• Anasayfa
  • Sorular
  • Zarar gördüğümü ve haksızlığa uğradığımı ifade etsemde karşımdaki kabul etmiyor
Aile

Zarar gördüğümü ve haksızlığa uğradığımı ifade etsemde karşımdaki kabul etmiyor

Gizli Kullanıcı25 Temmuz 2025 06:49

manüplatif ve hatta narsistik birine kendimi açık şekilde nasıl ifade edebilirim ? davranışlarının neticesinde zarar gördüğümü nasıl kabul ettirebilirim? sakince de anlatsam , aynalamada yapsam zarar gördüğümü ve haksılığa uğradığımı ifade etsemde karşımdaki kabul etmiyor . her konuda yalnızca kendi istekleri daha önemli. kendisine sorulan her soruyu hesap sorma olarak algılıyor. kendisine hesap sorulamayacağını , bu durumun onun benliğine aykırı olduğunu , hesap sorulmayan ve hesap soran ulu kişi olduğunu ifade ediyor.

Bu soru 27 Temmuz 2025 08:55 tarihinde Psikolog İrem Gülsün Zengin tarafından cevaplandı.

  • Cevaplandı

  • Paylaş:

Merhaba Sevgili Danışanım,

Bu sorunun arkasında çok yorucu, tekrar eden ve incitici bir ilişki deneyimi olduğu anlaşılıyor. Bahsettiğin kişiyle olan iletişim çaban, onunla sağlıklı bir ilişki kurma arzun ve kendini anlatma isteğin çok kıymetli. Ancak bu isteğin karşılıksız kaldığında, yani karşındaki kişi empati kurmaktan kaçındığında, seni duymazdan geldiğinde ya da seni manipüle ettiğinde bu çaba giderek seni tüketmeye başlar. Şimdi anlattıklarını psikolojik açıdan değerlendirelim.

İlk olarak, manipülatif ve narsistik özellikler taşıyan bir kişiyle iletişim kurmak gerçekten çok zordur. Bu kişiler genellikle karşı tarafın duygularını geçersiz kılma, olayları kendi lehine çarpıtma ve empati kurmaktan kaçınma eğilimindedir. Senin zarar gördüğünü kabul etmemesi, sadece seni değersizleştirdiği için değil; aynı zamanda sorumluluk almaktan kaçındığı için de olabilir. Narsistik kişilik yapılanmasında, hata yapmak zayıflıkla eşdeğer görülebilir. Bu yüzden hata kabul etmek onlar için benliklerini tehdit eden bir şeydir.

Senin onu sakince uyarma, aynalama yapma ya da duygularını dürüstçe paylaşma gibi çabaların bu kişi üzerinde işe yaramaması, senin yöntemin yetersizliğini değil, onun duygusal kapalı oluşunu gösterir. İletişimin amacı karşılıklı anlamadır. Ama bazı kişiler anlamaya değil, üstün gelmeye odaklanır. Bu gibi durumlarda anlatmak, haklılığını kanıtlamak, karşıya zarar verdiğini kabul ettirmek giderek bir döngüye dönüşür. Ve bu döngü içinde kişi, zamanla kendi gerçeğinden bile şüphe etmeye başlayabilir.

Karşındaki kişinin “hesap sorulamaz ulu kişi” gibi bir pozisyonda kalması, benliğini dokunulmaz ilan etmesi, aslında kırılgan bir özsaygıyı koruma çabasıdır. Ne yazık ki bu, onun değişime ya da içgörüye açık olmadığını gösteren bir işarettir. Bir kişiyle sağlıklı bir bağ kurabilmek için o kişinin de bağ kurmaya istekli ve sorumlu olması gerekir. Sadece senin çabanla bir ilişki düze çıkmaz. Kendi ihtiyaçlarını, sınırlarını ve zarar gördüğün alanları dile getirmen zaten yeterince değerlidir. Bu kabul görmüyorsa, artık mesele haklı-haksız olmaktan çıkar, sağlıksız-bağlayıcı bir ilişki olup olmadığına dönüşür.

Bu noktada kendine şu soruları sorman iyi olabilir: “Bu kişiye ne anlatmaya çalışıyorum ve neden?” “Beni dinlemeyen biriyle neden hala konuşmaya çalışıyorum?” “Kendimi ispat etmeye neden bu kadar ihtiyaç duyuyorum?” Bu sorular sana hem ilişkideki yerini hem de kendi duygusal ihtiyaçlarını daha iyi anlaman konusunda yardımcı olabilir.

Unutma, her insanın anlaşılmaya, duyulmaya ve saygı görmeye hakkı vardır. Eğer bu hak, karşındaki kişi tarafından sürekli ihlal ediliyorsa, belki de kabul ettirmen gereken şey onun seni değil, senin kendini koruman gerektiğidir. Bazen en net ifade biçimi, geri çekilmek ve duymayana daha fazla anlatmamaktır. Özsaygını korumak için susmak, her zaman edilgenlik değildir; bazen bu, en güçlü tepkin olabilir.

Sormak istediğiniz başka bir şey olursa tekrar soru oluşturmaktan çekinmeyin, yanıtlamaktan memnuniyet duyarım.

Sevgilerimle🧡

Psikolog İrem Gülsün Zengin

Cevaplanmış benzer sorular