Sosyal Hayat

Yaşadıklarımı atlatamıyorum

Gizli Kullanıcı25 Ağustos 2025 21:22

Yaklaşık 8 ay süren bir ilişkim vardı. Ondan öncesinde de 4 sene önce 10 senelik bir ilişkim tarafından aldatılarak ayrıldım. Ayrıldıktan sonra öğrendim. İnsanlara güvenim bitmişti. 10 sene olduğu için hayatlarımız iç içe geçmişti. Sadece onunla geçen 25 yaşa kadar olan anılarım vardı. Ne arkadaş ne başka bir şey. Üzerinden 4 sene geçti. Kaygı bozukluklarım mide bulantılarım lisede sınıfta kaldığından beri devam etti. Üniversitede de bu sürdü. Hayatımda ne zaman stresli heyecanlı ayrlık üzüntü yeni başlangıçlar veya hiç bir şeye gerek yok mide bulantısı öğürme yaşıyorum. Artık ailem alıştı bu duruma. Sabahları kalkınca bir şeye başlayacaksam bir yere gideceksem hemen öğürmeye başlıyorum. Kusmuyorum ama refleks olarak yerleşmiş bana. İşimden de bu sebeple ayrıldım. Şimdi herkes beni evde oturan pısırık biri sanıyor. Oysa hayat bana adil davranmadı. Bende bir şeyleri aşmış böyle sakin kafayla bırakmak bitirmek başlamak isterdim ama olmuyor. Yaşadıklarım çok ağır. Son 2 senedir ne yaşadım ben diyorum. Bu aldatılmamın üzerinden 4 sene geçmişti. Bir arkadaş grubum bana birini söyledi. Meğer onlar dalgasına söylemiş. Ben ciddiye aldım. Çünkü tam böyle neşeli dolu dolu hayatı olan biriydi. Tanımak istedim. Tanıştım telefonda 1 ay konuştuk uzak mesafeydi. Bir önceki ilişkisi bu kişi muhafazakar olduğu için kıyafet yüzünden bitmiş kız kabul etmemiş ayrılmış. Bana anlatılan buydu. Daha doğrusu herkese anlattığı buydu. 1 ay sonunda biz görüştük çok güzel vakit geçirdik. Ben kendimi yanında çok iyi hissettim. Ama içimde oturmayan bir şeyler vardı. Kalbim hissetti anladı. Sonra ben onun yaşadığı şehre gittim. 1 hafta kaldım. Ona içimi kalbimi tüm dürüstlüğümle açtım. Kıyafet konusunda fedakarlık yaptım. Çünkü gerçekten hissettiklerim kıyafet için benim bunun ötesindeydi. O da benim eski ilişkimde yaşadığım beraberlik için fedakar oldu. Biz böylece anlaşmıştık. Ama ben onun yanından dönmeden 1 gün önce telefonunda başa sabitli eski ilişkisinden kalan mesajları gördüm. Resimler her şey duruyordu. Ben o gün çok ağladım. Ama bir yandan da o çok pişman oldu. Senden hoşlanıyordum. O sadece orada duran bir alışkanlıktı dedi. Bir şey hissediyormuşum dediğimde hayır dedi. Baya konuştuk o gün unuttuğunu çabalayacaksan bunları unutmaya hazır olduğumu söyledim. Çünkü bu konu dışında çok iyiydik. Bu konuda ona çok güvenmek istedim. O da gerçekten çabalayacağını belli etti. Ama zamanla bana yapma dediği şeyleri yaparken buldum. Bu süreçte ben arkadaş buluşmalarında çok sessiz çekingen kaldım. Karakter olarak da böyle biriyim ama olanlar beni iyice içime kapattı. Sürekli eski ilişkisinden kalan fotoğrafları notları bulmaya başladım telefonunda. Bunlardan rahatsız olduğumu defalarca dile getirdim. Kız arkadaş konusunda ben sakin o sosyal biriydi. Hayatlarımız farklı ritimdeydi. Çok fazla kız arkadaş çevresi olması beni rahatsız ediyordu. Bunları konuştuğumda bana uyum sağlamak istediğini söyledi. Ama en sonunda kız arkadaşıyla mesajlaşıp bunları siliyordu gözümle gördüm. Aynı gün eski ilişkisinden kalan mesajları videoları notları sakladığını da gördüm. Evet bir yerde belki ben bu konuda artık çok tetiklendiğim için görmek inanılmaz rahatsız etti. Ama bir yerde de gördüğüm şeyler o kişiye duyduğu sevginin yarısını bile bana göstermediğini gördüm. O kişiden sonra terapi aldığını duygularını bastırdığını daha çok mantıklı davranmak istediğini söyledi. O kişiden sonra mantık yönünü kullanmayı seçmiş. Ama öyle değil işte içinizde bir yerde anlıyorsunuz böyle candan kalpten o sevgi gelmiyordu. Her şeyi sorguluyordu sürekli ona uyup uyumadığımı anlamaya çalışıyordu. Ama ben çok tükenmiştim. İnsanların günü o gün mahvoldu. Ben gülemedim eğlenemedim bunları gördüğüm gün böyle kalakaldım. Ama düşünmem anlamam için fırsatım bile yoktu. Akşamına o insanlar geldi. Ben iyice içe kapandım. Seviliyor muyum sevilmiyor muyum anlamıyordum. Onlar da benim böyle olduğumu görünce rahatsız oldular. O kişi sen ilerde aileme de böyle davranırsın dedi. Bir şey olunca çok içine kapanıyorsun ben sana sürekli telefonu vermeye korkar oldum artık dedi. Ayrıldı benden. Ne hissetmeliydim bilmiyordum. Birkaç ay ağlayarak ama hayata devam ederek geçti. Arkadaşlarım vardı. Ama yaşadıklarımı atlatacak gücüm yoktu. Ayrılıkla mı baş etmeliyim yoksa yaşadıklarımı anlamlandırmalıyım bilmiyordum. Bir de üstüne arkadaşlarımızla buluşunca bizi tanıştıran kişiler bana demez mi sen de eski ilişkisini unutamamış biriyle devam etmeyecektin. Bundan sonra temiz sayfa açan biriyle olursun diye. Olaya böyle bakıyorlardı. Ben sanki tüm bu planları kabul etmiştim. Yara bandı olmayı kabul etmişim gibi. Ben sadece ona inandım. Daha sonra arladaşıö dediğim insan bu süreçte bana hep bunları anlatıyorsun diye benimle konuşmayı kesti. Tamamen yalnız kaldım bu süreçte ona bakmaya başladım sürekli ne yaptığını merak etmeye başladım. O da bunu görüde şarkılar paylaşmaya başladı. Pişman olduğunu dönmemi istediğine dair ben de dönmeyeceğime dair şarkı paylaştım ama kıyafetlerime geri döndüğümü anlasın diye fotoğraflar paylaştım arkadaşlarımız bunları ona yetiştirdi hemen. Bu arkadaşlarla hiç görüşmedim hayatımdan tamamen çıkardım onları. Çünkü anladım ki onlar sadece konuşacak konu arıyorlar. Ben gerçekten üzülürken ama yine de dömmemek için kendimi zor tutarken sevgime yenilmemek için yaşadıklarımı sessizce atlatmaya çalışırken onlar alaycı şarkılar paylaştırdılar bunu görünce neden böyle söylüyorum çünkü ben bu şarkıyı görünce ona her şeyimi kapattım numarasını tamamen sildim. Sonrasında pişman olduğuna dair şarkılar paylaşmaya başladı. Zaten ilişki içinde de böyleydi sürekli o arkadaşı ne derse onun dediği tarzda yaşıyordu hayatı. Güya ben yemek yapmayınca benimle alaycı şekilde hergün dışardan yersiniz artık sen yandın diyordu ona. Sürekli o kişi hizmet ediyor sen hiç kalkmıyorsun demişti o kötü olduğum gün. Hep bir ima vardı. Beni sürekli çözmeye çalışıyorlardı. Ben sadece sevdim. Kimseye kendimi ispatlamak için derdim yoktu. Sevmeseydim tüm olanlara katlanmaz giderdim. O kadar sevdim ki çoğu hatasını yargılamadan anlamaya çalıştım. Ama şimdi kıyafetlerime döndüm diye alay konusu oldum. Suçlu ben oldum birden. Artık istemiyorum. Yalnız kalsam da kimsem olmasa da benim arkamda durmayacak insanlar için kendimden ödün vermek istemiyorum. Sırf sakin sessizim diye herkesin her şeyi söylemeye hakkı olmasını beni zayıf görmelerinden bıktım. Güya yanımda görünüp o gün bir kez bile beni teselli etmediler. Sürekli kendi üstelerine alınıp bize karşı çok ayıp oldu demeye getirdiler. Oysa ben sonra arayıp anlattım kusura bakmayın dedim onlara. Ama güç savaşına çevirdiler olayı. Nispet yapar gibi paylaşımlar. O kişide onların aklına uyup alaycı şarkı paylaştı sildi sonra. Bu insanlar bizi iyi niyetle bir araya getirmedi. Şu an daha iyi anlıyorum. Ama ben tüm iyi niyetimle kendimi açtım onlara. Şimdi buluşuyorlar birlikte resim atmıyorlar ama ben anlıyorum. İnanılmaz derecede yoruldum bu insanlardan ne zaman görsem bir laf etseler hep bir üstünlük kurma peşindeler. Benim bir salak arkadaşım var o da bunları sürekli savunuyor. Oysa bilmiyor yanımda onunla bile dalga grçtiler. İşte insanların gerçek yüzlerini birbirine gösteremiyorsun. Ama hiçbir şeye karışmıyorum artık kendimi öyle bir geri çektim ki. Herkesin iki yüzlülüğünü izliyorum. O insana da sırtımı döndüm. Çünkü eğer bu hayatta birine güvenmek gerekirse hep yanımda olduğunu bildiğim bir insan olmalı bu. Başkalarının ne dediğiyle değil benim ne hissettiğim önemli olmalı. Çok yoruldum artık. Kimseye güvenim kalmadı. Kimseye kötü demiyorum ama kimse beni düşünmedi. Sadece benimle o kişiyle olduğum zaman görüştüler. Kendimi kullanılmış hissediyorum. Arkadaşlık ilişkileri bu kadar iğrenç olmamlı ya. Herkese anlam yükleyip sonra yalnız kalmaktan yoruldum.

Bu soru 30 Ağustos 2025 23:37 tarihinde Uzman Klinik Psikolog Aslı Soylu tarafından cevaplandı.

  • Cevaplandı

  • Paylaş:

Öncelikle Merhabalar,


Yaşadığınız süreç, hem duygusal hem de fiziksel olarak oldukça ağır ve size karmaşık hisettirmiş . Öncelikle şunu belirtmem gerekir ki, hissettiğiniz her duygu, tepkiler ve bedeninizde yaşadığınız refleksler, tamamen anlaşılabilir ve geçerlidir. Geçmişte uzun süreli aldatılma ve güven kaybı deneyimleriniz, 10 yıllık bir ilişkinin ardından yaşadığınız ihanet, hayatınızın önemli bir dönemini etkilemiş ve sizi hem duygusal hem de fiziksel olarak derinlemesine etkilemiş. Bu tür travmalar, yalnızca zihinsel olarak değil, beden üzerinde de iz bırakır; sizin tarif ettiğiniz mide bulantısı, öğürme refleksi ve sosyal tetiklenmeler, bu travmanın ve sürekli stresin vücudunuzda yerleşmiş bir yansımasıdır. Bedeniniz, bir anlamda “tetikte kal” sinyali veriyor ve bu, geçmişte yaşadığınız güven kaybına karşı geliştirdiğiniz otomatik bir savunma mekanizmasıdır. Bu refleksler, sizin zayıf olduğunuzu göstermez; aksine, yaşadıklarınıza hâlâ duyarlı olduğunuzu ve bedeninizin sizin için çalıştığını gösterir.


Yeni bir ilişkiye başlamak ve kalbinizi açmak, özellikle geçmiş travmaların etkisiyle, hem zihinsel hem de bedensel olarak büyük bir yük getirir. Önceki ilişkinizdeki aldatılma, güveninizi derinden sarsmış ve sizi tetikte bir hale getirmiş. Bu nedenle, karşınızdaki kişinin eski ilişkisinden kalan mesajları ve resimleri görmeniz, arkadaş çevresinin alaycı veya yargılayıcı tutumları, kaygınızı ve mide bulantınızı tetikleyen bir unsur olmuş. Bu, sizin duygusal hassasiyetinizin ve geçmiş travmalarınızın doğal bir yansımasıdır. Kendinizi suçlamak yerine, bedeninizin bu durumlara verdiği tepkileri anlamak ve kabul etmek, sürecin ilk adımıdır. Çünkü bu tepkiler, sizin koruma mekanizmanızın bir parçasıdır ve tamamen insanidir.


Süreci atlatmanın temel yollarından biri, yaşadıklarınızı anlamlandırmak ve duygularınıza izin vermektir. Bu, yalnızca zihinsel olarak değil, bedensel olarak da bir rahatlama sağlar. Duygularınızı bastırmak veya küçümsemek, kaygınızı artırır ve mide bulantısı, öğürme gibi reflekslerin kalıcılaşmasına yol açar. Geçmişte yaşadığınız aldatılma ve güven kaybı gibi travmaların farkına varmak, yaşadığınız her ilişkide hissettiklerinizi anlamlandırmak ve kendinizi suçlamamak, iyileşmenin en önemli adımlarıdır. Aynı zamanda başkalarının yorumlarına veya alaycı paylaşımlarına maruz kalmanız, sosyal güveninizi zedelemiş olabilir; bu tür durumlarda sınırlarınızı korumak ve kendinizi savunmak, hem ruhsal hem de fiziksel iyileşme için kritik öneme sahiptir.

Fiziksel tepkilerle başa çıkma süreci de önemlidir. Mide bulantısı, öğürme refleksi ve sosyal tetiklenmeler, uzun yıllar boyunca biriken kaygı ve travmanın bedeninizde oluşturduğu bir hafızadır. Bu refleksler zamanla kendiliğinden hafifleyebilir; ancak bunun için öncelikle kendinizi yargılamadan kabul etmeniz gerekir. Kendi sınırlarınızı korumak, duygularınızı bastırmamak ve yaşadıklarınızı anlamlandırmak, bedeninizin bu otomatik tepkileri çözmesine yardımcı olur. Aynı zamanda, kendi güveninizi yeniden inşa etmek ve kendi duygusal ihtiyaçlarınızı merkeze almak, iyileşme yolunda kritik bir adımdır. Siz, sevilmeyi, anlaşılmayı ve değer verilmesini hak eden bir insansınız; yaşadığınız geçmişin yükünü sırtlamanız gerekmez.


Sonuç olarak, yaşadığınız bu süreç; güven, kaygı, travma ve sosyal baskılarla harmanlanmış karmaşık bir deneyimdir. İyileşme adım adım gerçekleşir ve sabır, şefkat ve farkındalık gerektirir. Kendinize nazik davranmak, geçmişte yaşadığınız ağır deneyimleri anlamlandırmak ve başkalarının yargılarından uzak durmak, hem duygusal hem fiziksel sağlığınız için temel taşlardır. Her adımda, hislerinizi kabul ederek, sınırlarınızı koruyarak ve kendinize şefkat göstererek, bu yoğun sürecin yavaş yavaş hafiflemesini sağlayabilirsiniz. Siz güçlü ve değerli bir insansınız; yaşadığınız her deneyim, sizi daha bilinçli, farkında ve kendi sınırlarına sadık bir insan yapıyor.


Sevgiyle Kalın,

Uzman Klinik Psikolog Aslı Soylu

Cevaplanmış benzer sorular