Psikolojik Destek ve İyi Oluş Platformu
Zihinsel sağlığınıza dair sorulara uzman psikologlardan yanıt alın. Psikolojik desteğin en ulaşılabilir adresindesiniz.
Soru sor
Filtrele
Kategoriler
Filtrele
Soru sor
Filtrele
Kategoriler
Yaptıklarına rağmen özür dilemeyen insan
Okulda bir kişiden hoşlanıyordum. Ona baktığım için o da anladı. Sonra o da benimle ilgilendiğini belli etti. Gülümsedi falan. Sene sonuna kadar böyle gitti. Hiç konuşmuyorduk ama . Sonra ben ona yazmaya karar verdim. Beni kabul edeceğini düşünürken o küfür bile etti sırf yazmamam için . Bir anda yok sayılmak beni çok etkiledi. Ben de yazmamaya karar verdim. Daha sonra sanırım pişman olmuş yani üstü kapalı bir şekilde belli etmeye çalışıyordu galiba ama yine de gelip bana hiçbir şey söylemedi. Ben de umutlanmamak için görmezden geldim. Eğer pişmansa neden gelip söylemedi? Umursamadı mı? Önemsemedi mi ?Tamam söylemesin ama en azından özür dilemeliydi. Daha da önemlisi ben neden sessiz kaldım. Keşke sessiz kalmasaydım da tüm içimdekileri söyleseydim ona . Aslında çok alakam olmayan biri ama yine de çok bağlandım. Neden bu kadar bağlandığımı bilmiyorum. Özür hiçbir şeyi değiştirmez ama en azından belki içim rahatlardı birazcık da olsa. Gidip onunla yüzleşemem çünkü uzun zaman oldu. Ama keşke yüzleşseydim. İçimde kaldığı için huzursuzluk veriyor. Böyle her şeyi onun yüzüne karşı söylemeli ve rahatlamalıydım. Üstünden seneler geçti onu unuttum sayılır ama tam olarak değil. Hep birazcık kalacak. Hep biraz da olsa onu hatırlayacağım. Kağıda yazıp yakma tekniği dışında neler önerirsiniz?
Kız arkadaşımın eski sevgilisiyle yaşadığı cinsellik
Kız arkadaşım eski sevgilisi ile bir birlikteleri olmuş bu durum ilk başka ilişki bittirdik flört hatta sonra onu sevdiğim için konuşmaya devam ettik onu seviyorum ama aklıma geliyor yaşadığı şey ve içimde huzursuzluk oluyor aceba diyorum ben bu kızla evlene bilir miyim mutlu olur muyuz ama onu bırakmakta istemiyorum bana kendi söyledi yapmama gerek bir şeydi pişmanlığı var ama bilmiyorum farklı duygular içesindeyim bana ya da beni eski sevgilisi ile kıyaslar mı ya da evlendik diyelim bu sorun buyur mu
30 yaş aydınlanması
Merhaba son 3 4 senedir hayatımda çeşitli sınavlar yaşadım. Biri bitti derken diğeri geldi hep üst üste aslında ben liseden beri böyleydim sürekli depresif üzgün hatta öğretmenim bile annen ölmüş gibi oturuyorsun derdi. Aslında aile içinde çok dramatik kayıplar yaşamıştık. Annem ölmedi ama evde yoktu varlığı vardı üst üste kayıplar yaşadı ailesinde o yüzden hep matem eviydi evimiz. Anneannem ve dayım şizofreni hastasıydı. Dayım intihar etmişti. Ailede hep zorluklar yaşanmıştı. Yüksek sesle kahkaha atmak gülmek eğlenmek sanki bizim eve yasaktı. Öyleydi çünkü anlayabiliyordum üst üste kayıplar yaşanında kimsenin yaşama sevinci kalmamıştı. Annem kendini temizliğe verdi. Zor dönemlerden geçtik. Ben aldatıldım. Daha sonra bir ilişkiye başladım o kişide eski ilişkisini unutamamış meğerse konuştuk uzun uzun yaptıklarını unutmaya hazırdım çabalayacağım dedim ona inandım güvendim. Onu iyileştirmeye çalışırken ben kendimi kaybetmişim meğerse. O ilişkide öyle fedakarlıklar yaptım ki herkes bana kendini hiç düşünmüyor musun dedi. Kendini düşünmek mi ben bunu hiç düşünmemiştim ki emekle sevgiyle yol alırız aynısını o da yapar sanmıştım. Meğer hayat böyle bir yer değilmiş. Yaşattıklarına tepki gösterince beni suçladı ayrıldı. Hatalarımı anladım diyor ama bana sorarsanız o sadece kendinden utandı kendiyle yüzleşti çünkü ama bana yaşattığı için değil kendi hikayesinde herkese bu yüzünü gösterdiği için. Çünkü eğer hatasını anlasaydı o an çabalardı düzeltirdi. Hatayı anlayıp kenara çekildi. Benim dönmemi bekliyor. Ama paptırcemin bir şarkısı var ya kaybettim yirmilerimde diye işte tam olarak ben bunu yaşadım. Depresyona girdim kaygı bozukluğum vardı sürekli mide bulantısı panik yaşıyorum stresli durumlarda. Bu ilişkide aradım kaybettiğim her şeyi. Sevginin iyileştiriciliğine o kadar inandım ki. Zaten son 2 senedir inanarak çabaladığım tek şey bu ilişki oldu. Bu ilişkiden sonra dostum dediğim insan da bambaşka sebeple bana sırtını döndü. Hayatın içinde güzellik arıyorum her gün şükrediyorum ama çabalamak denen şey sanırım bir yanılgı ne zaman inanarak bir şey için çabalasam bu sınav aşk aile arkadaş bir hayal kırıklığı oluyor. Sonunda kendi aileme benzemekten korkuyorum. Mutsuz ev mutsuz aile mutsuz insan olmaktan korkuyorum . Korktuğuma da dönüşüyorum sanırım. 30 lar yirmilerden daha iyi nasıl olur bilmiyorum tek bildiğim insanın kendinden başka sığınacak kimsesi yokmuş biraz iç dökme gibi oldu ama cevabınız için şimdiden teşekkür ederim
Annemden çok yoruldum
Annem bana küçüklüğümden beri hiç sarılmadı hiç hatırlamıyorum beni öptüğünü ve yaşım 29 2 yaşında bir oğlum var hala aynı ve hala çocukluğumdaki olduğu gibi beni eleştiriyor artık ondan çok yoruldum o bana değer vermediği için ne eşim nede etrafımdaki kimsede değer vermiyormuş gibi artık çok yoruldum kaldıramıyorum. Evini gidip temizliyorum bir kere eline sağlık demedi ne bir teşekkür anne daha dikkatli ol bak çocukla her zaman gelemem en küçük şeyleri bile benim toplamamı bekliyorsun kendin yapabilirsin bunları çocuğumla her zaman gelemem gibi şeyler ne zaman söylesem yani ben ne zaman doğruları söylesem bana seni zaten kim çeker ki eşinde halklı bu çenenle kimse çekmez seni değip beni aşağılıyor artık anneme sevgi bile hissetmiyor beni gerçekten kullanıyor işine yaradığım zaman iyiyim doğruları söylediğim zaman kötü artık onu hiç sevmiyorum🥲 bu yüzden ne eşimle aram iyi ne de kendimle içimde kocaman bir boşluk yıllardır 10 yıldır düzenli kitap okuyorum psikolojiye ilgim vardı ancak çözdüm kendime benim anne şevkati duygularım çok aç hiç doyurulmadım hayatımda hep üzüldüm bu yüzden hep agresif sinirli biri oldum annem beni maf etti. Şimdi annemi bir kenarı bırakıp hayatımı nasıl daha az acıtmasına izin verebilirim nasıl bu duygularımı doldurabilirim ona çok kızgınım anneme hiç sarılmadım belki 10 yıldan fazla olmuştur ben nasıl iyileşirim 🥲
Çok yalnız ve kaybolmuş hissediyorum
Merhaba yakın zamanda bi ilişkim vardı erkek arkadaşım ama bitirmek zorunda kaldım çünkü bana ayıp olacaktı ayrılmasaydım affediyorum içimde onsuz da yaşayabileceğimi kendime kanıtlamaya çalışıyorum sonra birden bire yine karşıma çıkıyor ya onunla ilgili bir şey ya da kendisi ve benim içime yine umut doğuyor ama olmayacagini da biliyorum bi yandan onun dışında mükemmeliyetçi bir anneyle narsist bir babayla büyüdüğüm için hayata 3-0 geriden geliyorum kendimce iyileşmeye birseyleri farkettmeye kendimi keşfetmeye çalışıyorum ama o kadar zor bir şey ki bu durum çok zor ve çok bunaldım yalancı ilişkilerden samimiyetsiz insanlardan kişisel gelişimini tamamlayamamis yetişkinlerden biraz fazla bi farkındalık yarattım kendimde bilmiyorum yakın Bi arkadaşım yok mesella gün içerisinde ne yaparsam kiminle olursam olayım günün sonunda yalnız olduğumu iliklerime kadar hissediyorum ve güvenmek istiyorum birine güvenebilmek bu kadar zor olmamalı ya da ne bileyim anlaşılmak anlamak sevilmek bu kadar zor olmamalı ben neden kendimden kaçıyorum bi yandan da kendime sığınıyorum bilmiyorum duygularımı bastirmamaya çalışıyorum ama çok zorlanıyorum bi kedim var sadece onda ait hissediyorum
Sanaldan bağlandığım çocuk
Merhaba hocam ben iki senedir bir çocukla sanaldan konuşuyorum. Ve çocuk benden de epeyce küçük. Hiç gorusmedik. Ama bu sürede ben çok bağlandık ona. Ama artık bı sonumuzun olmadığını çok iyi anladım. Bakış acılarımız farklı çünkü bayağı. Daha küçük ve yolun başında bende 27 yaşındayım. .. Onu kafamda çok buyutmusum idealize etmişim ama asla kafamdaki gibi değilmiş asla. Neyine bu kadar anlam yukledim ki asla bana uymayan biri çünkü çok iyi anladım son zamanlarda. Yasitlarim ciddi ilişki yapıp evleniyorlar bir de kendime bak böylesiyle vakit geçirdim boş yere diyorum.
Ebeveynlerimin sürekli başarılı olmam için baskı yapıyor
Merhabalar . Ebeveynlerimin bazı davranışları beni üzüyor. Ortaokuldayken derslerim kötüydü. Benimle ilgilenmiyorlardı çünkü. Ben de yaşım küçük olduğu için farkında değildim bazı şeylerin. Ders çalışmayı bilmiyordum. Beni yönlendirecek kimse de yoktu. Beni destekleselerdi , ilgilenselerdi belki daha iyi olurdum. Ortaokuldayken derslerim kötü diye öğretmenin herkesin içinde beni aşağılardı, sınıf tarafından dışlanırdım. Böyle davranışlar oldukça ben de dersimi aldım ve çalışmak için kendimi zorladım. Şu anda üniversitedeyim. Derslerim iyi denilecek seviyede ama asla çok iyi olamadım. Üniversite sonuçları açıklandığında annemin arkadaşının oğlu Türkiye'nin en iyi üniversitelerinden birinde iyi bir bölümde burslu olarak kazanmış. Babam bunu duyunca "Napalım işte bizim çocuklar da böyle. " dedi. Ben de orta seviye bir üniversitedeyim. Kendimi aptal gibi hissettim. Ben hep yetersizdim zaten. Ne kadar çalışsam da yetersiz geleceğini düşünüyorum. Ama belki onlar beni destekleseydi ben de daha iyi olabilirdim. Derslerim iyi seviyede sayılır ama acaba bazen gerçekten düşünüyorum kafam yetmiyor mu diye. Arkadaşlarım da benden daha iyi bölümleri okuyorlar. Keşke ben de ailemi gururlandırabilseydim. İnsanlar gerçekten çok başarılı çünkü desteklenmişler ama ben hep orta seviyede kalacağım. Hiç en iyi olamayacağım. Kendime özgüvenim de yok zaten .
Nasıl kolay unutabilirim?
İki senelik ilişkim, bir sene önce tam bugün sona erdi. İlişkinin başlarında, o çok çocukça ve olgunluktan uzak bir kişiliğe sahipti. Sürekli sosyal medyada kadınların fotoğraflarını beğeniyordu. Defalarca yapma dediğim halde bunu sürdürdü. Arkadaşlarıyla yaptığı iğrenç konuşmaları bile okumuştum. Zamanla bu durum beni çok soğuttu ve sonunda içimde biriktirdiklerimi patlattım. Sürekli dile getiriyor, tartışıyorduk. Benim de hatalarım oldu ama bir hata yaptığımda, “Hata bir kere yapılır,” deyip tekrar etmedim. O ise hatalarını düzelteceğini, eskisinden daha iyi biri olacağını söyledi. Gerçekten de bir süreliğine düzeldi ama ben geçmişi bir türlü geride bırakamadım. İçimde sürekli bir öfke ve kırgınlık vardı. Kelimelerimle onu kırarak sanki intikam almaya çalıştım. Sonunda dayanamadım ve ayrılmak istedim. Bu yaklaşık iki ay önceydi. Ama ayrılıktan bir hafta geçmeden ona tekrar yazdım, çünkü bu ilişkiyi severek bitirmiştim. Bir şans daha vermek, düzeltmek istedim. Bu süreçte ailesi, onun ağladığını görmüş ve “Bu ilişki bir daha olmaz, istemiyoruz” diyerek onay vermemiş. O da bana ailesini bahane ederek geri adım attı. Yine de bir şekilde barıştık. Ama kısa sürede yine bana nankörlük etmeye başladı. “Ben senin için nelere katlandım, ne kadar emek verdim, sen nankörsün” dedim. Ailesi, onun ders çalışmadığını ve benimle konuştuğunu fark edince baskı yapmaya başlamış. Yapraklar dökülmeye başlayınca sonbaharı bahane etti yani… Ve sonuçta benden ayrıldı. “Aileme laf eden biriyle olamam,” dedi. Ama ben sadece rahatsız olduğumu söylemiştim. Ayrılırken, “Doğum gününü kutlayacağım, hatta sana hediye bile yollarım,” demişti. Şu an saat 15:07… Hâlâ hiçbir şey yok. Ben onun yanına annemden, babamdan habersiz giderdim. Okulda yemek yemez, ona küçük hediyeler alarak mutlu etmeye çalışırdım. Evet, o da çabaladı zaman zaman, ama hiçbir zaman benim sevgim hafife alınacak kadar az değildi. Ayrılırken yüzüme her şeyi vurdu: “Hataların oldu, hiç özür dilemedin,” dedi. Ama bir özür her şeyi düzeltir miydi? Ben özür dilemek yerine emek vermeyi tercih ettim. Yine de yaranamadım. Onun ailesi bana kötü davranırken ben anneme bile bir şey anlatmadım. Çünkü anlatırsam işler daha kötü olacaktı. Arkadaşlarımı ektim, onunla buluşmaya gittim. Ağzından bir iltifat almak için çok uğraştım dedi bana. Belki romantik biri değildim ama sevgiyi çok güzel hissettirdiğime inanıyorum. Ve evet, benim de hatalarım oldu. Ama bu şekilde terk edilmeyi, bu kadar yok sayılmayı hak etmedim. Şu an psikolojik olarak gerçekten çok yıpranmış durumdayım. Onu düzeltmeye çalıştım… Ve gerçekten düzelttim. Adam etmeye uğraştım. Şimdi bakınca, onu ben toparladım ama bir başkası gelip hiçbir emek vermeden bu “hazır yemeği” yiyecek gibi hissediyorum. Bana ailesiyle yaşadığı kavgaları anlatırken bile onu rahatlatmaya çalışıyordum. “O senin ailen, böyle şeyleri kafana takmamaya çalış,” diyordum. Ağzımdan tek bir kötü kelime bile çıkmazdı. Hep yanında olan, destek veren bendim. Bana ise, “Sen beni hiç önemsemiyordun” diyordu. Kıyafetlerime karışıyordu. Ben de, onun başka kadınları beğenip benim giydiklerime karışmasını adil bulmuyordum ve karışmamasını söylüyordum. Arkadaşlarına yazdığı o iğrenç mesajları yüzüne vurduğumda ise, “Ne demişim ki?” deyip inkar ediyordu. “Kanıtla” diyordu. Ama ben, o çirkin sözleri yazmaya utanıyordum. Bu yüzden konuşamıyor, sessiz kalıyordum ve beni yalancı çıkarıyordu. Ve hâlâ aklım almıyor… Halı saha maçı yapacaklardı arkadaşlarıyla, o dönem maddi durumu iyi değildi. Ailesi beni istemediği hâlde, “Ona nasıl para göndersem de mahcup olmadan kabul etse?” diye düşündüğüm oldu. İşte bu kadar ince düşündüm, bu kadar çok sevdim… Ama sonunda kırılan, tükenen, sorgulayan hep ben oldum. Bir insan hem sevdiğini söyleyip hem de nasıl bu kadar psikolojik şiddet uygulayabilir… Gerçekten aklım almıyor.
Telefon bağımlılığından nasıl kurtulurum?
Gün içinde telefonu elime aldığımda günüm verimli ya da derse odaklanmakta zorluk çekiyorum ve bir saatlik vakit ayırmak diyorum ama dairenin nasıl geçtiğinden haberim bile olmuyor bunun için bir çok yol denedim ama fayda sağlamamaktadır. peki günümün daha iyi ve uyku saatimin daha iyi olabilmesi için ne yapabilirim lütfen en kısa zamanda geri dönüş yaparsanız sevinirim çok teşekkür ederim 😊
Oğlum neden bana düşman gibi davraniyor
Oğlum 15 yaşında ve bana düşman gibi davraniyo babasından şiddet yüzünden ayrıldık ne desem ne yapsam herşeyde beni sucluyo sürekli bağırıyor bana senin yüzünden gibi cümleler kullaniyo ben üstüne titredikce o daha çok kaçıyor ailede ben hariç herkesi düşünüp davraniyo bana gelince herşeye mecburum gibi davraniyo teyzelerine ananesine onlar ailesi ben dusmaniymisim gibi bu durum beni çok yaralıyor çok uzuyor napicami şaşırdım