Şevval  Kurnaz Ünyılmaz

Uzm. Kl. Psk. Şevval Kurnaz Ünyılmaz

Türkiye, İstanbul

Işık Üniversitesi Psikoloji lisansım ve Üsküdar Üniversitesi Klinik Psikoloji yüksek lisansımla birlikte; çocuk, ergen, yetişkin ve çiftlerle aktif olarak çalışıyorum. Anksiyete, depresyon, OKB, travma, duygu düzenleme güçlükleri ve ilişki dinamikleri üzerine yoğunlaşan bir klinik pratiğim var. Danışanların kendilerini güvende hissedebildiği, içgörü kazandığı ve yaşamlarını daha sağlıklı şekilde yönlendirebildiği bir alan yaratmayı önemsiyorum. Bilimsel temelli yaklaşımlarımı; sıcak, anlaşılır ve insani bir terapi diliyle birleştirerek destek sunuyorum.

5.0
(0 Yorum)

Uzman Hakkında

Işık Üniversitesi Psikoloji lisansımın ardından Üsküdar Üniversitesi’nde Klinik Psikoloji yüksek lisansımı tamamladım. Çocuk, ergen, yetişkin ve çiftlerle çalışıyorum. Anksiyete bozuklukları, depresyon, OKB, travma ve duygu düzenleme güçlükleri gibi birçok patolojiyle ilgili klinik deneyime sahibim. Bilimsel temelli yaklaşımlarla danışanlara destek sunmayı amaçlıyorum.

Eğitim

  • Işık Üniversitesi - Lisans
  • Üsküdar Üniversitesi - Yüksek Lisans

Seminerler / Konferanslar (Sertifikalar)

  • Çocuk ve Ergenlerde BDT
  • Aile Danışmanlığı
  • Yeme Bozukluğunda Diyalektik Yaklaşımlar

Uzmanlık Alanları

Obsesif Kompulsif Bozukluk
Travma ve TSSB
Yeme Bozuklukları
Aile Danışmanlığı
İlişki Sorunları
Mindfulness/ Farkındalık
Çocuk ve Ergen Psikolojisi
Evlilik ve Evlilik Öncesi Konular
Aldatılma
Duygusal Yeme
Sınav Kaygısı
Kardeş Kıskançlığı
Zaman Yönetimi
Aile İçi Şiddet
Akran Zorbalığı
Dikkat Eksikliği
Çift Terapisi
Varoluşsal Kaygılar
Narsistik Kişilik
Bağımlılıklar
Aile ve Çift Terapisi

Çalışma Ekolleri

  • Bilişsel Davranışçı Terapi

Cevaplar (2)

Merhabalar,Anlattıklarını okuduğumda taşımakta olduğunu yükün ağırlığını hissedebiliyorum. Hamilelik dönemi duygusal anlamda hassaslığın yüksek olduğu bir dönemdir ve bu dönemde eşinin seni aldattığını öğrenmek, temel güven duygusunu tamamen derinden sarsmakta olan bir deneyimdir. Bundan dolayı hissetmekte olduğun mutsuzluk,karmaşıklık ve kırgınlık çok normal duygular. Evliliğini aldatıldığını öğrendikten sonra bitirmemen, aileni koruma çaban ve aynı zamanda o an doğru olan adımı atıp atmayacağını kestirememekle ilişkili aslında. Ancak ilişkiyi bitirememiş olmak, yaşamış olunan olayın etkisinin geçtiğini göstermez; ihanet genellikle üzerine tartışılıp konuşulmadan bırakıldığı zaman sessizleşme, uzaklaşme ve soğuma olarak geri döner. Bu yüzden eşinle yaşamakta olduğun mesafe de yüksek ihtimalle o dönemde bunun net olarak konuşulup çözüme kavuşturulamamasından kaynaklı kalmış duyguların bir yansıması. Eşinin şu an konuşmak istememesi ve bir kaçınma davranışında bulunmasını aslında 'umursamamazlık' olarak nitelendirmek yerine, çoğu zaman yüzleşememe ve suçluluk haliyle bağlantılı olması hali ile nitelendirmek doğru olacaktır. Çünkü erkeklerin bazıları bir hata işlediklerinde o hatayı açmaktan korktukları için içe kapanma davranışında bulunurlar ve bu da çift ilişkisindeki iletişim kanallarının kapanmasına sebebiyet verir. Bu sessizlik hem duygusal bağa zarar verir hem de doğal olarak aslında cinsel yakınlığı da etkiler. Ancak bu nokta senin yetersiz olduğunu göstermez; daha çok ilişkinizin çözüme kavuşmamış halinin bir etkisidir. Şu an içinde bulunduğun süreçte 'gitsem mi kalsam mı?' ikileminde sıkışıp kalman çok normal. Aslında bir yandan kızınızı düşünüyor, diğer yandan da eşinin seni yeniden fark etmesini ve birbirinizle olan ilişkinize önem vermesini senin için bir sorumluluk almasını arzuluyorsun. Bu anlaşılır bi ihtiyaç halidir çünkü her insan sevildiğini,değer gördüğünü ve sevdiği tarafından kendisine emek sarf edilmesini görmek ister, hissetmek ister. Bu durumda dikkat edilmesi gereken şeyler şunlar: Yaşanılan sessizlik ne yazıkki kendi kendine çözülmez. Eşinin şu an konuşmaktan kaçınma davranışı sergilemesi ilişkiyi kafasında bitirdiği anlamını taşımayabilir ancak bu duygusal olarak aranıza bir mesafenin girdiğini ve bunun giderek arttığını gösterir. Bundan dolayı konuşma ve çözüm noktasında adım atan kişi olman çok kıymetli ancak tek taraflı çaba yıpratıcı olabiliyor. İçinde bulunduğun bu dönemde minik ama istikrarlı adımlar işe yarar olacaktır. İlk etapta kendi duygularını netleştirmek için kendine fırsat vermen ve alan tanıman çok önemli; çünkü sen neyi istediğini hissettiğinde kafandaki belirsizlik daha da küçülüp kaybolmaya ve her şey netleşmeye başlar. Eğer hala eşinle konuşmayı denediğinde kaçınıyorsa, bunu yüzleşmekten kaçınıyor ve bundan ötürü içe kapanıyor olarak görmen seni bir nebze olsa rahatlatabilir. Ancak yukarıda belirttiğim gibi tek taraflı çaba yıpratıcı olacaktır, bu nedenle iletişimi tamamen üstlenmen gerekmiyor; eşine, konuşmak istediğini ve buna önem verdiğinii sakin ve güzel bir iletişim diliyle ifade etmek doğru olacaktır. Bu süreçte kendini yalnız hissetme. Yaşamış olduğun duyguları ve durumu yaşamakta olan birçok kadın aynı duygusal ikilemde kalabilir; bu, senin güçsüz olduğunu göstermez. Aksine, hem evliliğini kurtarmaya çalışıyor olman hem de kızın için çaba gösteriyor olman çok güçlü bir duruş. Kendine minik bakım rutinleri eklemek, belki düzenli yürüyüşler yapmak, sosyal hayatına biraz alan açmak senin duygusal dayanıklılığını artıracaktır. Uyku öncesi gevşeme meditasyonları ve kendine iyi geleceğini hissettiğin her bir aktivite seni anda tutacaktır. Bir karar vermek için acele etmek zorunda değilsin; burada önemli olan nokta, atacak olduğun adımların ileride seni çok daha sağlam bir yere taşıyor olabilmesidir. Zaman alacak da olsa, çözüm mutlaka senin içsel netliğinle daha da görünür bir hal alacaktır, ve kendine yüklenmeden, yaşamakta olduğun duyguları bastırmadan ilerlemek en doğrusu olacaktır.

Devamını Oku...

Merhaba,Öncelikle yaşamakta olduğun stres, endişe, kaygı, mutsuzluk ve bıkkınlık çok normal bir durum. Bu hislerini kulak ardı etmemek, onları dinlemek ve onlara kulak vermek çok değerli. Duygularımız yaşandıkça çözüme kavuşur ve hiçbir duygu bizim kötülüğümüz için değildir, ancak ki kontrol edilebildiği sürece. .Abla desteğini almış olman olumlu bir nokta, burdan güç alabilmek sana iyi hissettirebilir. İnsanın sırtında bir el olması ve o elin gücünü hissedebilmesi çok büyük bir avantajdır, bu bir tane olsa bile. Yorgunluk dediğimiz şey ruhen yaşandığında içimize gerçekten bir karanlık çöküyor gibi değil mi? Oysa o karanlığın ardında seni bekleyen bir aydınlık da var sadece doğru zamanda doğru adımla oraya ulaşabilmektir kıymetli olan. Yaşamakta olduğun ikilem çok anlaşılır çünkü insan hep kabul görmemekten anlaşılmamaktan çekinir. . Fakat senin hissetmekte olduğun bazı duygular var ve bunlara ilk etapta kendinin saygı duyması çok rahatlatıcı olacaktır. Her zorlu karar biraz da cesaret getirir gölgesinde, o cesaret bir sonraki adıma da hazırlar bizi aslında. Kendine güvenmeyi dene, sadece doğru zamanda ve doğru adımla buna hazır olabiliriz. Kendine zaman tanımak süreci güvenli kılar. Zor olan şeyleri hemen yapmak zorunda değil de, ‘hemen yapmalıyım!’ düşüncesi içimizde yaşadığımız stresi daha da büyütür ve zihin bu noktada yönetilmediği sürece kendini tehlike moduna sokabilir. Sen biriciksin, her insan gibi almak istediğin kararlar var ve bunlar saygı duyulsa da duyulmasa da sana iyi gelecekse eğer ve sonunda içindeki ferahlığı artırıp seni o aydınlığa ulaştıracaksa uygulanması gereken kararlardır belki de. Ancak unutma, her şey doğru zamanda sen gerçekten istediğinde ve sakince ilerlediğinde olduğunda değerli. Kendine güvenmek, dik durmak ve eğer bu adımı atmaya karar vermek olumsuz yanıt alabilme ihtimaline de hazırlıklı olmayı gerektirebilir, bu seni sürece hazırlar. Bu işin olumsuz kısmının duyguları ve modu düşürmesine izin vermemek iyi hissettirecektir, çünkü bu kendi kararın, başkalarının tepkisinden bağımsız olarak kendi içsel taleplerinle alakalı. Bu yüzden kendi isteğini kendi hızında tanımana fırsat vermen önemli. İleri de yanlış yaptığını düşündürtse de , iyi ki yapmışım dedirtse de her şey senin olurunla ilerlediğinde özel, ve ayrıca böyle durumların sende yaratabileceği duyguları birlikte de ele alabiliriz. Kendine şefkatli yaklaşman, duygularına sahip çıkman ve onların da bir anlam taşıdığını kabul etmen çok kıymetli. Bu süreçte attığın her küçük adımın değeri var bunu unutma olur mu?. .

Devamını Oku...

Değerlendirmeler (0)

No results
Henüz görüş bulunmuyor.