Uzm. Psk. Berfin Kübra Sönmez

Selamlar, sevgili danışan. Öncelikle içinde bulunduğunuz zorlu süreci anlıyorum ve hissettiğiniz duygularına gayet kabul edilebilir olduğunu bilmenizi istiyorum. Hayatınızdaki değer verdiğiniz insanın bu olumsuz bir süreçle mücadele veriyor olması sizi oldukça endişelendirebilir. Diğer insanların güçlü göründüğünü ancak sizin kendinizi güçsüz hissettiğiniz dile getirmişsiniz. Özel bir bireyin sorumluluğu ile ilgilenmek oldukça güçlü olduğunuzun bir kanıtı olabilir mi? Her insan herhangi bir zorlu süreçten aynı şekilde geçmez herkesin güçlü ve güçsüz yönleri farklıdır. Kendi güçsüz olduğunuzu düşündüğünüz yönlere odaklanmak yerine güçlü olduğunuz yönlerinizi farketmeli ve bunlara odaklanmalısınız. Ayrıca bu zorlu süreçte kendi psikolojinizi de ihmal etmemeniz ve bunun için bir çözüm arayışına girmenizde yeterince güçlü olduğunuzun bir göstergesi. Almış olduğunuz bu sorumluluktan dolayı sizi tebrik ediyorum. Ancak bunun yanısıra kendi kişisel ihtiyaçlarınız oldugunu göz andı etmemelisiniz. Kişisel fiziksel ve zihinsel sağlığımıza dikkat etmeniz oldukça önemli. Siz ne kadar iyi olur Ve hissederseniz hayatınızdaki insanlara da o denli iyi gelebilirsiniz. Olumsuz düşüncelerinizin olması ve bu konuda tedirgin hissetmeniz oldukça doğal. Ancak kendinize yönlendirdiğiniz sorularla ve geliştirdiğiniz başa çıkma stratejileri ile bu endişeyi azaltabilirsiniz. Endişelenmek hayatımızda oldukça önemli bir yere sahiptir , endişelenmek beraberinde tedbir almayı gerektirir. Ancak bu endişelenme günlük işlevselliğinizde problem yaratıyor ve gerçek bir tehlike olmadığı halde kaygılanıyorsunuz bunun için düşünce yapınızı değiştirmeniz gerekebilir. Gün içinde duygu ve düşüncelerinizi anlamaya çalışın. Hangi durumlarda kaygılanıyorsunuz? O an yaşadığınız gerçek bir kaygı mı yoksa olabilir ihtimali ile mi kaygılanıyorsunuz? Örneğin o an başınıza bir şey geleceğini düşünüyorsunuz diyelim. Böyle bir ihtimal var mı yoksa sizin bilişinizin bir çarpıtması mı ? Bunları düşünün ve alternatif gerçekçi düşünme yolları geliştirmeye çalışın. En olumsuz durumu gözünüzde canlandırdığınızdan neler yapabilirsiniz? En kötü durumda bu olayla başa çıkma yolunuz ne olurdu? Başa çıkma stratejisi geliştirmek o konuda daha az kaygılansanıza yardımcı olabilir. Bu zorlu ve kaygılı süreci atlatmak zaman ve sabır gerektirir. Tek başınıza bu süreci yönetmekte zorlanırsanız çevrenizden ve gerekirse bir terapistten yardım istemekten çekinmeyin. Kendinize karşı şefkatli olun. Umarım cevabım faydalı olmuştur. Sevgiyle kalın. ⭐️Uzm. Psk. Berfin Sönmez

Selamlar, sevgili danışan. İçinde bulunmuş olduğunuz süreç karmaşık ve zorlayıcı görünüyor. Bazen çevremizdeki insanlar ve ailemizden dolayı sıkışmış, mutsuz ve huzurumuz kaybolmuş hissedebiliriz böylece dışarıdaki ilişkilere karşı adım atmakta zorlanabilir ve çekingen hissedebiliriz. Bu konudaki endişeleriniz, kafa karışıklığınız ve bunalmış hissetmeniz çok normal hisleriniz için kendinizi yargılamayın. Belirtmek isterim ki aileyle ilgili yaşanan bu süreçler çoğu insanın hayatında görülmektedir, bu konuda kendinizi yalnız hissetmemelisiniz. Ailenizin size karşı olan baskısı ya da bağlılık hissettirmesi sizi sıkışmış ve kendi hayatınıza karşı sağlıklı yolları ve kendinize olan inancınızı görmenizi engelliyor olabilir. Ailenin desteği ve sağlıklı iletişimlerin var olması hayatta oldukça büyük bir öneme sahiptir. Ancak kendi kimliğinizi bulma ve kendinizi keşfetme yolunda ailenizin sizin hayatınıza müdahelelerin karşısında sağlıklı sınırlar oluşturmanız gerekiyor. Kendinizi keşfetmek için bu sınırları koyabilmek önemli. Ancak bu sınırları koyarken öncelikle kendi duygularınız ve ihtiyaçlarınız anlamalısınız. Ailenizin davranışları sizi hangi konuda kısıtlıyor ya da hangi konuda rahatsız ediyor bu soruları kendinize karşı açık ve dürüst bir şekilde cevaplamalısınız. Ailenize karşı oluşturmuş olduğunuz bağımlılık ve yakınlık partnerinize de bu şekilde gelişiyor olabilir. Hissetmiş olduğunuz duygular ve güvenden dolayı ailenizde yaşamış olduğunuz şeyleri partnerinizde de yansıtıyor ve bu yüzden onun kırıldığını düşünüyor olabilirsiniz. Bu süreçte birbirinize karşı açık ve dürüst bir iletişim gerçekleştirmeli ve empatik bir yaklaşım kurmalısınız. Bu sürecin sizi zorladığını ,duygusal ihtiyaçlarınızı ve zorluklarınızı paylaşarak birbirinize karşı daha sağlıklı ve empatik adımlar atabilirsiniz. Çok fazla strese maruz kalmak ve tükenmiş hissetmek kendinizi kontrol edemeyeceğinizi düşündürüyor olabilir. Bir işe başlayamamak hayatınızın bazı dönemlerini kontrol etme güçlüğünde kaynaklanıyor olabilir. Bunun için direkt büyük işlere başlamak yerine kendinize küçük küçük hedefler koyarak bu hedefleri büyüterek ilerleyebilirsiniz. Kısaca özetlemek gerekirse ailenizle sinirleriniz net bir şekilde belirlemeli , romantik ilişkide bulunduğunuz insanla bağlarınızı ve iletişiminizi güçlendirmeli, kendi hayatınızın kontrol üzerinde çalışmaya girmeli ve küçük adımlar atarak büyük adımlara doğru ilerleyebilirsiniz. Bu süreci sağlıklı ve güvenilir bir şekilde ilerletmek için bir uzmandan destek alabilirsiniz. Umarım cevabım faydalı olmuştur. Sevgiyle kalın. ⭐️Uzm. Psk. Berfin Sönmez

Selamlar sevgili danışan öncelikle açık bir şekilde şekilde benimle paylaşım yaptığınız için teşekkür ederim. Bu konuda endişelenmeniz , aklınızın karışması ya hissettiğiniz duygular çok normal. Hissettiğiniz duygular ive endişeleriniz için kendinizi yargılamayın. Cinsel istekler herhangi bir faktörden dolayı artıp azalabilir bunu keşfetmek ve anlamak biraz uzun ve zaman gerektiren bir süreç olabilir. Epilepsi de diğer durumlar gibi cinsel yaşamı ve isteği etkileyebilir. İsteklerin çok fazla artması ya da cinsel birliktelik yaşamaktan korkmanız hastalığa bağlıysa bu konuda hekiminizle işbirliği içerisinde olmanızı ve planlamanızı öneririm. Kullanmış olduğunuz ilaçlar, geçirmiş olduğunuz nöbetler ya da psikolojik olarak hastalıkla baş etme süreciniz duygularınız da dengeyi bozabilir ve hormonlarınz etkileyebilir. Epilepsi için kullanmış olduğunuz ilaçlar da cinsel isteğinizi azaltabilir ya da artırabilir. bazen duygusal olarakta ruh halinize değişiklikler yaratabilir. Cinsel birliktelik için isteğin artması her zaman fiziksel sebeplerden kaynaklı değildir. Bazen psikolojik sebeplerden kaynaklı da cinsel istek artması veya azalması görülebilir. Örneğin stres , yalnızlık , duygusal destek arayışında bulunmak ,kendini zorlanmış veya yalnız hissetmek cinsel isteğin artmasına sebep olabilir. Cinsel isteğin artması veya azalması konusunda kendini suçlamamalı veya yargılamamalısınız. Cinsel istek insan yaşamında gayet doğal bir durumdur. Kendinizi ve vücudunuz tanımak ,duygularınızı anlamlandırmak, ne yaşamak istediğinize karar vermek önemlidir. Bu konuda kendinizi tanıma ve anlama süreciniz uzun bir yolculuk olabilir. Bir psikologdan destek almak, duygusal ihtiyaçlarınızın farkına varmak için yardımcı olabilir. Ya da çevrenizdeki güvendiğiniz arkadaşlarınızla ,aile bireylerinizde bu durumu paylaşmak, kendinizi ifade etmek duygusal olarak yalnız hissetmemenize yardımcı olur ve sizi güvende hissettirebilir. Yaşadıklarınız ve hissettikleriniz için kendinizi yargılamayı bunlar hayatın doğal bir parçasıdır. Ancak bu süreci daha sağlıklı şekilde ilerletmek istiyorsanız destek aramaktan çekinmeyin. Dilekleriniz için teşekkür ederim. Yeni yılın size mutluluk ve sağlık getirmesini diliyorum kendinize iyi bakın. ⭐️Uzm. Psk. Berfin Sönmez

Selamlar , sevgili danışan. Öncelikle yaşamış olduğunuz durum gayet kabul edilebilir. Bu konuda aklınızdaki düşünceler endişeleriniz kafanızı kurcalayan durumlar oldukça normal. Romantik ilişkiler bizi zaman zaman çok mutlu ederken bazen içinden çıkılamayan düşüncelere sokar ve zihnimizi bulandırabilir. İlişkideki kıskançlık , iletişim eksikliği , güvenliğin tam olarak sağlanamaması bu tür karmaşık süreçleri tetikleyebilir ve sizi zor bir döneme sokabilir bu konuda endişelenmeniz ve bir yardım arayışına girmeniz çok normal. İlişkilerde açık ve dürüst iletişim oldukça önemlidir. Bu konuda partnerinizle alakalı karşılıklı bir konuşma yapabilirsiniz. Tek başınıza iken düşüncelere girmek ve bunu karşı tarafa yansıtmak bir süre sonra güvensizliği arttırabilir ve ilişkideki dengeleri bozabilir. Bu yüzden sağlıklı bir iletişim kurmak neler istediğinizi ve neler beklediğinizi karşılıklı olarak konuşmak planlamak önemlidir. Kendinizi suçlamak bir süre sonra sizi sağlıklı bir düşünce yapısından uzaklaştırabilir. Hem geçmişiniz hakkında olumsuz düşünmek hem de şu an hem de var olan ilişkileriniz ve hayatınıza dair olumsuz düşüncelere kapılmanıza yol açabilir. Bu konuda geçmiş ve hatalara odaklanmak çokta işlevsel olmayabilir. Her insan biriciktir ve her insan her alanda mükemmel olmak zorunda değildir. Herkesin kendince yaptığı hatalar ve güçlü olmayan yanları vardır. Bu yüzden hatalar ve olumsuz özellikleri odaklanmak yerine şu an daha iyi bir hayat yaşamak için neler yapılabilir nasıl güçlü yanlarımızı ortaya çıkabiliriz bunları keşfetmeye çalışmak daha işlevsel olacaktır. Bir işiniz olmadığı ve boş kaldığınız için bu düşüncelere girmiş olabileceğinizi söylemişsiniz. Bu düşünceniz anlaşılabilir , boş zamanların oldukça fazla olması sizi daha fazla düşünmeye itiyor olabilir. Bu konuda kendinizle ilgili yatırım yapmanız faydalı olacaktır. Varsa bir işe çalışmaya devam etmek , eğitim almak , yeni hobiler edinmek , bir şeyler öğrenmek ve kişisel gelişime katkıda bulunmak bu sıkıntılı döngüyü bozabilir. Kendinizin iyilik haline ulaşmak için dışardan bir onay almak yerine beklemeden harekete geçmeli ve kendi ihtiyacınız olan şeyleri yerine getirmeyi denemelisiniz. Bazı süreçler tek başına yönetilemeyecek kadar zorlayıcı ve karmaşık olabilir bu konuda destek almak için bir terapiste başvurabilirsiniz. Umarım cevabım faydalı olmuştur. Sevgiyle kalın. ⭐️Uzm. Psk. Berfin Sönmez