Yeni bir ilişki içerisindeyken eski toksik manipülatör sevgilim bana mesaj attı

Merhaba Sevgili Danışan,

Öncelikle yaşadığınız bu karışık duygusal durumun ne kadar zorlayıcı olduğunu anlıyorum. Geçmişte sizi yoran, manipüle eden ve toksik olarak tanımladığınız bir ilişkiyi sonlandırmak zaten başlı başına ciddi bir içsel güç gerektirirken, şimdi bu kişinin yeniden hayatınıza bir şekilde temas etmeye çalışması da haliyle içsel huzurunuzu tehdit ediyor olabilir. Özellikle şu anda sağlıklı ve güzel ilerleyen yeni bir ilişkiniz varken, eski ilişkinizden kalan izlerin tekrar belirmesi hem kaygı yaratır hem de kafanızı karıştırabilir. Bu nedenle yaşadığınız bu rahatsızlık, kaygı ve olası karşılaşmalara dair endişeleriniz son derece anlaşılır.

Öncelikle eski sevgilinizin size attığı mesajı cevapsız bırakmanız oldukça yerinde ve güçlü bir sınır çizme davranışı olmuş. Bu adım, onunla yeniden bir iletişim kurma niyetinizin olmadığını açıkça gösteriyor. Toksik bir ilişki yaşadığınız, manipülasyonlara maruz kaldığınız bir kişiye karşı bu kararlılığı sürdürebilmek, kendinize olan saygınız ve sağlıklı bağlar kurma kapasiteniz adına oldukça değerlidir. Bu tür ilişkilerde genellikle eski partnerin yeniden temasa geçmesi bir “deneme” niteliğindedir. Geriye dönük olarak hala bir etki alanı oluşturup oluşturamadığını görmek ister. Bu nedenle sessiz kalmanız hem bu oyunun içine çekilmenizi engeller hem de eski ilişkinin sizde bir karşılığı olmadığını gösteren bir davranıştır.

Bu noktada sizin için önemli olan iki temel mesele olduğunu görüyorum. Birincisi, eski partnerinizin mesajlarını ya da varlığını tamamen görmezden gelirken, olası karşılaşmalarda nasıl tepkiler vereceğiniz. İkincisi ise, mevcut ilişkinizin bu durumdan zarar görmesini engellemek. Bu iki başlıkta da sınırlarınızı netleştirmek ve duygusal olarak kendinizi korumak, elinizdeki en güçlü araçtır. Eğer eski partnerinizle aynı ortamda bulunmanız gerekiyorsa, onunla fiziksel ya da göz teması kurmamayı sürdürmeniz faydalı olur. Bu bir kaçış değil, bilinçli bir tercihtir. Çünkü ona gösterdiğiniz her dikkat kırıntısı, geçmişte kurduğu güç ilişkisini yeniden harekete geçirmesine olanak tanıyabilir. Bu yüzden göz göze gelmemek, selam vermemek ya da onun size yaklaşma ihtimalini göz ardı ederek hazırlıklı olmak, sizin psikolojik gücünüzü besleyecektir.

Diğer yandan, mevcut ilişkiniz için de bu süreçte açıklık ve güven temelinde ilerlemek oldukça önemlidir. Partnerinize tüm detayları anlatmak zorunda değilsiniz. Ancak geçmişte sizi yıpratan bir ilişkinin yeniden temas kurmaya çalıştığını ve bu durumun sizi rahatsız ettiğini dürüstçe paylaşabilirsiniz. Buradaki amaç, yeni partnerinizin sizden habersiz gelişebilecek olası olaylardan dolayı endişe yaşamamasını sağlamak ve olası bir karşılaşma halinde onunla birlikte aynı duruşu sergileyebilmektir. Bu tür açıklıklar, ilişkinizdeki güven bağını güçlendirir ve sizi duygusal anlamda daha da rahatlatır. Çünkü saklamak ya da gizlemek, siz istemeseniz bile zihninizde “acaba bu durum öğrenilirse yanlış anlaşılır mı?” gibi bir yük oluşturabilir.

Böylesi bir durumda kendinize sık sık şu soruları sormanız da iyileştirici olur: “Bu kişinin hayatıma yeniden girmesi bana ne kazandırır, ne kaybettirir?” “Onun mesajı beni neden hâlâ bu kadar etkiliyor?” “Ben şu anda ne istiyorum ve neyi hak ediyorum?” Bu tür sorular sizi kendi merkezinizde tutar ve eski ilişkiden kalan etkileri fark etmenize, yüzleşmenize ve geride bırakmanıza yardımcı olur. Çünkü toksik ilişkilerden sonra kişinin kendini toparlaması zaman alabilir. Manipülasyon, değersiz hissettirme ya da duygusal istismar gibi süreçlerden geçen biri için, sonrasında gelen her mesaj, kısa bir an için bile olsa duygusal bir dalgalanma yaratabilir. Bu sizin hâlâ onu sevdiğiniz anlamına gelmez, bu sadece yaşadığınız ilişkinin izlerinin tamamen silinmediğini ve bazı tetikleyicilere karşı hassasiyetinizin sürdüğünü gösterir.

Eğer eski partneriniz mesaj atmaya devam ederse ya da size yaklaşmaya çalışırsa, daha net bir sınır koymak da gerekebilir. Örneğin “Ben şu an başka bir ilişkideyim, lütfen bana bir daha ulaşma” gibi kısa ve net bir mesaj yazabilir, ardından kişiyi tamamen engelleyebilirsiniz. Bu sizin zayıflığınız değil, tam tersine kendi huzurunuza ve iyileşmenize sahip çıkmanızdır. Unutmayın, susmak bazen sınır değildir. Kimi durumlarda karşı taraf sizin hâlâ duygusal olarak etkilenip etkilenmediğinizi test etmek için ısrar edebilir. Bu nedenle bir kereye mahsus net ve kararlı bir yanıt vermek ve ardından iletişimi kesmek, daha etkili bir kapanış olabilir. Karşılaşma durumlarında ise, sizin ne hissettiğiniz değil, nasıl bir tutum sergilediğiniz daha önemlidir. Eski partnerinizin gözünde hâlâ duygusal bağlar taşıyormuş gibi görünmemek için kendinize “Ben bir adım atmıyorum, onun bana ulaşması beni bağlamaz” gibi telkinlerde bulunabilirsiniz.

Tüm bu süreçte kendinize duyduğunuz saygıyı ve sevgiyi ön planda tutmanız en kıymetli şeydir. Sizi manipüle eden bir ilişkiyi geride bırakabilmek büyük bir gelişimdir. Bu süreçte zaman zaman kafanız karışabilir, duygularınız dalgalanabilir ama esas olan, geçmişi idealize etmeden bugüne ve bugünkü mutluluğunuza sahip çıkmaktır. Şu anki partnerinizle sağlıklı bir ilişki sürdürüyor olmanız, duygusal olarak iyileşmekte olduğunuzun da bir göstergesidir. Bu iyileşme sürecini baltalayacak her türlü eski temas sizin ruhsal sağlığınızdan çalar. Bu nedenle duygusal gücünüzü, sınırlarınızı ve şu anki ilişkinizi koruyacak yönde davranmak sizin elinizde.

Son olarak, içinizde kalan soruları yazmak, duygularınızı bir deftere dökmek, zihinsel detoks anlamında da oldukça iyileştirici olabilir. Gerekirse bir psikologtan birebir destek alarak yaşadığınız bu dönemin psikolojik yükünü hafifletebilir, geçmişten gelen kırıkları güvenli bir ortamda onarabilirsiniz. Unutmayın ki her karşılaşma bir mecburiyet değildir, her mesaj bir yanıtı hak etmez ve her geçmiş bağ bir daha açılmak zorunda değildir. Sizin iyileşmeniz, kendi sınırlarınızı kararlılıkla çizebildiğiniz anlarda başlar.

Umarım cevabım faydalı olmuştur. Değerlendirilmesini istediğiniz farklı bir soru veya aklınıza takılanları yeni bir soru oluşturarak bizlere iletebilirsiniz.

Sevgiler,

Psikolog Betül Canbel