Psikolojik Destek ve İyi Oluş Platformu
Zihinsel sağlığınıza dair sorulara uzman psikologlardan yanıt alın. Psikolojik desteğin en ulaşılabilir adresindesiniz.
Soru sor
Filtrele
Kategoriler
Filtrele
Soru sor
Filtrele
Kategoriler
Yöneticim özgüvenimi düşürüyor
2 aydır iş yerimdeyim çalışma zorunluluğum yok sadece iş deneyimim olsun diye girdim ama gerçekten yöneticisi ben daha eğitime başlamadan ayrı bir yere çağırıp şıkayet eder gibi kişisel bişeyime laf etti birisi aynı şekilde şikayet etmiş bu konuda ben çok yıkıldım ağladım o gün hatta işe gelmek bile istemedim ama yine de devam ettim şuanda işi öğrendim birçok şeyi yapabiliyorum ama o benim iş motivemi etkilemişti ben ozguvenli basladım bu işe ama sarstı bu olay. neyse ne sonra yeni biri geldi benim yanıma başlayan ve biri daha var işte uzun süredir çalışan sürekli beraber kaldığımızda bütün işi bana yıkmak istiyor yıkıyor da ve şöyle oldu kız herkesin yanında bana sesini yükseltiyor uyardığım halde yani bugünde aynısını yaptı başkalarının yanında tuhafça üstünlük tasladı yeni gelen kızda işte fark etmiş anlaşılan benle tek kaldı bu işi istiyor musun vesaire sordu sonra işte kimle anlaşıyosun falan dedi ve sonra benim hakkımda duydugu biseyi söyledi yine yöneticilerin soyledigi o meseleyi konusuyormus hala devam ediyorlarmış bir değil birkaç kişi işte kızda hiç duygusal olma hassas davranma işte bende böyle oldum zamanında falan dedi ben nasıl biriyim diye de sordu işte ben her zaman haklı olanın tarafındayım dedi öyle işte sonra bunu soyledi benim canımı sıktı bu durum zaten hala degerlendiriliyorum iş sürecimde de benden surekli olmadığım biri gibi görünmemi istiyorlar ve benim hakkımda yapılan o dedikodu o kadar uzgunum ki kız söylediği an beni etkiledi ağlayacaktım nerdeyse ve bu büyük sorun. bu işten çıkmak istiyorum ama doğru bi karar mı inat yapıp kalsam bile her gün moralim bozulacak gerçekten söyledikleri şey o kadar özel ve mahrem bişey ki insani kırabilecek bişey en sağlam insanı bile. ne yapmam gerekiyor içten içe de bu işin bana uymadığını düşünüyorum
Babası vefat etmiş ve kardeşleri küçük olan sevdiğim bir adamla evlenmek
Merhaba, İlişkimdeki adamla 9. Aydayız. Bu zamana kadar kolay gelmedik çalkantılı bir ilişki yaşıyorduk şu zamana kadar ama birbirimize olan sevgimizden dolayı sevgimiz her şeye ağır bastığı için bir şekilde ilerledik. Önce o ailesine anlattı bir süre sonra ben anlattım. Ve ailem anlayışla karşılar sanarken hiç beklemediğim tepkilerle karşılaştım annem çok ağır tepkiler verdi abimler ve babam gayet sakinlerdi. Benim anlatışımın üstünden 3 ay geçti ve evde bir tek annemin onayı yok bu ilişkimize bizde annemin onayı için hala her iki tarafı bekletiyoruz. Karşı taraf gelip görüşmek istiyor tanışmak istiyor insanlar bu şekilde birbirini tanıyacak çünkü ana annemin onayı hiç bir şekilde yok. Kendimden kısaca bahsetmek gerekirse ben 22 yaşında 2 yıllık çocuk gelişimi mezunu ve şuan da açıktan tıbbi sekreterlik okuyorum. Atanmak istiyorum ve sevdiğim adamla da bu bölüm üzerinden tanıştık ve ben 9 aydır hem bu bölümü okuyorum hem de derslerine bakıyorum. Benim de herkes gibi atanma hayalim var elbet. Ailemin 22 yaşıma kadar çok desteği oldu hepsi de çok değerli fakat ben bir adamla tanıştım ve o benim her şeyim oldu evlilik hayalleri kuruyoruz onunla tabi herşeu toz pembe değil fakat onunla yürüyebileceğimi düşünüyorum. Gelelim işin özetine annem istemiyorum diyip çok sebep sayardı 3 aydır sebeplerin en başında sen atandıktan sonra evlen demesi vardı ikinci olarak çocukla aramızfs 10 saatlik mesafe var ve uzak diye istemedi beb annemin tek kızıyım belki de uzak kalmak istemiyor 3 abim var. Annemin bir diğer sebebi benim yaşımın 22 olması küçük oluşum ve en büyük son sebep te sevgilimin babasınınn olmayışı ve 2 küçük kardeşi var mız ve erkek onların da 10 ve 13 yaşında olması. Anneen en çok da bundan dolayı istemiyor diyor ki o çocuk ailesine bakmaktan sana vakit ayıramayıp kardeşleri ve annesi ile ilgilenecek ve sen üzüleceksin hep onlara koşturarak sen üzüleceksin ne kadar ayrı da olsanız o hep ailesinin arkasınfsn koşturarak sana zaman ayıramaz. Ben ne kadar güvendiğimi söylesem de olmuyor. Kafam çok karışık ki ne yapacağımı bilmiyorum sevdiğime herşeyi anlartım oda çok kötü hissediyor bende. Biz ne yapacağız yarımcı olun lütfenn
Kızgınlık neden zayıflıktır?
Ben karaktet olarak hemem parlayan birisiyim. Çocukluğumda baskıcı bir ailede büyümemden dolayı mıdır bilmem, haksızlık benim zayıf karnım. Ne zaman hakkımın yendiğini görsem, ya da biri iftira atsa kendimi kaybeder doğruları ortaya çıkarmaya çalışırım. Ama bazen doğrular yetmez. Haklıyken kaksız duruma düşeriz. Bu öfke kontrolünü nasıl sağlaya bilirim? Nefes teknikleri yardımcı olmuyor çünkü. O an gerçek çizgi filmlerdeki gibi, kafamdan sıcak dumanlar çıkmış gibi oluyor. Belki küçükken kendimi tam savunamamanın vermiş olduğu bir ukte var içimde. Etrafımla kavgalıyım. İnsanlara güvenemiyorum, özellikle iş hayatında. Çoğu insanın arkamdan iş çevirdiğini düşünüyorum bazen.
Pembe defter kullandım diye ciddiye alınmadım. Acaba çocuksu muyum? Anormal miyim?
Merhaba, ben bir kurumda şube müdürü olarak çalışıyorum ve 28 yaşında, bekar bir kadınım. Dün yeni bir proje lansmanıyla ilgili olarak müdürümle birlikte konferans tarzında bir etkinliğe katıldım. Etkinlik sırasında potansiyel bir müşteri şirketle kısa bir toplantı gerçekleştirdik. Toplantı sırasında bazı notlar alırken çantamdan küçük, pembe bir not defteri çıkardım. Toplantıya ara verdiğimizde, müdürüm bana şöyle dedi:"Neden pembe bir not defteri ve pembe kalem kullandın? Ben karşı tarafın yerinde olsam, seni bir şube müdürü olarak ciddiye almazdım. "Ben de özellikle seçmediğimi, sadece kullanımı rahat olduğu için hep o defteri tercih ettiğimi söyledim. Not defterinin üzerinde bir gökkuşağı ve unicorn deseni vardı. Açıkçası utanmış hissettim ve defteri hemen çantama geri koydum. Kendimi kötü hissettim. Çünkü pembe benim en sevdiğim renktir ve o defteri gerçekten rahat bulduğum için kullanıyordum. Gri ya da siyah deri defterler bana oldukça sıkıcı geliyor. Ama o an kendimi savunamadım ve bu da beni değersiz hissettirdi. Ayrıca şirketimi gerektiği gibi temsil edemediğimi düşündüm. Bu konuya dışarıdan bir gözle nasıl bakıldığını merak ediyorum. Bir psikolog olarak düşüncelerinizi paylaşır mısınız?
Kişisel gelişim kitaplarının boş mu gerçekten?
Şahsi fikrimce kişisel gelişim kitaplarının boş olduğunu düşünüyorum. Açıkçası şimdiye kadar hiç okumadım. Çünkü kişisel gelişim kitapları problemi çok basite indirip, tüm suçun sende olduğunu söylüyor. Ne bileyim, “sabah 5’te kalk, 4 saat uyu, mutluluğu seç” gibi söylemler bana çok yapay ve abartılı geliyor. Oysa mutluluk her zaman tamamen sana bağlı bir şey değil. En basitinden, eğer iş yerinde sigortan yoksa, maaşın çalışma saatinle orantısızsa, haftada 5 gün 10 saat çalışıyorsan; biri çıkıp sana “SEN MUTLULUĞU SEÇMİYORSUN! KENDİNE ZAMAN AYIR!” diyemez. Çünkü bu, asıl sorunu görmezden gelmekten başka bir şey değil. Meseleyi derinlemesine anlayabilmek için psikoloji, felsefe, sanat, biyoloji okuyorsun — işte o zaman zaten ister istemez gelişiyorsun.
Başarısızlık - Bazen ne yaparsam yapayım olmuyor
Bazen ne kadar uğraşsam da istediğim şeyler olmuyor hedeflerime ulaşamıyorum hatta bazen çok uğraştığım zaman daha da kötü oluyor ailem benimle gurur bile duymuyor bence daha çok onlara yük oluyor gibiyim bir işi yapamadığım zaman kendime çok kızıyorum sürekli keşke yapsaydım ya da yapmasaydım diyorum kendimi hırpalıyorum kendime ceza vermek istiyorum başaramamak beni o kadar çok yoruyor ki başarısız olduğumda sanki bir çıkış yolu bulamayacakmış gibi hissediyorum sıkışıp kalmış gibi her şey bitmiş gibi yani biraz öyle aslında başaramayınca bir çıkış yolu kalmıyor ki yapacak bir şeyin kalmıyor en çok da buna sinir oluyorum. O kadar uğraşıyorsun ama uğraşmana rağmen en küçük hata her şeyi mahvediyor şu anda da bir hedefim var mesela ve önemli bir hedef ve olmayacak gibi geliyor muhtemelen olmayacak bu beni ve ailemi etkileyecek bir hedefti ama olmayacak sanırım öyle hissediyorum yaptığım hatalar geliyor aklıma canım çok sıkılıyor benim yüzümden ailem de bunları çekmek zorunda mı gercekten bunlardan nasıl kurtulcam
İş hayatına nasıl adapte olabilirim?
2 yıllık bir bölüm okuyorum. Bu sebeple okuduğum bölüm genellikle özel sektöre bağlı. Bu durum iş bulma ve iş hayatına adapte olma açısından tehlikeli görünüyor. Bir bayan olarak özel sektörde çalışma isteği üzerimde çok fazla yok. Başka alternatifleri de değerlendirmek olası fakat erken yaşta çalışmak, ayaklarımın üzerinde durmak istiyorum. Kendime göre iş bulmayı nasıl kolaylaştırabilirim? İş bulamazsam alternatif yolları nasıl oluşturabilirim? Çünkü tekrardan sınavlara girecek gücü kendimde bulamıyorum. Bu iş hayatında beni nelerin beklediğini nasıl öngörebilirim? Teşekkürler.
BDP belirtileri gösteriyorum
Merhabalar ben bir ergenim ilk olarak lütfen bunun bilincinde olun. İkinci olarak bdp belirtileri gösteriyorum. Bunu farkettiğim zaman aslında neredeyse bunun 2-3 senedir olduğunu farkettim. Kendine zarar verme, terk edilme korkusu, duygu değişimi gibi belirtileri ağırlıklı olarak gösteriyorum. Bunlar bir tanı veya teşhis değil tabiki. Ailemle konuştum bir psikoloğa gideceğim fakat psikoloğa bu durumu nasıl anlatacağım? Yani psikolog ile bu olayı nasıl konuşmayalım? Umarım bu sorum yanıt alır, yanıt verecek kişiye şimdiden teşekkür ederim.
Şüpheci ve kaygılı biriyim
ben birini sevdim seviyor muyum onu da bilmiyorum aynı zamanda ailemle aram çok bozuk annemi bırakıp gitmek zorundayım çaresizim gelecek kaygım çok yüksek ve ne yapmam gerektiğini hiç bilmiyorum beğenilmiyormuş gibi hissediyorum sanki çok çirkinmişim gibi değerimin hiç bir zaman bilinmediği yetmezmiş gibi daha çok kırıyolar paramparça ediyorlar sevdiğim tek erkek sadece beni kullanıyor çok fazla şüphem var her şey hakkında ne yapmam gerektiğini gerçekten bilmiyorum kendi yolumu çizemiyorum
Hiç sevilemicem hissi?
Merhaba hocam 27, yaşındayım ve hiç ilişkim olmadı. Hep değersizlik yetersizlik inançları ile büyüdüm ben. İşte kimse beni sevmez değer vermez gibisinden. Mesela kardeşimin sevgilisi var evlenecekler bile seneye sanirim. Onun mutluluğunu dinlerken kendindeki yetersizlikler geliyo aklıma moralim bozuluyor modum hemen düşüyor nedense hiç böyle kimse tarafından sevilmedim. Ben de istiyorum aşırı imreniyorum. Biri tarafından sevilmek merak edilmek görülmek çok istiyorum. Bu düşünceler beni çok yoruyor ne yapmam lazim