PsikolojiKategorisi

Zihinsel ve duygusal olarak kendini daha iyi hissetmek bazen küçük farkındalıklarla mümkün. Duygularını anlamak, iç dünyanı keşfetmek ve kendine biraz alan tanımak istiyorsan doğru yerdesin.

Soru sor
Filtrele
filtre ikon
Kategoriler

Filtrele

Soru sor
Filtrele
filtre ikon
Kategoriler
Psikoloji

dizilerden çok etkilenme durumunu nasıl aşabilirim?

Merhaba. Yaşadığım ve beni çok etkileyen bir durum hakkında danışmak istiyorum. Normal insanlar gibi dizi veya film izlediğimde bu beni o kadar etkiliyor ki günlük yaşamımda resmen yer ediyor. Detaylandırmam gerekirse dizideki karakterlerin yaşadığı üzücü durumlara ben de üzülüyorum. İzlemediğim anlarda bile aklımdan çıkmıyor. Sanki o insanlar gerçekte varmış gibi bir yerlerde o durumları yaşıyor ve acı çekiyormuş gibi geliyor. Mesela dizide bir çift var ayrılık acısı çekiyorlarsa ben onlara üzülüyorum veya kendimi onların yerine koyuyorum ve çoğunlukla ağlıyorum. Diziyi izlemeyi tamamen bıraksam da aklım kalıyor ve yine üzüntüme engel olamıyorum. Dediğim gibi bu durumda çoğunlukla ağlıyorum. Bir dizi olduğuna kendimi inandırmak istiyorum hatta oyuncuların sosyal medya hesaplarına bakıyorum ve onlar oyuncu bu sadece bir kurgu diye kendimi zorlasam da etkisi çok uzun süre geçmiyor. Özellikle duygusal ilişkilerin konu alındığı yani çiftler arasındaki durumlarsa izlediğim bu şekilde oluyor. Yaşadığım bir ayrılık da yok hatta yıllardır bir ilişkim de yok. yani bir sebebe dayandıramıyorum. Bu durumun sebebi nedir? Kendimi nasıl kurtarabilirim bu durumdan? Yardımcı olursanız çok sevinirim. .

Psikoloji

Oglum panik atak geçiriyor ona yardimci olmak istiyorum

Merhaba,13 yaşinda ergen bir oglum var son zamanlarda cok fazla Panik atak gecirdi bu ataklar devam ediyor, Okulda daha fazla olsada evde cok sinirli tam olarak neye nasil tepki verecegini bilemiyorum sanirim birazda benim payim var malesef ekran bagimlisi bunu birakip ders calismasini soyledigimde krizler yasaniyor bu cok uzucu onu anlamak istiyorum ama nasil. Bu ataklari nasil azalmasina nasil yardimci olurum. Tesekkurler.

Psikoloji

Uzak mesafe ilişkim

Merhaba. Benim 6 yıl önce sosyal medyadan biriyle tanıştım. 2 yıl kadar konuşmadık. Bu süreçte ona çok kırıldım, çok kızdım. 6 yıl önce ben 18 yaşında, en ufak ilgiyi içimde büyüten bir ergendim. Mustafa ise 23 yaşındaydı, benden çok daha olgundu. Benim ona çok bağlandığımı görünce uzaklaşmak istedi. Yaptığı çok doğruydu, şu an bu yaptığına çok hak veriyorum. 2 yıl konuşmadık. 2 yılın ardından Mustafa Instagram'dan bana istek attı. Bu süreçte o babasını kaybetmişti, ben ise trafik kazası geçirmiş, ameliyat olmuştum. İkimiz için de zor bir dönem olduğu için birbirimizin yanında olmaya başladık. Sosyal medyadan tanışıp böyle bir ilişki kurmak benim karakterime çok ters aslında. Dengemi tamamen alt üst etti. İlk yıllarda aptal aşık gibiydim. 24 yaşındayım, 20 yaşındayken "Evlenelim. " dese sorgulamaz, "Tamam. " derdim herhalde. Ben böyleyken o daha uzaktı, ciddi bir ilişki istemiyordu. Evlilik ona tamamen uzaktı. Uzun bir süre ne yaptığımız, ne olduğumuz belirsiz devam ettik. Bu sürede sürekli toparlayan, böyle olmayacağını anlatan, belirsizlikten kurtulmaya çalışan bendim. Çok şey denedim düzelmesi için. Aklımda bir tarih belirledim: "Bu zamana kadar yapmazsa konuşmayacağım. " dedim. Konuşmayı kesip bir gün sonra yazan yine bendim. Beni sevmediği, önem vermediği için yazmamazlık yapmadı. Beni çok seviyor. Sevdiğinden hiç şüphe etmedim. Bu zamana kadar yapmadıkları için kendini suçluyor, bana yaşattıkları için üzülüyor, geri duruyor ama yapamıyor. O da. .. Birbirimizin alışkanlığı mı olduk bilmiyorum ama ayrı yapamıyoruz. Ben artık umudumu, istediğimi kaybettim. Çırpınmaktan vazgeçtim. Mustafa ise daha çok emek vermeye başladı. Artık evlilik yolunda bir adım atmamızı istiyor. Ama kaygılarım çok fazla. Ondan kopamıyorum ama onunla da olamıyorum. Çok üzülüyorum. Mustafa Bolu'da yaşıyor, ben Erzurum'da. Sadece bir kere görüştük, çok kısıtlı. Ablamın doğumuna giderken Ankara’da otobüsten inip bir sonraki sefere bilet aldım. O da Bolu'dan Ankara’ya geldi. Deli cesaretiydi ama ona çok güveniyorum. Otobüsten indim. İlk defa geçen sene 16 Ağustos’ta buluştuk. Ona bu yüzden de kızıyorum çok. Bu zamana kadar neden yanıma gelmedi hiç? Bu konuda ben de suçluyum, kabul ediyorum. Çünkü ben yoldan çok korkarım. Bir şey olmasından korkuyorum. "Annenin haberi olmadan gelemezsin. " dedim hep. Annesine de anlatamadı çünkü süreç çok karışık, çok zor. Benim ablam Bursa'da yaşıyor. Evlenip uzağa gidince ailem çok üzüldü. Düğün gününde annemi hastaneye götürdük. Uzun süre alışamadı. Sürekli de "Bir daha kızlarımı uzağa göndermem. " diye şakayla karışık bir laf döner bizim evde. Hal böyleyken bir de üstüne Instagram'dan tanıştığım, bir kere görüştüğüm çocukla evlenmek isteyip uzağa gideceğimi söyleyemiyorum. Mustafa geçen gün annesine anlattı detaylı olarak. Annesi de kaygılandı ama olumsuz bir şey demedi. Bunların dışında hepsini halledip evlensek, orada hayata alışamamaktan korkuyorum. Yeni bir şehir, yeni insanlar, yeni hayat, yeni iş… İnsanlar sadece evliliğe çok zor alışırken ben hepsine nasıl alışacağım? Bunlara alışırken hem kendimi hem Mustafa'yı yıpratacağım ya… Bunun altından kalkamayıp mutsuz olursak diyorum. Üstelik bir de maddiyat var. Mustafa mühendis, bir şirkette çalışıyor. Geliri ile, hem düğün borcu hem ev masrafı, kira vs. halletmek Türkiye'de çok zor. Benim de çalışmam gerekiyor. Ama benim bir deneyimim yok. Öğretmenim ve bilirsiniz, artık 10 kişiden 9’u öğretmen. İş bulmak çok zor. Kendi mesleğimi yapamazsam mutlu olmayacağımı biliyorum. Çalışmasam maddi sorunlar bizi daha da yoracak, Bu hayatta bana en çok güvenen, destek olan, duygularımı anlayan, dinleyen kişi Mustafa. Ailem çok güvenmez bana, başaramayacağımı düşündükleri şeylerde Mustafa hep yanımdaydı. Onu çok seviyorum, o da beni çok seviyor. Ama evlilik için uygun bir çift miyiz bilmiyorum. Biz her şeye çok geç kaldık. Mustafa’nın sevgilim olduğunu kabullenemiyorum. Yıllarca ben ona bunun için bir adım atması için neredeyse yalvardım. Geç kalınmış bir şeydi benim için. Ama bunun için bir adım attı, sürekli sevgilim olduğumu dile getirdi, hissettirmeye çalıştı. Ama bu duygu bana çok korkunç ve uzak geldi. Ona hiç "sevgilim" demedim. Uzun süredir ondan uzak durmaya çalışıyorum zaten. Ona "canım", "birtanem" vs. derdim, hep. .. Onları da demeyi bıraktım. Ama o, bana "Neden sevgilim demiyorsun?" diye sitem etti. "Ben sana canım bile demiyorum, önce bunu bir takılsana. " dedim. Ama o, benim onu sevmediğim için "canım" demediğimi biliyormuş. "Ona günaydın demem bile beni hayata başlatıyormuş. " Saçma değil mi? Neden böyle küçük bir şeyle kendini tatmin ediyor ki? İlerlemek yerine, daha güzel iltifatlar etmemi istemek yerine neden "günaydın" dememle yetiniyor? Ne yapacağımı bilmiyorum. Belki onu eksik ifade ettim ama emin olduğum tek şey var: Beni, bir karışıklık beklemeden, gerçekten seven tek kişi o. Şimdi bir şey yapmak istiyor bir yola girelim diyor ailelerimiz bilsin diyor ama ne aileme anlatabiliyorum konuyu ne de içimde halledebiliyorum. İçimde çok büyük bir huzursuzluk var. Ailem evlenmemi de istiyor aslında sürekli konuşmak görüşmek isteyen birileri oluyor etrafımda annem görüşsen ne kaybedersin iyi bir çocuk iyi bir ailesi var diyor bu beni daha da daraltıyor. Birine anlatmak istedim dışarıdan bir göz yorum yapsın istedim bunlari ne ailemden birine anlatabiliyorum ne de bunları dinleyecek bir arkadaşa sahibim. Ne yapacağımı bilmiyorum beni rahatlatacak mantıklı hareket ne olur bana bir yol gösterin lütfen . (Yazdığınız mesaja tekrar yanıt veremiyor muyuz ?)

Psikoloji

Uzak mesafe ilişkim

Merhaba. Benim 6 yıl önce sosyal medyadan biriyle tanıştım. 2 yıl kadar konuşmadık. Bu süreçte ona çok kırıldım, çok kızdım. 6 yıl önce ben 18 yaşında, en ufak ilgiyi içimde büyüten bir ergendim. Mustafa ise 23 yaşındaydı, benden çok daha olgundu. Benim ona çok bağlandığımı görünce uzaklaşmak istedi. Yaptığı çok doğruydu, şu an bu yaptığına çok hak veriyorum. 2 yıl konuşmadık. 2 yılın ardından Mustafa Instagram'dan bana istek attı. Bu süreçte o babasını kaybetmişti, ben ise trafik kazası geçirmiş, ameliyat olmuştum. İkimiz için de zor bir dönem olduğu için birbirimizin yanında olmaya başladık. Sosyal medyadan tanışıp böyle bir ilişki kurmak benim karakterime çok ters aslında. Dengemi tamamen alt üst etti. İlk yıllarda aptal aşık gibiydim. 24 yaşındayım, 20 yaşındayken "Evlenelim. " dese sorgulamaz, "Tamam. " derdim herhalde. Ben böyleyken o daha uzaktı, ciddi bir ilişki istemiyordu. Evlilik ona tamamen uzaktı. Uzun bir süre ne yaptığımız, ne olduğumuz belirsiz devam ettik. Bu sürede sürekli toparlayan, böyle olmayacağını anlatan, belirsizlikten kurtulmaya çalışan bendim. Çok şey denedim düzelmesi için. Aklımda bir tarih belirledim: "Bu zamana kadar yapmazsa konuşmayacağım. " dedim. Konuşmayı kesip bir gün sonra yazan yine bendim. Beni sevmediği, önem vermediği için yazmamazlık yapmadı. Beni çok seviyor. Sevdiğinden hiç şüphe etmedim. Bu zamana kadar yapmadıkları için kendini suçluyor, bana yaşattıkları için üzülüyor, geri duruyor ama yapamıyor. O da. .. Birbirimizin alışkanlığı mı olduk bilmiyorum ama ayrı yapamıyoruz. Ben artık umudumu, istediğimi kaybettim. Çırpınmaktan vazgeçtim. Mustafa ise daha çok emek vermeye başladı. Artık evlilik yolunda bir adım atmamızı istiyor. Ama kaygılarım çok fazla. Ondan kopamıyorum ama onunla da olamıyorum. Çok üzülüyorum. Mustafa Bolu'da yaşıyor, ben Erzurum'da. Sadece bir kere görüştük, çok kısıtlı. Ablamın doğumuna giderken Ankara’da otobüsten inip bir sonraki sefere bilet aldım. O da Bolu'dan Ankara’ya geldi. Deli cesaretiydi ama ona çok güveniyorum. Otobüsten indim. İlk defa geçen sene 16 Ağustos’ta buluştuk. Ona bu yüzden de kızıyorum çok. Bu zamana kadar neden yanıma gelmedi hiç? Bu konuda ben de suçluyum, kabul ediyorum. Çünkü ben yoldan çok korkarım. Bir şey olmasından korkuyorum. "Annenin haberi olmadan gelemezsin. " dedim hep. Annesine de anlatamadı çünkü süreç çok karışık, çok zor. Benim ablam Bursa'da yaşıyor. Evlenip uzağa gidince ailem çok üzüldü. Düğün gününde annemi hastaneye götürdük. Uzun süre alışamadı. Sürekli de "Bir daha kızlarımı uzağa göndermem. " diye şakayla karışık bir laf döner bizim evde. Hal böyleyken bir de üstüne Instagram'dan tanıştığım, bir kere görüştüğüm çocukla evlenmek isteyip uzağa gideceğimi söyleyemiyorum. Mustafa geçen gün annesine anlattı detaylı olarak. Annesi de kaygılandı ama olumsuz bir şey demedi. Bunların dışında hepsini halledip evlensek, orada hayata alışamamaktan korkuyorum. Yeni bir şehir, yeni insanlar, yeni hayat, yeni iş… İnsanlar sadece evliliğe çok zor alışırken ben hepsine nasıl alışacağım? Bunlara alışırken hem kendimi hem Mustafa'yı yıpratacağım ya… Bunun altından kalkamayıp mutsuz olursak diyorum. Üstelik bir de maddiyat var. Mustafa mühendis, bir şirkette çalışıyor. Geliri ile, hem düğün borcu hem ev masrafı, kira vs. halletmek Türkiye'de çok zor. Benim de çalışmam gerekiyor. Ama benim bir deneyimim yok. Öğretmenim ve bilirsiniz, artık 10 kişiden 9’u öğretmen. İş bulmak çok zor. Kendi mesleğimi yapamazsam mutlu olmayacağımı biliyorum. Çalışmasam maddi sorunlar bizi daha da yoracak, Bu hayatta bana en çok güvenen, destek olan, duygularımı anlayan, dinleyen kişi Mustafa. Ailem çok güvenmez bana, başaramayacağımı düşündükleri şeylerde Mustafa hep yanımdaydı. Onu çok seviyorum, o da beni çok seviyor. Ama evlilik için uygun bir çift miyiz bilmiyorum. Biz her şeye çok geç kaldık. Mustafa’nın sevgilim olduğunu kabullenemiyorum. Yıllarca ben ona bunun için bir adım atması için neredeyse yalvardım. Geç kalınmış bir şeydi benim için. Ama bunun için bir adım attı, sürekli sevgilim olduğumu dile getirdi, hissettirmeye çalıştı. Ama bu duygu bana çok korkunç ve uzak geldi. Ona hiç "sevgilim" demedim. Uzun süredir ondan uzak durmaya çalışıyorum zaten. Ona "canım", "birtanem" vs. derdim, hep. .. Onları da demeyi bıraktım. Ama o, bana "Neden sevgilim demiyorsun?" diye sitem etti. "Ben sana canım bile demiyorum, önce bunu bir takılsana. " dedim. Ama o, benim onu sevmediğim için "canım" demediğimi biliyormuş. "Ona günaydın demem bile beni hayata başlatıyormuş. " Saçma değil mi? Neden böyle küçük bir şeyle kendini tatmin ediyor ki? İlerlemek yerine, daha güzel iltifatlar etmemi istemek yerine neden "günaydın" dememle yetiniyor? Ne yapacağımı bilmiyorum. Belki onu eksik ifade ettim ama emin olduğum tek şey var: Beni, bir karışıklık beklemeden, gerçekten seven tek kişi o. Şimdi bir şey yapmak istiyor bir yola girelim diyor ailelerimiz bilsin diyor ama ne aileme anlatabiliyorum konuyu ne de içimde halledebiliyorum. İçimde çok büyük bir huzursuzluk var. Ailem evlenmemi de istiyor aslında sürekli konuşmak görüşmek isteyen birileri oluyor etrafımda annem görüşsen ne kaybedersin iyi bir çocuk iyi bir ailesi var diyor bu beni daha da daraltıyor. Birine anlatmak istedim dışarıdan bir göz yorum yapsın istedim bunlari ne ailemden birine anlatabiliyorum ne de bunları dinleyecek bir arkadaşa sahibim. Mustafa şimdi çok emek veriyor olması için çok uğraşıyor ama geçmişte yapmadığı şeylere çok kırgınım

Psikoloji

Bu kadar yorgunken ben nasıl devam edeceğim?

Kendimi çok yorgun hissediyorum. Çok fazla . Bir seylerden tat alamaz oldum. Sorumlulukların ,beklentilerin altında eziliyorum. Kendimi tanıyamıyorum. Yaşıtlarıma bakıyorum neden onlar daha çok mutlu rahatlar ki? Peki ben neden bişeyleri erken öğrendim . Ben sanki yaşamıyorum sadece nefes alıyor gibiyim. Ben hayatın içinde değilim hayat kafamda . Ben yetişemiyorum bu kadar yorgunken yetişemiyorum hayata. Ben yetişemiyorum. Yolum uzun ve zor ama ben yorgunum. Yorgun.

Psikoloji

Uzun zamandır devam eden uzak mesafe ilişkisi

Merhaba. Benim 6 yıl önce sosyal medyadan biriyle tanıştım. 2 yıl kadar konuşmadık. Bu süreçte ona çok kırıldım, çok kızdım. 6 yıl önce ben 18 yaşında, en ufak ilgiyi içimde büyüten bir ergendim. Mustafa ise 23 yaşındaydı, benden çok daha olgundu. Benim ona çok bağlandığımı görünce uzaklaşmak istedi. Yaptığı çok doğruydu, şu an bu yaptığına çok hak veriyorum. 2 yıl konuşmadık. 2 yılın ardından Mustafa Instagram'dan bana istek attı. Bu süreçte o babasını kaybetmişti, ben ise trafik kazası geçirmiş, ameliyat olmuştum. İkimiz için de zor bir dönem olduğu için birbirimizin yanında olmaya başladık. Sosyal medyadan tanışıp böyle bir ilişki kurmak benim karakterime çok ters aslında. Dengemi tamamen alt üst etti. İlk yıllarda aptal aşık gibiydim. 24 yaşındayım, 20 yaşındayken "Evlenelim. " dese sorgulamaz, "Tamam. " derdim herhalde. Ben böyleyken o daha uzaktı, ciddi bir ilişki istemiyordu. Evlilik ona tamamen uzaktı. Uzun bir süre ne yaptığımız, ne olduğumuz belirsiz devam ettik. Bu sürede sürekli toparlayan, böyle olmayacağını anlatan, belirsizlikten kurtulmaya çalışan bendim. Çok şey denedim düzelmesi için. Aklımda bir tarih belirledim: "Bu zamana kadar yapmazsa konuşmayacağım. " dedim. Konuşmayı kesip bir gün sonra yazan yine bendim. Beni sevmediği, önem vermediği için yazmamazlık yapmadı. Beni çok seviyor. Sevdiğinden hiç şüphe etmedim. Bu zamana kadar yapmadıkları için kendini suçluyor, bana yaşattıkları için üzülüyor, geri duruyor ama yapamıyor. O da. .. Birbirimizin alışkanlığı mı olduk bilmiyorum ama ayrı yapamıyoruz. Ben artık umudumu, istediğimi kaybettim. Çırpınmaktan vazgeçtim. Mustafa ise daha çok emek vermeye başladı. Artık evlilik yolunda bir adım atmamızı istiyor. Ama kaygılarım çok fazla. Ondan kopamıyorum ama onunla da olamıyorum. Çok üzülüyorum. Mustafa Bolu'da yaşıyor, ben Erzurum'da. Sadece bir kere görüştük, çok kısıtlı. Ablamın doğumuna giderken Ankara’da otobüsten inip bir sonraki sefere bilet aldım. O da Bolu'dan Ankara’ya geldi. Deli cesaretiydi ama ona çok güveniyorum. Otobüsten indim. İlk defa geçen sene 16 Ağustos’ta buluştuk. Ona bu yüzden de kızıyorum çok. Bu zamana kadar neden yanıma gelmedi hiç? Bu konuda ben de suçluyum, kabul ediyorum. Çünkü ben yoldan çok korkarım. Bir şey olmasından korkuyorum. "Annenin haberi olmadan gelemezsin. " dedim hep. Annesine de anlatamadı çünkü süreç çok karışık, çok zor. Benim ablam Bursa'da yaşıyor. Evlenip uzağa gidince ailem çok üzüldü. Düğün gününde annemi hastaneye götürdük. Uzun süre alışamadı. Sürekli de "Bir daha kızlarımı uzağa göndermem. " diye şakayla karışık bir laf döner bizim evde. Hal böyleyken bir de üstüne Instagram'dan tanıştığım, bir kere görüştüğüm çocukla evlenmek isteyip uzağa gideceğimi söyleyemiyorum. Mustafa geçen gün annesine anlattı detaylı olarak. Annesi de kaygılandı ama olumsuz bir şey demedi. Bunların dışında hepsini halledip evlensek, orada hayata alışamamaktan korkuyorum. Yeni bir şehir, yeni insanlar, yeni hayat, yeni iş… İnsanlar sadece evliliğe çok zor alışırken ben hepsine nasıl alışacağım? Bunlara alışırken hem kendimi hem Mustafa'yı yıpratacağım ya… Bunun altından kalkamayıp mutsuz olursak diyorum. Üstelik bir de maddiyat var. Mustafa mühendis, bir şirkette çalışıyor. Geliri ile, hem düğün borcu hem ev masrafı, kira vs. halletmek Türkiye'de çok zor. Benim de çalışmam gerekiyor. Ama benim bir deneyimim yok. Öğretmenim ve bilirsiniz, artık 10 kişiden 9’u öğretmen. İş bulmak çok zor. Kendi mesleğimi yapamazsam mutlu olmayacağımı biliyorum. Çalışmasam maddi sorunlar bizi daha da yoracak, Bu hayatta bana en çok güvenen, destek olan, duygularımı anlayan, dinleyen kişi Mustafa. Ailem çok güvenmez bana, başaramayacağımı düşündükleri şeylerde Mustafa hep yanımdaydı. Onu çok seviyorum, o da beni çok seviyor. Ama evlilik için uygun bir çift miyiz bilmiyorum. Biz her şeye çok geç kaldık. Mustafa’nın sevgilim olduğunu kabullenemiyorum. Yıllarca ben ona bunun için bir adım atması için neredeyse yalvardım. Geç kalınmış bir şeydi benim için. Ama bunun için bir adım attı, sürekli sevgilim olduğumu dile getirdi, hissettirmeye çalıştı. Ama bu duygu bana çok korkunç ve uzak geldi. Ona hiç "sevgilim" demedim. Uzun süredir ondan uzak durmaya çalışıyorum zaten. Ona "canım", "birtanem" vs. derdim, hep. .. Onları da demeyi bıraktım. Ama o, bana "Neden sevgilim demiyorsun?" diye sitem etti. "Ben sana canım bile demiyorum, önce bunu bir takılsana. " dedim. Ama o, benim onu sevmediğim için "canım" demediğimi biliyormuş. "Ona günaydın demem bile beni hayata başlatıyormuş. " Saçma değil mi? Neden böyle küçük bir şeyle kendini tatmin ediyor ki? İlerlemek yerine, daha güzel iltifatlar etmemi istemek yerine neden "günaydın" dememle yetiniyor? Ne yapacağımı bilmiyorum. Belki onu eksik ifade ettim ama emin olduğum tek şey var: Beni, bir karışıklık beklemeden, gerçekten seven tek kişi o. Şimdi bir şey yapmak istiyor bir yola girelim diyor ailelerimiz bilsin diyor ama ne aileme anlatabiliyorum konuyu ne de içimde halledebiliyorum. İçimde çok büyük bir huzursuzluk var. Ailem evlenmemi de istiyor aslında sürekli konuşmak görüşmek isteyen birileri oluyor etrafımda annem görüşsen ne kaybedersin iyi bir çocuk iyi bir ailesi var diyor bu beni daha da daraltıyor. Birine anlatmak istedim dışarıdan bir göz yorum yapsın istedim bunlari ne ailemden birine anlatabiliyorum ne de bunları dinleyecek bir arkadaşa sahibim.

Psikoloji

Duygularıma dengeyi sağlayamıyorum

Kendimi bı oluyor hissiz hissediyorum bazı günler çok agresif oluyorum yapmak istemediğim şeyleri yapıyorum çevreme zarar veriyorum,bunlar için daha sonrasında kendime kızıyorum kontrolsüz bir sinir var kendimden nefret ettirecek kadar birilerine zarar verdikten sonra hıncımı kıran ben değilmişim gibi kendimden çıkarıyorumBi yanında da çok tekrarlayıcı düşünceler var bir şeyleri yapmakta tekrarlama çiftleme isteği geliyor bazen hiçbir yere temas etmemem gerektiğini hissediyorum kendimi gerçekten yetersiz hissediyorum çoğu konuda hiçbir şeyde tam anlamıyla yeteneğim olduğunu hissetmiyorum bazen olduğumdan çok bambaşka biri gibi oluyorum şuan bunları yazıyorum fakat muhtemelen iki gün sonra çok kendimi beğenmiş biri olurum

Psikoloji

Saçma şeylere inanmak konusunda ne yapacağız

İyi günler benim annem hakkında bazı sorunları sizlere belirtmek istiyordum da antidepresanlar pek etki etmemekte ne yapacağımızı bilememekteyiz. Sorunlar sırayla ; öncelikle kafasını hayatta kaşımaz kaşırsa hafıza kaybı olacağına inanıyor, su içerken ilk iki yudumu tükürüyor onları içmenin yanlış olacağını düşünüyor, diyelim ki oturduğu sandalyede biraz kötü hissederse bir daha o sandalyeye oturmaz o sandalyenin bir sorunu olduğuna inanıyor. Öncesinde yıllarca olanzapin tarzı ağır antidepresanlar kullandık işe yaramadı şimdi de aripiprazol kullanmaya başladık ama o da pek işe yaramıyor ne yapacaz bilemiyoruz şimdide oturduğu evde hasta olduğunu düşünüyor bu yüzden de eve girmek istemiyor uzman görüşüne ihtiyacımız var sizlerden ricam bize bir yol göstermeniz. İyi günler 🙏

Psikoloji

Zihnim bana sen hastasın diyip duruyor,paranoyak mıyım ?

Küçükken evde şiddet gören dikkat çekemeyen babamın göz teması kurmadığı annemin sarılmadığı sadece ihtiyaçlarımızın görüldüğü bi evdeydim ve kaygı yaşıyordum sürekli . Ailem evde sürekli kaygılarımdan dolayı sen hastasın kafanda sorun var buna gelmişler felan diyorlardı ve evde korkulu hikayeler korkutmalar ve bununla eğlenmeler vardı . Ben git gide korkak biri oldum . Dikkat çekebilmek onlara katılabilmek için hakkaten bende bir varlık musallat var diye hayal ettim ve aileme gidip ben şöyle rüya gördüm bakın şöyle hareketler yapabiliyorum gibi şeylere odaklandım sürekli korku filmleri izledim arkadaşlarımla bunları konuştuk üç harfli hikayeleri vs… sanki beni özel kılacaktı bu çünkü ailemin dikkatini çeken bi meseleydi ve ben bunları konuştuğumda herkes bana dikkat edip beni dinliyordu . zamanla artık paranoyak gibi arkamda bişe mi var bu bi işaret mi hakkaten bir şey mi görücem diye korkmaya tedirgin olmaya başladım . Ergenlikte bu devam etti . Bu kez babam benim psikolojimin bozulduğunu anlamayıp beni dövmeye başladı evde baya hırpalandım . Canım acısa da acımıyor diyordum kendimden uzaklaşıp kendime hayata yabancılaşıyordum . Zihnimde sanki bi ben bir de başka ben vardı bedenim sanki bana ait değildi . Kafama ağır bişe attılar yine de acımadı dedim güçlüyüm diyebilmek için . Şimdi hala bu devam ediyor ve ben artık acaba ben hakkaten paranoyak mıyım diye korkmaya başlıyorum . Bir şey gördüğüm inandığım yok sadece korku anlarında zihnimde hemen imgeleme yapıp bi varlık hayal ediyorum sanki o gelip beni korkutacak gibi . Ya da sürekli olumsuz düşünüyorum zihnim hiç susmadan konuşuyor en son gün içinde bedenime zihnime yabancılaşıp kopuyorum … çok yoruldum bu döngüden ben ne yaşıyorum lütfen acil yardım edin

Psikoloji

ilişki okbsi kompülsiyonları nelerdir?

ilişki okbsi kompülsiyonları nelerdir? mesela zihnimiz bizimle konuşurken bir hareket yaptığımızda altında anlam arartır mı? hissettirir mi gerçek gibi? örneğin düşünceleri umursamak istemiyorum ama sanki onları istiyormuşum gibi düşünüyorum ve o an bile rahatsız olacağımı bile bile dürtüsel olarak o hareketi yapıyorum(hareketi yaptığımı sadece ben biliyorum kimse etkilenmiyor) ve zihnim hemen konuşmaya başlıyor zaten öyle hissediyordun o yüzden öyle yaptın gibi çok yoruldum psikiyatriye gideceğim ama her şeyi detaylı anlatmalı mıyım?