MerhabaSeçim yapmanız gereken bir okul tercihiyle ilgili karar vermek ve hayatınızda cesitli alanlarda seçim yapmakta güçlük yaşadığınızı belirtmişsiniz. Hayatta yapılacak tercihlerin olumlu yonleri olabileceği gibi bir takım olumsuz yönleri de olabilir.Bu sebeple bu konuda kafa karışıklığı yaşamanızı anlayabiliyorum. Ancak eklemeliyim ki yapılan tercihler tamamen mükemmel ya da tamamen olumsuz olmayacaktır. Burada önemli olan seçenekler arasından bir takım olumsuz yönleri olabilse de bizim için en uygun, olumlu yönleri cogunlukta olan tercihi yapmaktır Karar vermekle ilgili size yardımcı olabilecegini dusundugum yöntemleri bahsetmis oldugunuz okul secme ornegiyle birlikte ele alalım. Hangi okulu secmenizin sizin için daha iyi olabileceğiyle ilgili bir okuldan beklediğiniz kriterlerin neler olduğunu belirleyebilirsiniz. İyi bir okul secimi hakkinda neler uzerinde durabileceginiz konusunda ise kafa karisikligi yasiyorsaniz profesyonel rehberlik danismanligi gorusu alabilirsiniz. Bu size bir fikir olusturarak secim surecinize katki saglayabilir. Okul kriterlerinizi belirledikten sonra bu kriterlerinizi karşılaşabileceğiniz dusundugunuz okulları liste halinde bir kağida sıralayabilirsiniz. Muhtemelen her okulun kendine göre artilari ve eksileri olacaktır. Sectiginiz okullarin olumlu ve olumsuz yanlarini yanlarina yazabilirsiniz. Seçenek sayınız eğer çoksa daha fazla kriteri karsiladigini dusundugunuz okulları seçerek digerlerini eleyebilirsiniz. Geriye kalan okullar arasında sizin beklentilerinizi daha fazla karşıladığını dusundugunuz, daha fazla olumlu yonu olan yer için değerlendirme yapabilirsiniz. Bu şekilde ilerlemek karar verme sürecini kolaylaştıracaktır. Son olarak spesifik bir konu olmasi sebebiyle okul örnegi uzerinden durumu ele aldık. Ancak kararsızlığın arkasında pek çok etken etkili olabilmektedir. Buna sebep olan düşüncelerinizin kapsamlı olarak ele alınması gerektiği için daha fazla konusmak gereklidir Bu sebeple bir psikoterapist ile detaylı olarak konuşmanızın faydası olacağını eklemek isterim Sağlıklı günler dilerim.

Uzm. Psk.

Uzman Klinik Psikolog

MerhabaYaşadığınız bir takım olumsuz deneyimlerin özgüveninizi negatif yönde etkilediğinden bahsetmissiniz. Her birimiz genellikle hayat süresince bizi olumsuz etkileyen söylemlerde bulunan kişilerle karşılaşmisizdir. Bu sebeple hissettiginiz duygular ve düşünceler son derece anlaşılır. Her ne kadar dış çevrenin geri bildirimleri bizi zaman zaman etkilese de, burada mühim olan sizin kendinizle baş başa kaldığınızda, dis çevrenin seslerini bir kenara alıp, kendinize yönelik değerlendirmenizdir. Kilo sorunu olarak bahsettiğiniz durum gerçekten sağlığınızı etkileyen, günlük islevselliginizi etkileyen bir sınırda mi? Yoksa sağlıklı kilodasiniz ve aynadaki görüntünüzden memnun olmanıza rağmen dis çevrenin etkisiyle mi bunu bir kilo sorunu olarak ele alıyorsunuz? Bu iki soruyu kendinize sormanıza ve biraz üzerine düşünmenizi önerebilirim. Öz sayginin geri kazanilmasi için İlk adim kendinize iyi davranmakla, şefkat göstermekten geçmektedir. Olumsuz iç sesin farkına varıp, bunun yerine olumlu düşünceleri zihninize getirmenin faydasi olacaktır. Örneğin; kimi zaman bazı insanların beğenisi olmasa da ben değerliyim. Olumlu yönleriniz üzerine düşünmek, bunları kendinize hatirlatmaniz faydalı olacaktır. Sonrasında ne yaparsam özguvenimi iyileştirici olurum? sorusunu kendinize sorabilirsiniz. Burada akliniza gelen maddeleri bir kağıda siralayabilirsiniz. Gerceklestirilmesi kolay olan hedeften baslamaniz ve ilk hedefi gerceklestirdikten sonra diger hedefe gecmeniz daha iyi olacaktır. Bu hedeflere ulaşmak için acele etmemeyi, kendinize anlayış göstermeyi lütfen ihmal etmeyin. Sağlıklı günler dilerim.

Merhaba Kisiye zarar veren bir davranışı terk edebilmek için ilk olarak bunun bir sorun olduğunu fark etmek, kabullenmek ve bu davranışı terk edebilmek için istekli olmak gerekir. Siz bunun bir sorun olduğunu kabullenmiş, sosyal islevselliginizi bozduğunu fark etmiş ve değişim için istekli olduğunuzu belirtmiştiniz. Bu acidan aslinda degisim surecine ilk adimi attiginizi soyleyebilirim. Sizi asiri sosyal medya kullanımına iten sebebin akliniza gelen düşüncelerden kisa süreli kurtulmak olduğunu belirtmişsiniz. Bu sizi o anlık ve kısa süreli rahatlatsa da uzun vadede hayatinizi ve sosyal iliskilerinizi etkileyen bir sorun haline gelmiş. Bunu bir kaçınma davranışı olarak ele alabiliriz. Kisaca kaçınma davranışı kişiye sıkıntı veren durumlar ve düşünceleri bastirabilmek adina geçici rahatlama sağlayan davranış veya düşünceleridir. Bu geçici rahatlama her ne kadar sorunlarla kısa süreli baş etmeyi sağlamış gibi gözükse de uzun vadede çözülmemiş sorunların birikmesine ve artarak devam etmesine neden olmaktadır. Buna ek olarak kacinma gerçekte üstesinden gelebilecegimiz davranislara ulasmakta bize engel olup, harekete gecmemize bariyer kurmaktadır. Kaçınma davranışından kurtulabilmek için yapılacak adımlar bulunmaktadır. Bunlardan size bir örnekle bahsedecegim. Bir sorunu cozmeniz gerekiyor ve o esnada o iş gözünüzde büyümeye ve sıkıntı hissettirmeye başladı. O sırada sizi gecici rahatlatacak olan telefona ulaşmadan önce telefonun bir kaçınma davranışı olduğunu akliniza getirmeniz, sıkıntı hissinden geçici süreyle kaçınmak için bu adıma geçiyor olduğunuzu hatırlamanin faydası olacaktır. Sonrasında sorunu cozmenize engel olan düşüncelerle yüzleşmek gereklidir. Kulağa ilk başta bu yuzlesmenin yapılması zorlayıcı gelebilir ancak bunun üstüne gittikçe düşüncelerin yarattigi olumsuz duygularin etkisinin azaldigini siz de fark edeceksinizdir. Son adım olarak bu sorunu çözmek için neler yapabileceginizle iliskili adimları planlayabilirsiniz. Bu problemi çözebilmek için hangi adımları uygulayabileceginizi kendinize sorabilirsiniz. Bunu zihninizde tasarlamak yerine bir kağıda not etmenizi önerebilirim. Bu sayede unutma faktörünü engelleyip, daha kalıcı olacaktır. Kacinmayip, sorunlarla yüzlesmek ve sorunları çözme noktasında adım atmak daha iyi hissetmenize,kisilerarasi iliskilerinizin iyileşmesine katkı sağlayacaktır. Sağlıklı günler dilerim.

MerhabaÖncelikle hastalığınız için geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Hastalığın alevlenmemesi ve bundan korunmak için kendinizi korumaya almak istemeniz anlaşılır ve olması gereken davranışlardır. Ancak bunu sağlamak adına dışarı çıkamamak ve dışarı çıkmaktan duyulan fazlaca korku gunluk islevselliginizi etkileyecek davranış ve düşünceler oldugunu soylebilirim. Önlem almak isterken bazen olabilecek riskler abartarak algılanır. Sizin durumunuz üzerinden bunu birlikte ele alalim. Dışarı çıkmak hastalığın alevlenmesini ne kadar etkilemektedir? Bu olasılık sizin evden dışarı çıkmanızı engellemeye sebep olacak kadar yüksek midir? Dışarı çıkınca hastalığın alevlenmemesi için yapılacak şeyler nelerdir? Sizi tetikleyebilecek yiyecekler, içeceklerden uzak durarak hijyen açısından güvenilir olan yerlerde zaman geçirmek bir örnek olabilir. Uzun süre izolasyon, evde zaman gecirmek psikolojiyi olumsuz yonde etkilemektedir. Bu sebeple aşağıda yazdıklarımı uygulamanizin size faydası olacagini düşünüyorum. Tek başınıza dışarı çıkmak sizde yüksek bir kaygı oluşturuyor ise baslarda daha rahat hissedebileceginizi düşündüğünüz ortamlarda bulunup, kısa sürelerle burada zaman gecirerek başlayabilirsiniz. Ilerleyen zamanlarda sureyi uzatarak, farkli ortamlara girmeniz bu sekilde daha kolay olacaktir .Başlarda bu kaygi seviyesi yüksek olsa da bunun üzerine gittikçe siz de kayginizin azaldigini ve dusundugunuz risklerin gerceklesme olasiliginin dusundugunuz kadar yuksek olmadigini fark edeceginizi umuyorum. Yönetmekte güçlük yaşamaya devam ederseniz bir terapistten de destek alabilirsiniz.Sağlıklı günler dilerim.

MerhabaBoşanma süreci her ne kadar çiftler arasında gibi gözükse de ailedeki diğer bireyleri de en az onlar kadar etkileyebilir. Bu sebeple hissettiğiniz özlem ve diğer duyguları anlayabiliyorum. Şu an ailenizle birlikte siz de bir süreçten geçiyorsunuz. Bu süreç eğer yakın bir zamanda başladıysa bu duyguların yoğun hissedilmesi normaldir. Çiftlerin boşanma sebepleri pek çok sebepten kaynaklanabilmektedir. Bu sebeple anne ve babanızın hangi sebeplerle bu kararı verdiğini bilmediğim için ve terapist olarak çiftlerin kararlarına yönelik yönlendirme yapmamız doğru olmayacağı için ne yazık ki size bu konuda bir yönlendirme yapmam doğru olmayacaktır. Anne ve babanızın ilişkisini düzeltmek, barışmalarını sağlamak gibi bir takım davranışlarda bulunmak istemeniz anlaşılır. Tıpkı evlilik gibi boşanma kararı da ebeveynlerin aldıkları kararlardır. Bu sebeple bu kararın sorumluluğunu size ait olmadığını eklemek isterim. Boşanma bir süreçtir ve tıpkı anne ve babanız gibi sizin de bu sürece uyum sağlamanız için bir süreç gerektirir.Bu süreçte duygularla tek başınıza baş etmekte güçlük yaşıyorsanız ve günlük işlevselliğinizi etkileyecek düzeyde sizi etkiliyorsa bu süreçte size eşlik edebilecek bir terapist ile ilerlemeniz faydalı olabilir. Sağlıklı günler dilerim.

MerhabaErteleme davranışı ve öfkeyi yönetebilmekle ilgili zorluk yaşadığınızı belirtmişsiniz. Öncelikle erteleme davranışını birlikte ele alalım. Erteleme davranışı hedeflere ulaşmakta güçlük yaşamaya sebep olur. Bunun sebeplerinden bazıları da sizin bahsetmiş olduğunuz gibi hedeflerin hızlı bir şekilde gerçekleşmesi beklentisidir. Sizin iletmiş olduğunuz sürecin çabuk gerçekleşmesini istemek; yapılacak işleri bölmeyip, hepsinin bir anda gerçeklemesi beklentisi anlaşılır fakat gerçekleşmesi mümkün bir durum değildir. Ulaşmak istediğiniz hedefleri bir kağıda ya da telefonunuza not edebilirsiniz. Hedeflerinizi zorluk derecesi 1 en düşük 5 en en yüksek olmak üzere puanlayabilirsiniz. Sonrasında sizin için gerçekleşmesi en kolay olan hedeften başlamanızı öneririm. Bu hedefe ulaşmak için yapılacakları da kendi içerisinde adımlara bölebilirsiniz. Örneğin: Yeni bir dil öğrenmek istiyorum. (Zorluk Derecesi 1)1.Kurs araştırması yapmak2.Kursa kayıt olmak 3.Dili öğrenmek için çalışmak4.Dil pratiği yapmakHedeflere ulaşma sürecini bir merdivenin basamakları gibi düşünebilirsiniz. Nasıl ki ilk merdiveni çıkmadan son merdivene ulaşmamız mümkün değilse, hedeflere ulaşan yol da adım adım gitmektedir. Burada acele etmek merdivenleri çıkarken ayağınızın takılmasına sebep olacağı için, sabır göstererek, kendinize zaman tanıyarak adım adım ilerlemek doğru olacaktır. Öfke ikinci duygumuzdur.Öfke duygusu bazen bir duygunun, bazense birden çok duygunun dışa vurumu olarak ortaya çıkar. Öfkelendiğiniz durumlara karşı kendinize öfke hissetmeseydim hangi duyguyu hissederdim? diye sorarak buna yönelik farkındalığınızı geliştirebilirsiniz. Öfke duygusunun davranışa dönüşmesini engelleyebilmek ve iletişimde olduğunuz kişilerle problem yaratmaması adına Dur Düşün Yap egzersizinden faydalanabilirsiniz. Bu egzersizi sırasıyla kırmızı, sarı, yeşil bir trafik lambası gibi düşünebilirsiniz. Bu egzersizin ilk adımı öfke duygusunu hissettiğinizde bu duygunun farkına varmaktır. Karşınızdaki kişiye öfke patlaması yerine alternatif olarak hangi davranışları yapacağınızı planlayabilirsiniz. Örneğin çok sinirli hissediyorsanız kısa bir yürüyüş yapmak, temiz bir hava almak gibi o an sizi rahatlatabilecek aktivitelerden faydalanabilirsiniz. Sonrasında çözülmesi gereken bir problem olduğunu düşünüyorsanız ,öfke duygusunun azaldığını düşündüğünüzde karşınızdaki kişiyle sizi öfkelendiren durum hakkında yapıcı bir konuşma gerçekleştirebilirsiniz. Sağlıklı günler dilerim.

MerhabaÇevrenizdeki bazı kişilerle olan diyaloglarınızın sizi olumsuz etkilendiğinden bahsetmişsiniz. Bu kişilerle olan iletişiminizde yapıcı bir biçimde duygularınızı ifade etmeniz faydalı olabilir. Örnek vermek gerekirse Bu konuşma ...... (konuşulan konunun içeriği) olduğunda kendimi ......... (duygularınız) hissediyorum. İnsanlarla olan iletişimde hissedilen duygular, düşünceler ifade edilmediğinde, karşıdaki kişiler yarattığı hisleri, düşünceleri fark edemiyor olabilirler. Bu sebeple duygularınızı ve düşüncelerinizi ifade etmeniz bir farkındalık oluşturarak iletişimin yapıcılığına ve güçlenmesine katkısı olacaktır. Bu geri bildirimi karşı tarafa aktardıktan sonra iletişimde olduğunuz kişilerin aynı davranışı sürdürmeye devam ettiğini gözlemliyorsanız sınırlı iletişim kurmayı deneyebilirsiniz. Sınırlı iletişim kurmayı; bahsettiğiniz kişilerle konuşma süresini kısa tutmak, geçirilen zamanı sınırlandırmak olarak düşünebilirsiniz.

MerhabaYeni bir ortama girmek ve yeni insanlarla tanışmak beraberinde bir miktar kaygıyı ve endişeyi de beraberinde getirmesi normaldir. Yeniliklere karşı uyum sağlamak bir süreçtir. Her insanın yeniliklere uyum sağlama süreci birbirinden farklıdır. Kimileri bu süreci daha hızlı gerçekleştirirken, kimileri de bu süreci daha uzun sürede gerçekleştirebilmektedir. Her birey biriciktir ve her birimizin farklı kişilikleri, özellikleri vardır. Bu sebeple kendi uyum sürecinizi diğer insanlar üzerinden değerlendirmek işlevsel olmayacaktır. Bunun yerine kendi uyum sürecinize ve o ana odaklanmak daha işlevsel olacaktır. Yeni biriyle tanışma ya da yeni bir ortama girme öncesinde kendinizi rahatlatmak adına nefes egzersizlerinden faydalanabilirsiniz. Bu egzersizler bedensel ve zihinsel rahatlama için faydalı olacaktır. Yeni tanışılan kişilerle ilişki kurmak her zaman ilk tanışmada gerçekleşmeyebilir. Bunun bir süreç olduğunu ve o bağı her zaman ilk seferde gerçekleşmeyeceğini kendinize hatırlatmanız süreç açısından olumlu olacaktır. İnsanlar tarafından sevilmek, yeni tanışılan kişilerle ilişki kurabilmeyi istemek çoğumuzun beklentisi ve isteği olan durumlardır. Ancak şunu da eklemeliyim ki her insanla samimi arkadaşlık kurmak, herkes tarafından sevilmek gerçekçi bir hedef değildir. Kimi kişilerle daha samimi ilişkiler kurabilirken, kimileriyle de daha yüzeysel ilişkiler gerçekleştirebiliriz. Bunun normal olduğunu kendinize hatırlatmak olumlu olacaktır. Sağlıklı günler dilerim.

MerhabaDuygular günlük yaşamda bize eşlik ederler. Gün içerisinde mutluluk gibi olumlu hissettiren duygular hissedilebileceği gibi üzüntü gibi duygular da hissetmek normaldir. Burada önemli olan bu duyguların bir denge içerisinde olmasıdır. Duygular kaçınmamız gereken olgular değillerdir. Duyguları terk etmek gerçekleşmesi mümkün bir hedef değildir. Çünkü bunlar insani özelliklerimiz olup, karşılaştığımız durumlar karşısında bize geri bildirim veren hislerimizdir. Ancak spesifik bir olayın sizde uyandırdığı duygu uzun süre boyunca olumsuz hissettiriyorsa burada farklı bir yöntem izlemek faydalı olabilir. Bahsetmiş olduğunuz (duygusal bir kitap okuduğumda günlerce ağlayıp o duygusallıktan çıkamıyorum, bu beni rahatsız ediyor) örneğinde, okuduğunuz kitap sebebiyle günlerce olumsuz duygular hissediyorsanız okumaya devam etmemek daha işlevsel olarak gözüküyor. Buna benzer örnekler yaşadığınızda ise sizi uzun süre olumsuz hissettiren durumlar, olaylar karşısında hissettiğiniz duyguları fark edip, bunların neler olduğunu belirleyip, tercih etmemek daha faydalı olacaktır. Sağlıklı günler dilerim.

Merhaba.Hedeflere, beklentilere ulaşmakta motivasyon önemli bir unsurdur. Fakat motivasyon değişim için tek başına yeterli olmayabilir. Değiştirmek ya da dönüştürmek istediğiniz şeyler, içimdeki potansiyel olarak nitelendirdiğiniz durumun ne olduğu burada belirleyici rol oynuyor. Bu değişim sürecinin benliğinize zarar verdiğini düşünüyorsanız dönüştürmek istediğiniz özellikleri tekrar ele almanız faydalı olabilir. Kendinize birkaç soru sorarak .bunu ele alabilirsiniz.Dönüştürmek istediğim özellikler neler? Bu değişimin bana kattığı şeyler ne olacak?Neden bu değişimi istiyorum?Bu değişim beni neden öfkelendiriyor? Çok yüksek beklentiler içerisinde olmak ve değişimin bir anda gerçekleşmesini istemek zorlanmalara sebep olabilir.Eğer bu değişim sürecinin size olumlu katkısı olacağını düşünüyorsanız, değiştirmek istediğiniz özellikleri maddeler halinde sıralayarak, sizin için gerçekleştirmesi kolay olandan zora doğru adım adım ilerlemeniz, sürecin devamlılığını sağlamak adına olumlu olacaktır. Eklemeliyim ki değişim süreci bir yolculuktur, bu yolculuğun gerçekleşmesi için zamana ihtiyaç vardır. Alışkanlıkları değiştirmek, yeni bir davranış kazanmak süre gerektiren bir durumdur. Bu sürede eski alışkanlıklarımızın zaman zaman geri gelmesi, yeni kazanılan davranışı sürdürmekte zorlanmak son derece normaldir.

Uzm. Psk. Aysun Erdoğan

İstanbul

Hakkımda

Eğitim

Popüler Yazılar

Hakkımızda

Gizlilik