İş HayatıKategorisi
İş stresi, yoğun tempo ve kariyer baskısı hepimize tanıdık. Kendini tükenmiş hissetmeden çalışmak, denge kurmak ve gelişim yolculuğunda daha sağlam adımlar atmak isteyenler için destekleyici bir alan.
Soru sor
Filtrele
Kategoriler
Filtrele
Soru sor
Filtrele
Kategoriler
İş yerinde kendimi nasıl korumalıyım
Merhabalar ben sağlıkçıyım Naif nezaketli güzel bir kadınım Uyumlu biriyim hassas biriyim Fakat Bikaç kadın arkadaşım bana kafayı takmış şekilde davranıyor Sorumluma şikayet ediyor Her sabah yeni oyunlara şahit oluyorum Ben çok uyanık biri değilim Onlar kurnaz insanlar ve mobbingi seviyorlar sanırım Beni yalnızlastırmaya çalışıyorlar Çok üzülüyorum sürekli kafama takıyorum bu durumu Güçlü duramıyorum Onlarla baş edemiyorum Beni sevenlere karşı da dolduruyorlar Sizce kendimi korumak için ne yapabilirim Teşekkür ediyorum
İş hayatına girme korkumu nasıl yenerim?
Son sormuş olduğum soruya eklemek istediğim bazı noktalar var. Bu işe başlamadan önce uzun süreli işsizlikten dolayı mental çöküş yaşadığımdan bahsetmiştim. İş bulmamda yardımcı olması için üniversitedeki hocamla görüşmüştüm bana iletişim becerilerimin çok kötü olduğunu ezik büzük durduğumu benim "vur ensesine al lokmasını" bir tip olduğumu iş dünyasında beni ezeceklerini falan söylemişti. O gün eve ağlayarak döndüğümü hatırlıyorum. Hiçbir zaman harika iletişim becerilerim olmadı ama normal şartlarda kendini asla savunamayacak ifade edemeyecek bir insan da olmadım. Evet kendimi bildim bileli sosyal kaygım var evet çok gürültücü kendini öne atan bir insan değilim halk arasındaki tabirle "yırtıklık" yapamam etrafımda çok fazla insan kalabalığı istemem ve ağzı laf yapan ya da yağcı biri olamıyorum. Ama kendisinin bahsettiği gibi ezik büzük duran ya da saf biri olduğumu düşünmüyorum. Sınır ihlali yaşadığımda tepki verebilirim bana yaklaşmasına izin verdiğim insanlar sohbetimden çok keyif aldıklarını veya beni zeki, farkındalığı yüksek, espritüel bulduklarını söylerler. Sosyal kaygı durumunu da arkadaşlık kurarken veya kalıcı olarak bir ortama girdiğimde yaşıyorum bu insanlara karşı güvensizlik duymamla ve onları itici bulmamla da iç içe geçmiş bir durum muhtemelen. Bir de hep nezakete üsluba çok dikkat ederim ve saf ya da yarım akıllı olduğumu kesinlikle düşünmüyorum ama çok duygusalım hemen gözlerim doluyor. Öyle biri değilim desem de hocamın söyledikleri zaten kırılgan olan özgüvenimi daha da yerle bir etti. Kısa bir süre sonra önceki sorumda bahsettiğim işe girdim. Ve işe girdiğim hafta yıllardır görmediğim ve eskiden neredeyse nefret ettiğim bir adamla arkadaş ortamında biraraya geldim. Teşhis koymak bana düşmez tabi ki ama tahminimce kendisinin narsisistik yönleri var. Bir kere son derece hadsiz ve asla söylenmemesi gereken şeyler söyleyip eleştirio karşı tarafı alıngan olmakla suçlar ve bu durumu genelde kadınlarla yaşıyor ve çok cinsiyetçi biri sürekli kadınları eleştirir konuyla hiç alakası yokken bile. Asla hata kabul etmez güzellikle rahatsızlığınızı dile getirirseniz kafa şişiriyor olursunuz kendisi her şeyle alay edebilir ama ona ufak bir şey söylenince gerilir sık sık kendisini över vs. Kendisinden bu sebeplerden ötürü nefret ediyordum ama uzun zaman sonra ve duygusal boşluk döneminde karşılaşınca ve o da bana ilgi gösterince kendisinden hoşlandım. Bundan 1 hafta sonra iş yerinde taciz olayını yaşadım işimin de 1. Haftası bitmişti zaten. Bu olaydan birkaç gün sonra bu arkadaşla başbaşa buluştum tekrar o gün daha da kapıldım ve bayağı takıntı yaptım birine bu denli kapılmayı hele de ona böyle kapılmayı kendimden asla beklemiyordum. O gün onun patavatsızlığından terbiyesizliğinden konu açıldı hoşlansam da üste çıktığını görünce sert konuştum kendisiyle ama sonra kendisini tamamen geri çekti bana kendimi suçlu hissettirecek şeyler söyledi hatta benim bazen sosyal kaygı hissetmemle özgüvensiz davrandığım durumlarla ilgili örneğin yeterince girişken olamamak veya sosyal çevremin geniş olmaması gibi konularla ilgili imalarda bulundu oradan vurmaya çalıştı. 2 dk önce kendimi savunuyordum ama bir anda söylediğim yaptığım her şeyden pişman olmuştum neredeyse ağlayarak özür dileyecektim ondan, yalvaracaktım hatta ilk defa böyle hissettim ve o gün aynı yöne gittiğimiz halde beni yolda öylece bırakıp önden gitti. Bugün de o zaman kendime sahip çıkmadım kendi arkamda duramadım diye pişmanlık duyuyorum. İs yerinde yaşadığım olaydan sonra utanarak söylüyorum ki sahiplenilmek korunmak beni sevip koruyacak bir erkeğin gölgesine sığınmak istedim. Bu başbaşa buluşmadan sonra benimle konuşmayı kesti ve ben hepten derbeder oldum. biliyordum aşk değildi ama aşk acısı çekiyordum sanki. Sürekli ağlıyordum, karnım ağrıyordu melankolik müzikler dinliyordum yemek yiyemiyordum. Ve bu takıntı halim yaklaşık 10 ay sürdü. Çok yeni geçti diyebilirim. Zaten hiç sevgilim olmadı ve olacağına da inanmıyorum. Bu zamana kadar sadece birkaç kişiden hoşlandım onlar da hep yoğun duygusal boşluk yaşadığım dönemlerde oldu. Birinin beni sevebileceğine benim birini sevebileceğime inanmıyorum çünkü zaten insanların büyük bir kısmına karşı tiksinti duyuyorum bu his hep vardı ama hem bu başarısız hoşlantı hikayesi hem is yerinde yaşanan taciz uzun süreli işsizlikten kaynaklı öfke krizleri hocamın beni sözleriyle yerin dibine sokması. .. hepsi o kadar kısa sürede peş peşe oldu ki insanlardan tiksinme hatta belki nefret durumu daha da derinleşti. Bir de iş yerindeki taciz olayını 3 ay sonra insan kaynaklarına anlatıp ani bir şekilde işten çıktığımı söylemiştim önceki soruda. Annem öncelikle biraz daha çalış òyle çık para da lazım demişti ama ben daha fazla uzatamazdım çünkü sürekli hasta oluyordum stresten. Sonra aniden işten çıkıp eve gelince bu yaşadıklarımı insan kaynaklarına anlattığım için annem hoşnut olmadı. Neden anlatmayacakmışım ben mağdurum dediğimde şirkette adın çıktı namusuna laf gelecek vs dedi o kadar anlaşılmamış ve yalnız hissettim ki. Hadi onların gözünde öyle oldum diyelim sonuçta ben bir namussuzluk yapmadım ki neden ben susuyorum? Bir de annem tabi ki yaşadığım şeylerden rahatsızlık duydu öfkelendi ama bugün hala bunların etkisinde olmamı benim aşırı hassas takıntılı ve geçmişten çıkamayan biri olmama bağlıyor ve bu çok canımı yakıyor çünkü hayatım boyunca hep annem tarafından anlaşılmamışlık hissini çok yoğun yaşadım. Bugün kendimi yeryüzünde yapayalnız hissediyorum ve bu benim kaderim gibi hissediyorum. Bir pişmanlığım daha var iş yeriyle ilgili. İs yerinde bu olayları yaşadığım için uzun süre kimseyle konuşmadım ama sonra birkaç kişiyle arkadaşlık kurdum. Onlar taciz olarak nitelendirebileceğimiz davranışlarda bulunmuyordu ama onlarla arkadaş olduğum için de bugün pişmanlık duyuyorum. Konuştuğum kişiler erkekti ve sürekli kadınları eleştiriyorlardı mesela kadınların araba kullanamadıklarını söylüyorlardı bir keresinde bir konu hakkında kafam karıştı ve yanlış bir şey söyledim diye kadınlar hayattan o kadar kopuklar ki demişlerdi. Veya bana sen sessiz kendi halinde bir kızsın senden çok iyi eş ve anne olur böyle kadınlar kalmadı gibi şeyler söylüyorlardı iltifat gibi görünse de şuan aklıma gelince öfkelendiriyor bu söylem beni. İşten ayrılacağımı söylediğimde kadınsın tabi babana güveniyosun demişlerdi. Onlar kadar çok konuşmuyorum diye kadınlarla muhabbet akmıyo demişlerdi. Ben yeri geldiğinde kavga bile edebilen biriyim. Öfkelenince sosyal kaygı yaşamıyorum genelde. Ama bana bunlar söylenirken ben öfkelenmiyordum neden bilmiyorum muhtemelen orada hayatta kalmaya çalıştım ve bazı şeyleri kabullendim. O zamanlar bu insanlar bana kötü de gelmedi ama şuan onlarla konuştuğum için de çok pişmanım keşke hiç konuşmasaydım diyorum kendime ihanet etmişim gibi hissediyorum gurursuz hissediyorum ne kadar çok aşağılanmış ve göz yummuşsun diyorum. Diğer konuştuğum kişiler de mesela bir keresinsebonlarla aynı müzikleri dinlemiyorum diye çok sıkıcı olduğumu söylemişlerdi hatta 6 yaşındaki kızının benden daha eğlenceli olduğunu söylemişti biri. Bugün hayata karşı yoğun bir anlam ve heves kaybı yaşıyorum kimseye tahammül edemiyorum çünkü taviz vermemek için özel bir çaba içindeyim biri birazcık sınırımı tehdit etsin ağzıma geleni söylüyorum. İyi bir devlet üniversitesinde iyi bir bölümden yüksek bir ortalamayla mezun oldum. İş basvurularında istenen teknik becerilerin çoğuna sahibim yapay zeka ve kodlama araçlarını kullanabiliyorum Amerikadaki bir profesörden online yapay zeka eğitimi aldım kendisi ödevlerimi vs beğendi orada doktora yapmamı tavsiye etti . bunun dışında ingilizce kursuna gitmiştim ve orada çok aktiftim en iyi notları ben alıyordum vs ama bugün kariyer yapmak istemiyorum. Tabi ki her şey teknik beceri değil networkingim yetersiz ve çok girişken yırtık bir insan olmadığımı kabul ediyorum ama iş dünyasında benim gibi kendi halinde şov yapma peşinde olmayan sadece işini yapan insanlar vardır diye tahmin ediyorum çünkü adap usul üslup bilmeyen bir insan kesinlikle değilim. Diksiyon hitabet iletişim odaklı kurslara gittim kısa dönem bir tiyatro tecrübem olmuştu ve hocalarımdan arkadaşlarımdan güzel dönüşler alıyodum hitabetimi beğeniyorlardı. Şuan ielts sınavına hazırlanıyorum ve Amerikada kısa dönem astronomi ve yapay zeka üzerine online bir eğitime katıldım yine. ama kendime sürekli soruyorum bunları niye yapıyorum istemiyorum ki diyorum. Bu sınava hazırlanıyorum o eğitimi alıyorum çünkü işe girmemek için bahane oluyor ve ailemi avutuyorum kendimi geliştiriyorum diye ama istemiyorum. Aslında ailemin maddi desteğe de ihtiyacı var bir yandan bunun vicdan azabını da taşıyorum. Önceki sorumda o sapık müdürün bana git ev hanımı ol dediğinden bahsetmiştim ve ben bugün cidden ev hanımı olmak istiyorum artık ve o adamı haklı çıkarıyorum diye de kendimi kötü hissediyorum. Bir de işten çıkalı neredeyse 8 ay oldu eski şirkettekiler hala linkedin profilime bakıyorlar hala işsiz olmamla dalga geçiyorlar biliyorum arkamdan alay ettikleri haberini almıştım zaten. Konudan konuya atlıyorum sürekli lütfen kusuruma bakmayın ama psikolojimin ne halde olduğunu görün diye bu detayları verme ihtiyacı duydum. Eski kariyer hayallerim şuan benim için hiçbir şey ifade etmiyor ama bundan daha yaralayıcı olan aşka aile kurmaya ve insanlığa dair inançlarımın neredeyse kaybolması. Çünkü kariyeri de geçtim kendimi bildim bileli hep aşkı bulmanın ve sıcak bir yuvanın hayaliyle yaşadım. Bugün 27 yaşında mental olarak çökmüş ve evden çıkmaya artık korkar olmuş hiç sevgilisi olmamış bir kadın olarak birini seveceğime sevileceğime her şeyi geçtim istediğim gibi saygılı cinsiyetçilik yapmayan haysiyetli güçlü bir karaktere ve mentale sahip olan bir adamla karşılaşacağıma dahi inanmıyorum hadi milyonda bir ihtimalle karşıma çıksa beni ne yapsın diyorum çünkü ben güçlü öz güvenli girişken ya da çok etkileyici bir kadın değilim. 27 olduğumdan beri hepten yaşlı ve çirkinleşmis hissediyorum. Sonra doğru düzgün bir hayat tecrübem dahi yok ne aşk ne iş ne bir hobi ne entelektüel birikim ne gezip görme hiçbiri yok (sadece okuyup ders çalıştım çünkü başka bir şeyle uğraşınca hep vicdan azabı çektim). Bu umudumu da kaybedince tüm sistemim çöktü ve bugün her şeyi yapmış olmak için yapıyorum hiçbir şeyin benim için bir anlamı yok hiç hayal kuramıyorum artık ve toplumdan çok kopuk hissediyorum böyle insanların varlığını biliyordum ama bu denli yaygın bir yozlaşma olduğunu görmek tokat gibi çarptı suratıma. Aslında benzer bir uyum sorununu lisede de yaşıyordum hocalarım benim için hep çok terbiyeli olgun hanımefendisin derdi. O zaman da lisedeki çocukların zorbalığı, sınır bilmezliği hoyratlığı ve ahlaksızlığı çok yıpratıyordu beni iş dünyasının da koca bir meslek lisesi olduğunu düşündüm zaten ortamı görünce. Son olarak bana terapiye gitmemi söylemiştiniz. Lise yıllarımdan beri belli dönemlerde terapi aldım farklı terapistler denedim ama terapiler beni tatmin etmiyor değişen bir şey olmuyor. Hatta son terapistimle görüşmeyi bırakalı 6 ay olacak yani yakın bir zamana kader terapi alıyordum zaten. Belki hala bana uygun terapist ya da terapi yöntemini keşfedemedim ama şuan maddi kazancım olmadığî için istesem de bir uzmanla görüşemem. Yine de buradan sizinle paylaşmak ve görüşlerinizi almak bir nebze iyi hissettirdi.
İş hayatına girmekten korkuyorum
Merhaba şuan 27 yaşındayım 25 yaşımda üniversiteden mezun oldum 1 yıl boyunca işsizdim ve bu beni mental olarak çok zorlayan bir noktaya gelmişti ağlama krizlerine giriyodum tam bu zamanlarda bir iş başvurum kabul edildi ve işe girdim. Ancak iş yerim hiç umduğum gibi çıkmadı. Herkes çok laçkaydı. Kadın erkek çalışanların birbirleriyle iletişim tarzları sürekli fiziksel temas kurmaları belaltı şakalar yapmaları vs. Ben de bu konularda çok hassasımdır ve işyeri midemi bulandırıyodu. Özellikle benim bulunduğum ekip daha da kötüydü. 4 kişiydik. Müdürümüz 45 yaşında bir erkekti benim dışımda 2 kadın çalışan vardı onların yaşları da bana yakındı. Müdür diğer çalışan kızlara sürekli fiziksel temasta bulunup belatlı şakalar yapîyo ve onlar da halinden memnundu. Bana henüz yapmamıştı ama bana da yapar diye geriliyodum. Onlarla yemeğe çıkmıyodum iş dışında sohbet etmiyodum ve güleryüzlü davranmıyodum. Bana da bazı hareketleri oluyodu mesela konuşurken üzerime eğiliyodu ben kendimi geri cekiyodum yine dibime giriyodu. İşe başladıktan 1 hafta sonra bana işle ilgili bir şey anlatırken yine üzerime eğildi ben de kendimi geri çektim ve tutup sandalyemi çekti sonra mouse u tutarken elini elimin üstüne koydu ben de hızlıca elimi çektim. Sonra bana masaj yapsana falan dedi. Ben de cevap vermedim. Normalde bu kadar sessiz bi insan değilim ve rahatsız olunca tepki veririm ama ilk işimdi ve ilk defa başıma böyle bir şey geldi. Olay esnasında o kadar yoğun bir anksiyete hissettim ki bayılacağımî sandım. Sonra diğer kızlar benim iyi olmadığımı görünce bir şey mi oldu gel konuşalım vs diye ısrar ettiler ve ben de fiziksel temastan belaltı şakalardan gereksiz samimiyetten hoşlanmadîğımı söyledim kim yaptı gel şikayet edelim dediler ben de müdürümüzün adını verdim he o bize bir baba gibi yaklaşıyo kızı gibi görüyo vs dediler ama burada ifade edemeyeceğim hareket ve söylemlerde bulunduğuna da şahit olmuştum sonra bunu gidip müdüre anlatmışlar kendisi bayağı bir sinirlenmiş benimle imalı imalı konuştu sana bir abi tavsiyesi vereyim abinim ya hani ben senin dedi ve devam etti buraya psikolojik olarak dayanamıyosan hiçbir yere dayanamazsın git evlen ev hanımı ol dedi bana. Hiçbir şey demedim çünkü kendimi çok çaresiz hissediyodum cv de en azından 2 3 aylık iş tecrübem olsun istiyodum ve paraya ihtiyacım vardı. Ama sonrasında kendime öfke duymaya ve o adama daha çok kinlenmeye başladım. Geceleri uyuyamıyodum sürekli stresten hasta oluyodum. Bir de şirkette diğerleriyle de konuşmuyodum çünkü herkes itici geliyodu ve benimle dalga geçiyolardı çok soğuk ve suskunsun deyip duruyolardı bana ucubeymişim gibi davranıyolardı. Son zamanlara doğru birkaç kişiyle arkadaş olmuştum ve onlar da rahatsızlık duymama hak veriyolardı. 3 ayı böyle geçirdim ama o son konuşmadan sonra müdüre sürekli ters davranıyodum hatta birkaç kez azarladım o da suçunu bildiği için sesini çıkartamıyodu günaydın iyi akşamlar demeyi bile kestim. Ve arkamdan benimle konuşmuyo bir derdi var galiba üzülúyorum falan demiş kendini iyi gòstermek için. 3 ay sonunda başka bir departmanda boşluk oldu ben de ya bu departmana geçeceğim ya da işten çıkacağım diye bir karar aldım. Departmana geçme konusunu kendisine açtığımda bana bağırmaya çok samimiyetsiz bir kızsın demeye başladı ben de samimiyete gerek yok iş hayatındayız dedim. Diğer kızları da yanımıza çağırdı onları da çağırıyorum çünkü senin farklı yansıtacağını biliyorum bòyle bi kızsın sen deyip diğer kızları da çağırdı. Farklı yansıtmak dedi ama ben de hiçbir şeyi yansıtmadığım için kendimi affedemiyodum öfkelendim ve bana bunları yaptın dedim kızlar tabi ki benim yanımda durmadı. Hayır sadece omzuna dokundu abartıyosun dediler. Kamera kayıtlarını göster dediler. Ama kamera kayıtlarından belli olacak şekilde yapmıyodu zaten ya da söylediği şeyleri kameradan nasıl kanıtlayacaktım. Bu hareketleri rahatsız olduğunu söyleyince bi daha yapmadı sonuçta dediler ben de en başında da yapmayacaktı dedim abartıyosun dediler müdür seni şikayet edicem dedi ben de insan kaynaklarına inip her şeyi anlattım yine de kamera kaydı için tarih verdim ama umudum yoktu. O gün işten ayrıldım bana bir daha konuyla ilgili haber verilmedi. Ya kayıtlara bakmadılar ya da elle tutulur bir şey çıkmadı. Olay bütün şirkette yayıldı bazıları beni iftiracî olarak anarken bazıları biz onlarîn yaptığı hareketleri biliyoruz dediler. Bugün işten ayrılışımın üzerinden 7 ay geçti ve ben çok travmatize oldum. Ailem işbaşvurularıma dönüş yapılmıyo sanıyo ama ben aslında işbaşvurusu yapmıyorum çünkü artık çalışmak istemiyorum insanlarla konuşma fikri midemi bulandırıyor. Yoğun Sosyal kaygım var zaten iş yerinde toplantıya katılma sürekli kişisel alan olmadan çalışma fikri beni mahvediyor ama bunun haricinde bu olaydan sonra bir yerde çalışma fikri de beni çok tetikliyor. Ya sınırlarım ihlal edilirse ya sürekli eleştiriye maruz kalırsam ya işi beceremezsem vs. .. çünkü orada stresten işe de odaklanamıyodum ve sürekli hata yapıyodum bir de sürekli hiç konuşmuyosun diye eleştiriliyodum aslında belli bir kesimle öğle yemeğinde vs sohbet ediyodum ama hiçbir şekilde yetmiyodu benden haftanın 5 günü 9,5 saat sohbet edip şakalaşmamı bekliyolardı ve sürekli bu konuda eleştiriliyodum konuştuğum insanlar tarafından dahi. Artı ortak çalışma alanı da beni çok yoruyor sürekli tetikte hissediyorum.
İş sahibi bir insanım sürekli stresli ve kaygılıyım
İş sahibi insanıyım ve sürekli stres altındayım bununla nasıl başa çıkabilirm bilmiyorum bana nasıl yardımcı olabilirsiniz Gerçekten çok sıkılıyor ve çok bunalıyorum yediğim yemekten yaptığım işten zevk almıyorum aklımı yitirmek üzereyim ve gerçekten bu psikolojik olarak beni çok olumsız etkiliyor konsantrasyon sorunu yaşıyorum rahat edemiyorum ve kendimi çok kötü hissediyorum bu konuda bana yardımcı olabilecek biri varsa lütfen beni yönlendirin
Zorba iş arkadaşı
Merhabalar ben sağlık sektöründe çalışıyorum İş arkadaşımın iletişim ve üslup konusunda bir sıkıntısı var bu arkadaşımın haklılık şeması var Çoğu zaman tartışır karşındakini dinlemez bu arkadaşımla çalışırken çoğu zaman iş hesabı yapar ben de onun gibi davrandığım zaman zoruna gider Bana hesap yapıyorsun gibi ağır cümleler kullandı ve ben bundan çok rahatsız oldum Diğer iş arkadaşlarıma bunu yaydı ve diğer iş arkadaşlarım bana karşı tavırlı bana laf sokuyolar açıkça mobbing uyguluyorlar Bu konuyu sorumluma dile getirdim Şimdiyse kafama takılan bir soru var Bana zorba davranan iş arkadaşıma bu konuyu şu şekilde açmak mantıklı mı “ Ayşe benim arkamdan diğer iş arkadaşlarıma neden konuşuyorsun hesap yapıyor diye söylüyorsun bir sorunun varsa gelip benimle konuşabilir misin” diye açıklama yapmam sizce doğru mu fakat karşımdaki insanın beni tam anlayacağını sanmıyorum ve sorunun büyüyeceğini düşünüyorum. Sizce gerek var mı?
Kendi hakkımı nasıl savunurum
Ben sağlık personeliyim iş yerinde kadın arkadaşlarım da haklılık şeması çok fazla Onların bana davrandigi gibi davranınca hemen öfkeleniyorlar sinirleniyorlar manipüle ediyorlar Çok zorlandım hissediyorum sessiz kalıyorum sinirlenince onlar hemen patlıyor Özellikle bir kız arkadaşım sürekli şikayet eder tartışmaya girer bağırır çağırır sinirlenir ve herkes ondan çekinir korkar kimse cevap veremez fakat arada ben veriyorum yine beni bastırıyor Kendi hakkımı çok savunmak istiyorum sınırlarımı koymak istiyorum çünkü mobbinge ugruyorum stresten şekerim düşüyor gözlerimi seyiriyor saçlarım dökülüyor İş yerini kafama çok takıyorum Sürekli onlar kazanıyor ben kaybetmiş gibi hissediyorum onların dediği oluyor ne yapmam gerekiyor
İş hayatım ve patronum
Sayın Aysel kacak hocam İki patronum var bunlar karı koca gida takviyesi ve kozmetik üretimi yapıyoruz yerimiz küçük diye bunları ayırdık ve ben kadın patronumla kozmetik bölümüne gitmek zorunda kaldım bana gelirmisin diye sormadılar geliceksin dediler oradayken iki bölümden de sorumluydum kadın patronum üretimi yapıyor yaptırıyor ve bizimlede çalışıyor arada bazen sürekli çalışıyor ve hep şikayet ediyor ben yapıyorum ben olmasam iş çıkmıyor vesayre eşi onu islerden dolayı çok sıkıştırıyor oda gelip beni sıkıştırıyor hiçbir şekilde memnun olmuyor beğenmiyor çıkan iş az geliyor çok dengesiz bı bakmışsın aşkımı li cicimli bı bakmış burnunda ates püskürüyor. 2 sene olacak ve ben çok yoruldum patronum dengesizliginden çok bunalinca ben çıkmak istiyorum diyorum yetersiz hissetiriyorsunuz çıkmak istiyorum dediğimde sizden özür dilerim hassiktir diyor bana el hareketi yapıyor bir sekilde bırakmıyor beni bir ay kadar üzerime gelmiyor sonra yine deli gibi beni personelin yanında azarlıyor benden kaynaklı yada değil herşeyi bana söylüyor ve ben artık çok yoruldum onun ayarına gitmekten bu kadın ne yapmaya çalışıyor birde ben personelle ve diğer seflerle iyi olduğumda da tahammül edemiyor bu kadın ne yapmaya çalışıyor.
İş ortamındaki stresim
Çalıştığım firmada üretim şefiyim üretim planlama sefiyle tartistigimizda patronum her zaman bana tamam yani sus bitir diyor Görevimin dışında olan bütün işleri bana veriyorlar personelin ve çıkan ürünlerin sorumluluğu da bende bide üstüne eksik elaman olduğunda uretimdede çalışıyorum ne yapsam olmuyor kimseyi memnun edemiyorum personele ayrı bana ayrı davranıyorlar bu sefer personel dinlediğimde sözünü geciremiyorsun oluyor isler yetişmediginde ister istemez strese giriyorum ve sertlesiyorum oda olmuyor ne yapmalıyım
Kıyaslanma duygusuyla başa çıkmak için ne yapabilirim?
Başkalarının hayatı hep daha güzel, daha başarılı gibi geliyor. Sosyal medyada gördüğüm insanlar hep mutlu, üretken ve dolu dolu yaşıyor gibi. Ben ise eksik hissediyorum. Kendi yoluma odaklanmakta zorlanıyorum çünkü sürekli başkalarının ilerleyişini izliyorum. Bu da beni değersiz, yetersiz biriymişim gibi hissettiriyor. Oysa herkesin yolculuğu farklı. Kıyaslama duygusu hayatımı ele geçirmeden nasıl dur diyebilirim? Kendi değerimi anlamak ve içsel huzuru bulmak için nasıl bir yol izleyebilirim?
Uzun süreli çalışamama durumu
Merhaba ben 27 yaşındayım bu yaşıma kadar çalıştığım işlerde en fazla 6 ay sürdü bir yerde uzun süreli çalışamıyorum kendimi hiç bir işe yaramıyor gibi hissediyorum. çalıştığım iş yerlerinde genelde mobbinge uğruyorum rahat bıraksalar aslında çok iyi çalışıyorum ben iş dünyası için değilim sanırım ailemde hep söyler eşimde hiç bir yerde çalışamıyorsun bir kaç ay sonra çıkarsın işten diyorlar haklılar galiba