Romantik İlişkiler

Yaptıklarına rağmen özür dilemeyen insan

Gizli Kullanıcı20 Haziran 2025 11:36

Okulda bir kişiden hoşlanıyordum. Ona baktığım için o da anladı. Sonra o da benimle ilgilendiğini belli etti. Gülümsedi falan. Sene sonuna kadar böyle gitti. Hiç konuşmuyorduk ama . Sonra ben ona yazmaya karar verdim. Beni kabul edeceğini düşünürken o küfür bile etti sırf yazmamam için . Bir anda yok sayılmak beni çok etkiledi.Ben de yazmamaya karar verdim.

Daha sonra sanırım pişman olmuş yani üstü kapalı bir şekilde belli etmeye çalışıyordu galiba ama yine de gelip bana hiçbir şey söylemedi. Ben de umutlanmamak için görmezden geldim.Eğer pişmansa neden gelip söylemedi? Umursamadı mı? Önemsemedi mi ?Tamam söylemesin ama en azından özür dilemeliydi. Daha da önemlisi ben neden sessiz kaldım. Keşke sessiz kalmasaydım da tüm içimdekileri söyleseydim ona . Aslında çok alakam olmayan biri ama yine de çok bağlandım. Neden bu kadar bağlandığımı bilmiyorum. Özür hiçbir şeyi değiştirmez ama en azından belki içim rahatlardı birazcık da olsa. Gidip onunla yüzleşemem çünkü uzun zaman oldu. Ama keşke yüzleşseydim. İçimde kaldığı için huzursuzluk veriyor.

Böyle her şeyi onun yüzüne karşı söylemeli ve rahatlamalıydım. Üstünden seneler geçti onu unuttum sayılır ama tam olarak değil. Hep birazcık kalacak. Hep biraz da olsa onu hatırlayacağım. Kağıda yazıp yakma tekniği dışında neler önerirsiniz?

Bu soru 21 Haziran 2025 10:06 tarihinde Psikolog İrem Gülsün Zengin tarafından cevaplandı.

  • Cevaplandı

  • Paylaş:

Sevgili Danışanım,

Öncelikle duygularınızı bu kadar açık ve samimi bir şekilde paylaştığınız için teşekkür ederim. Yaşadığınız durum oldukça kırıcı ve karmaşık görünüyor. Birine ilgi duyup umutlanmak ve ardından aniden sert bir şekilde geri itilmek, özellikle de bu kişi size bir dönem sıcak sinyaller göndermişse, insanın içinde büyük bir hayal kırıklığı ve kafa karışıklığı bırakabilir. Bu deneyim, sizin için yalnızca bir kişiyle ilgili değil; aynı zamanda değersizlik, reddedilme ve kapanmamış bir duygusal döngü ile ilgili olabilir.

İlk olarak şunu söylemek isterim:

Karşımızdaki kişi bazen bizi yarı yolda bırakabilir, bazen bize iyi gelen sinyaller verip sonra tamamen farklı davranabilir. Bu, onun kafa karışıklığından, olgunlaşmamışlığından ya da belki o dönemde hislerini nasıl yöneteceğini bilememesinden kaynaklanmış olabilir. Fakat ne sebeple olursa olsun, size küfür etmek ya da kaba davranmak kabul edilebilir bir şey değil. Bu davranış, size karşı saygısızlık ve incitici bir tavır olmuş.

Sizin orada "neden gelip söylemedi, neden özür dilemedi" diye düşünmeniz çok doğal. Çoğu zaman kapanış yapamadığımız hikâyelerde, aklımız o kapıyı hep aralık bırakır. Belki de ona hala takılmanızın en büyük sebebi, bir veda, bir açıklama ya da en azından küçük bir özür beklemiş olmanız. Yani asıl mesele onunla tekrar bir şey yaşamak değil, o hikâyeyi düzgün bir şekilde tamamlamaya ihtiyaç duymanız.

Fakat bazen o kapanışı karşımızdakinden beklemek bizi yıllarca bir bekleme odasında tutar. O yüzden bazen kapanışı biz kendi içimizde yaratmayı öğrenmeliyiz.

Neden bu kadar bağlandığınızı sorgulamanız da çok değerli bir içgörü. Bazen bağlandığımız kişiler, bizim bir duygu boşluğumuza dokundukları için bizde bu kadar güçlü etki bırakırlar. O kişi çok özel, çok uygun biri olduğu için değil; belki de o dönemde ilgiye, görülmeye ya da değerli hissetmeye çok ihtiyaç duyduğunuz için ona daha çok tutunmuş olabilirsiniz. Bu bağın gücü bazen karşıdaki kişinin kim olduğuyla değil, bizim o dönemdeki ruhsal ihtiyacımızla ilgilidir.

"Keşke sessiz kalmasaydım" dediğiniz noktada aslında bir pişmanlığınız var. Bu pişmanlık size biraz yük oluyor gibi görünüyor. Ancak şunu unutmayın, o an tepki vermemek, bazen bilinçdışı bir korunma davranışıdır. Belki de içinizden bir parça, o anda tartışmaya girmemek, daha fazla incinmemek için sizi sessiz kalmaya yönlendirdi. Yani o anki sessizliğiniz, aslında sizi korumaya çalışan bir parça olabilir.

Yazıp yakma dışında neler yapılabilir sorunuza da öneriler sunmak isterim:

👉 Rol değiştirme egzersizi: O kişi karşınızdaymış gibi bir sandalye koyup, ona söylemek istediklerinizi sesli bir şekilde söyleyebilirsiniz. Sonra yer değiştirip sanki onun gözünden, size cevap veriyormuş gibi konuşabilirsiniz. Bu yöntem, içsel kapanış için oldukça etkili bir çalışmadır.

👉 Mektup yazma: Ama bu sefer mektubu ona değil, kendinize yazın. O dönemdeki hâlinize. "Ben o zaman böyle hissetmiştim, bu kadar umutlanmıştım, incinmekten korkmuştum." Kendinizi yargılamadan, o dönemdeki küçük kendinize şefkatle yaklaşmak iyileştirici olabilir.

👉 Vücut odaklı çalışmalar: Bazen yaşadığımız hayal kırıklıkları bedenimizde bir gerginlik bırakır. Yoga, meditasyon ya da yürüyüş gibi aktivitelerle bu enerjiyi bedenden de yavaş yavaş boşaltmak rahatlatıcı olabilir.

👉 Kapanış cümlesi: Kendi içinizde, bu hikâyeye bir kapanış cümlesi yazın. "Bu hikâye benim için buraya kadar. Üzgünüm ama kendimi seçiyorum." gibi bir cümle zihninizde net bir sınır çizmenize yardımcı olabilir.

Seneler geçmiş olsa bile, bazen içimizde yarım kalan küçük hikâyeler, bizi uzun süre meşgul edebilir. Ama önemli olan artık o hikâyenin peşinden değil, kendi duygularınızı anlama ve kendi iyileşme yolunuza odaklanmanız.

Sevgilerimle❤️

Psikolog İrem Gülsün Zengin

Cevaplanmış benzer sorular