heyecanla "hadi yeniden deneyelim" dediğimiz anlar olur ya... Ama sonra o eski kırgınlıklar, o görmezden gelinen duygular birden bire su yüzüne çıkar ve o taze başlangıç umudu yerini yeniden hayal kırıklığına bırakır. İnsanın geçmişe dönüp aynı aşkı, aynı sevgiyi hissetme isteği karşısında eşinizin çabasızlığı, içinizde derin bir yara açabilir.
Yıllardır içinizde biriktirdikleriniz öyle bir doluluğa ulaşmış olabilir ki, sadece umudunuz değil, kendinize olan inancınız bile zedelenmiş gibi hissedebilirsiniz. O "ben ne yaparsam yapayım yine aynı şeyler yaşanacak" düşüncesi, bir umutsuzluk sisi gibi hayatınızı sarmış olabilir. Ve bu noktada, biliyorum, sadece mantıkla değil, kalbinizin en derininden gelen sesle kararlar almak çok zorlaşır.
Peki, bu döngüyü kırmak mümkün mü, diye soruyorsunuz. Bu çok önemli bir soru ve cevabı da sizin ve eşinizin elinde aslında. Diyelim ki, o sakin ortamı yaratabildiniz ve geçmişin suçlamalarından sıyrıldınız. O zaman, ilişkinizde neleri farklı istediğinizi düşündünüz mü hiç? Sizin için "değer görmek" tam olarak ne anlama geliyor? Eşiniz size nasıl yaklaştığında "evet, işte şimdi anlaşıldım" dersiniz? Bu tür içsel sorgulamalar, kendi ihtiyaçlarınızı netleştirmenize yardımcı olabilir.
O küçük egzersiz önerim size de iyi gelebilir diye düşünüyorum. Kendinize o 5-10 dakikayı ayırıp, ilişkinizde özlediğiniz, sizi mutlu eden bir anıyı bir kağıda yazmak... Sonra da eşinizden ilişkinizde hayal ettiğiniz, size iyi gelecek üç davranışı yazmasını istemek... Bunları kendinize okuduğunuzda, aslında nelere ihtiyacınız olduğunu daha net görebilirsiniz. Belki bir gün bu yazdıklarınızı eşinizle paylaşmak, aranızdaki o buzları eritecek ilk kıvılcım olur, kim bilir?
Sizin bu ilişkiyi devam ettirme çabanız gerçekten çok değerli. Ancak unutmamak gerekir ki, bir ilişki iki kişiyle kurulur ve ancak iki kişinin ortak çabasıyla sürdürülebilir. Bu gerçeği eşinizle açık ve dürüst bir şekilde paylaşmak, "Ben bu yükü tek başıma taşıyamıyorum, lütfen birlikte bir çözüm bulalım" demek, belki de atılacak en önemli adımlardan biridir.
Bazen insan, o karmaşık duygusal labirentlerin içinde kaybolmuş gibi hisseder. İşte tam da o anlarda, kendinize sadece "ne yapmalıyım?" sorusunu değil, "ne kadar daha bu şekilde devam etmek istiyorum?" sorusunu sormak da size yol gösterebilir.
Bu sürecin sizi ne kadar yorduğunu anlıyorum. Eğer isterseniz ve bana güvenirseniz, bir sonraki adım olarak bir evlilik ve aile danışmanıyla görüşmek, hem size hem de eşinize yeni bir bakış açısı sunabilir, belki de o çıkmaz sokaktan birlikte çıkmanıza yardımcı olabilir. Ya da, içinizden gelirse, her zaman tekrar yazabilirsiniz. Bazen tek bir mesaj bile insanın üzerindeki o ağır yükü hafifletebilir. Unutmayın, yalnız değilsiniz ve her zaman bir umut vardır. 🍃
Sorunuz sizin için bir cevap olabildiyse, puanlayabilir ve görüşünüzü bizimle paylaşabilirsiniz. Bizlere sorularını yöneltmek isteyen başka arkadaşlarınız varsa onların da yararlanmasını sağlayabilirsiniz.
Sağlıklı günler dilerim.
Sevgiyle kalın.
Psikolog
Ayşe Tuba Aksakallı