Yetersizlik duygusundan nasıl kurtulabilirim?
27 yaşında bir anneyim. 2 ve 3 yaşında 2 oğlum var. Tek başıma bakıyorum, eşim çalışıyor. En büyük isteklerimden biri anne olmaktı ama 2. hamileliğimi öğrendiğimden beri kabullenemiyorum. Bebeğimi çok seviyorum ama yetemiyorum. 13 yaşımdan beri depresyon ve kaygıyla mücadele ediyorum. Kaygılarım son zamanlarda üstesinden gelemeyeceğim bir hale geldi, bayılıyorum, kriz geçiriyorum ama yardım alabileceğim kimse yok. Eşim işte olmadığı zamanlarda çocuklarla ilgileniyor, yardım ediyor ama ben bu histen kurtulamıyorum. Çocuklarımı çok seviyorum ama onlar beni sevmiyorlar sanki hiç dinlemiyorlar, beni duymuyorlar sanki. Benimle oyun oynamıyorlar birbirleriyle de oynamıyorlar. Veteriner teknikeriyim, bekarken çalışıyordum ve hedeflerim vardı sürpriz hamileliklerle kendi hayatıma da onlara da ihanet etmişim gibi hissediyorum. Ben olmasam daha iyi olurlardı gibi hissediyorum çoğu zaman. Bazen eşimden boşanmak istiyorum tek sorun evliliğimmiş gibi hissediyorum. Yapayalnızım hiç arkadaşım yok, birilerine sorunlarımı anlattığımda kimse anlamıyor ailem bile anlamıyor. Haşimato tiroidim, bel fıtığım ve bitmeyen ağrılarım var son bikaç aydır dışarı çıkmak bile istemiyorum. Kilo aldım, hayatım mahvoldu sanki. Enerjim hiç yok. Ne ev işi yapmak ne de yaşamak istiyorum. Bu histen kurtulmak istiyorum eski neşemi çok özledim.
Bu soru 28 Ağustos 2025 11:57 tarihinde Psikolog Fatma Gizem Bitgen tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Merhabalar,
Paylaştıklarınızdan fiziksel ve psikolojik belirtilerle birlikte hayatın sorumlulukları da eklenince ne kadar zorlayıcı bir dönemden geçtiğinizi tahmin edebiliyorum. Bu noktada belirtmek isterim ki kendinize dürüstçe bakıp yaşadıklarınızı bu kadar açıkça anlatmanız takdir edilesi. İki küçük çocuk, eşinizin yoğunluğu, geçmişten gelen kaygılar, sağlık sorunları ve etrafınızda sizi duyamayan insanlar arasında sıkışıp kalmak, bunu yaşarken bazen nefes almak bile çok zor olabilir. Şimdi yaşadıklarınızı daha yakından bakalım ve neler yapabilirsiniz üzerine konuşalım.
Sevgili danışan ilk olarak 13 yaşınızdan beri süre gelen kaygı öykünüzün şu ana yansıması üzerine konuşalım. "Ben olmasam daha iyi olurlardı.", “Çocuklarım beni sevmiyor”, “dinlemiyorlar” gibi hisleriniz sizin yetersiz oluşunuzun kanıtı değil, çoğu zaman yorgun, kırgın ve hassas bir anda zihninizin size oynadığı, kaygılı anların hileleri gibi görünüyor. Çocuklar sevgiyi ve bağlılığı biz yetişkinlerdeki gibi göstermez. Özellikle 2 ve 3 yaş kardeş oldukları için sürekli çatışabilecekleri, bazen ebeveynlerini duymuyormuş gibi davrandıkları çok zorlayıcı bir dönemdir. Zorlandığınız anlarda çocuklarınızın sizi görmesini beklemeniz çok anlaşılır ancak çocuklarınızın iç dünyası sandığınızdan çok daha fazla size bağlı. Bir gün size minik bir gülüş attıklarında, sadece yanınızda olmalarına izin verdiğinizde bile, size olan sevgileri aslında oradadır. Sadece şekli değişmiş olabilir.
Burada kaygılı düşüncelerle ve kaygının sebep olduğu bedensel belirtilerle mücadele etmek için ilk olarak kaygı günlüğü tutmanızı isteyeceğim. Aklınıza gelen kaygılı düşünceleri not edip gerçekliğini sorgulamanız etkili bir adım olacaktır. Örneğin "Çocuklarım beni sevmiyor." cümlesinin gerçekliğini sorguladığınızda aslında çocuklarınızın size sevgiyle yaklaştığı, sarıldığı anları hatırlayabilirsiniz. Bedensel belirtileri azaltmak için ise 4-7-8 nefes egzersizi ve topraklama egzersizi yapmanızı isteyeceğim.
İkinci olarak evlilikle birlikte çocuklar sonrası hedeflerinizin hayallerinizin yarım kalması üzerine konuşalım. Paylaştıklarınızdan aslında isteyerek evlendiğinizi ancak çocuklar sebebiyle sorumluluklarınızın da artması sonucu hem işinizi bıraktığınızı hem de belki de hayallerinizdeki evlilik hayatını yaşamaya fırsatınızın kalmadığını anlıyorum. Sevgili danışan böyle bir zamanda yorgun tükenmiş hissetmeniz çok anlaşılır. Aileniz dahil kimsenin sizi anlamadığını ve yalnız hissettiğinizi de ekliyorsunuz. Ancak eşinizin iş dışında size yardımcı olmaya çalıştığını belirtmişsiniz.
Bu noktada ilk olarak kendinize “Şu an zorlanıyorum ama bu geçecek.”, “Her anne bazen yetemediğini hisseder, bu beni kötü bir anne yapmaz.” gibi cümlelerle şefkatle yaklaşmanızı rica edeceğim. En iyi iyileştirici güç kendimize nazik yaklaşmaktır. İkinci olarak eşiniz, anneniz, komşunuz gibi destek alabileceğiniz kişilerden “Bugün çocuklara 1 saat bakar mısın?” gibi ifadeler ile somut, küçük yardımlar istemekten çekinmemenizi isteyeceğim. Sevgili danışan çoğu kişi dışarıdan bizim ne yaşadığımızı bilmeyebilir, bu noktada duygu ve düşüncelerimizi açıklıkla paylaşıp yardım istemek çok insanidir.
Üçüncü olarak bundan sonrası için hangi adımları atabilirsiniz, üzerine konuşalım istiyorum. Bu noktada ilk olarak “Bugün bütün evi toplamalıyım” yerine “Bugün sadece mutfak tezgâhını düzenleyeceğim.” gibi küçük ulaşılabilir hedefler ile harekete geçmenizi isteyeceğim. Diğer yanda çay/kahve içerken telefonu bir kenara bırakıp sadece o ana odaklanmanız. çocuklar uyuduğunda 10 dakika sevdiğiniz bir müzik dinlemeniz, kısa bir meditasyon gibi yöntemler ile kendinize mini anlar yaratmanız faydalı olacaktır. Çocuklarınızla bağ kurma yolunda ise 5 dakikalık “kimin sesi daha komik?”, “renk bulma oyunu” gibi küçük oyunlar oynamanız faydalı olabilir. Bu hem çocuklarla yakınlaşma duygunuzu artırır hem de suçluluk hissini hafifletir.
Enerjinizin azalması, dışarı çıkmak istememeniz, hayatı anlamsızlaşmış gibi hissetmeniz. Yaşadıklarınız; kolayca bir yere sığdırılamayacak kadar karmaşık ve önemli. Şu anda bir desteğe ihtiyacınız olduğu açık, o yüzden burada bir kez daha yazabilir, duygularınızı açmaya devam edebilirsiniz. Uzman desteği almaktan da çekinmemenizi rica edeceğim.
Cevabımın faydalı olmasını umuyor, sağlıklı günler diliyorum.
Psikolog Fatma Gizem Bitgen
💪 Psikoloğun Önerdiği Egzersizler
4-7-8 Nefes Tekniği
5 Duyu Farkındalık Taraması
Çok teşekkür ederim. Deneyeceğim 🌸
Yorumlar
Psk. Fatma Gizem Bitgen
Rica ederim, kolaylıklar diliyorum 💐
28 Ağustos 2025 19:05