Psikolojik Destek ve İyi Oluş Platformu
Zihinsel sağlığınıza dair sorulara uzman psikologlardan yanıt alın. Psikolojik desteğin en ulaşılabilir adresindesiniz.
Soru sor
Filtrele
Kategoriler
Filtrele
Soru sor
Filtrele
Kategoriler
Düşüncelerimi yönetemiyorum
Kastamonu Üniversitesi Uluslararası ilişkiler bölümünü kazandım ancak kastamonuya gitmek istemiyorum neden bilmiyorum üniversiteyi kazandım diye de bi sevincim yok gibi en sona yazdığım ve geleceğinden hiç ümidimin olmadığı bir üniversite geldi ne yapacağımı bilmiyorum. Kaydımı yapıp sonra dondursam tekrardan sınava hazırlansam mı diye düşünüyorum ailem her kararımın arkasında ama 1 yılı heba etmemi istemiyorlar haklı olarak ülkemizde ki sınav sisteminden dolayı birde kırık obp ile yoluma başlamam gerekiyor. Psikolojim kaldırır mı bilmiyorum dershanemiz geçen sene psikologlarla anlaşmıştı bu sene de yapacaklar diye düşünüyorum. Çok kararsızım istemediğim bir şehirde hayat ve ömür geçmez, insanların düşüncelerini de çok fazla takan biriyim, motivasyonumu diri tutmam gerekiyor. Önceki tercihimde robotik ve yapay zeka yazmıştım çünkü önü açık bölüm ve geleceğimizi şekillendiriyor artık, ancak gelmedi eğer bir kez daha hazırlanırsam kesinlikle 2 yıllık bölümlerden yazarım onlarda bilgisayar programcılığı, robotik ve yapay zeka, yapay zeka operatörlüğü gibi teknolojik bölümleri yazarım. Normalde hedefim psikolojiydi ancak olmayan meslek yasası ve bir sürü mezunu olması bütün hayallerimizi çöpe attırıyor. Kafam çok karışık ve yüreğim çok yoruluyor düşüncelerim arasında boğuluyorum.
Kaygı
Merhaba ben kendimi çok kötü hissediyorum aşırı derecede katgılı endişeliyim bunun adı ölüm korkusu bu nasıl bişeydir anlamadım maf etti beni sürekli düşünüyorum uyuyamıyorum uyusam çok erken kalkıyorum düşünceler geldiğinde bacaklarım kollarım agrıyo çok kötü oluyorum çalısıyorum kendimi ise veremiyorum iş yerinde de yoğun lal oy oranı bu düşünceler eve gelmek istiyorum sanki o an bana bişey olucakmış gibi hissediyorum olduğum yerde yattığım oturduğum yerde o an bişey olucakmıs gibi hissediyorum olduğum yerden kaçmak istiyorum terk etmek istiyorum çok kötü oluyorum bazen çıldırıcam sanırım ddiyorum aklıma saçma sapan düşünceler gelmesi ölümle ilgili senaryolar gelmesi nesneleri ölümle ilgili şeylere benzetmek batıl inançlara takılmak herşeyi kötüye yoruyorum kesin bana bişey mi olucak acaba diyorum kafayı yiycek gibi oluyorum hiç iyi dilim hep yatıyorum hep
Aile içi problemlerimi nasıl çözerim ?
Merhaba kendi ailem eşime sürekli laf söylüyor herşeye karışıyor ablamın eşiyle benim eşimi kıyaslıyor ve ona davrandıkları gibi benim eşime davranmıyorlar eşimi küçük düşürecek laflar söylüyorlar eşimi istemiyor gibi davranıyorlar eşimle benim hiçbir problemimiz yok hep aile konusu yüzünden tartışıp birbirimize giriyoruz işte senin ailen böyleydi bana bunları dedi yaptı gibisinden sürekli tartışma halindeyiz ve artık başa çıkamıyorum lütfen yardımcı olur musunuz
Şiddet, ihanet, durmadan stalklamak durumunu nasıl çözümlerim ?
4yl evlilik şiddet yuzunden bitdi 2ylsonrageldi son şans verdim kackere ihanet yalan sosyalmedyada kiz eklme yapmadedyim halde tartisirken cok kotu kufurleredyo aileme bana bengiderkende senterk etdin suclubenolyorum tam gidemyorum ondan hep acyorum enbuyuk derdmde stalk yapyorum kac yldr durmyo bu bende. ihanetleryalanlar edyo sora diyorki sen suclsun kusuyoruz gdyo keyfi nezamangerigelse ger donyo donpde drek barsalmhicbisey olmamsgibi goruselm istyo napayim?bu durumda ben?
İlişkime son mu vermeliyim? Şans mı vermeliyim?
2023 yılında bir fabrikada işe başladım ve ilk andan itibaren ordan biriyle sevgili olmak istemediğime karar verdim. Bu sebeple fabrikadaki erkeklere karşı hep mesafeli davrandım. İletişim kurmam gerektiğinde ya abi derdim yada kardeşim arkadaşım gibi davranırdım. İlk zamanlarımdı çekingen ve sadece iş odaklıydım. Böyle bi zamanda tanıştık. Açamadığım bi paket için çakı vermişti. ‘Sana emanet ediyorum işin bittiğinde geri verirsin’ demişti. Ben de ‘teşekkür ederim abi’ demiştim. İlk molada gittim yanına verdim çakıyı. Kaç yaşında olduğumu sordu. Aynı yaşta olduğumuzu anlayınca ona neden abi dediğimi çok mu büyük gösterdiğini sormuştu. Hayat sana çok da adil davranmamış büyük duruyorsun demiştim. O günden sonra onu her gördüğümde oo abi nasılsın abilerin abisi diyerek bu konu hakkında şakalar yaptım. Sonra birbirimizi her gördüğümüzde selam verir hiç yoktan kolay gelsin der hale geldik. Yani bir nevi abi muhabbetinden arkadaşlığa geçiş yaptık. Sürekli yanıma yakınıma geliyodu. Elinden geldiğince işime yardım etmeye çalışıyordu. Bu durumu gören arkadaşlarım bu çocuk senden hoşlanıyor imasında bulunuyordu sürekli. Ben de her seferinde karşı çıkıyordum. Sadece arkadaş olduğumuzu söylüyordum. Cidden onu sadece arkadaşım olarak görüyodum. Ondan etkilenmiyo bişiler hissetmiyodum. Çalıştığımız yerlere ve vardiyalara göre çok nadir denk geliyorduk. Denk geldiğimizde de merhaba merhabaydık. Aradan bir buçuk yıl geçti. Birbirimizin ismini dahi bilmiyorduk. Bir gün bir arkadaşına sordurmuş ismimi. O gün takip isteği attı hemen. Arkadaşız zaten diyerek takipleştim onunla. Beni sordurduğu arkadaşıyla da yüzleştim o olduğunu öğrendim arkadaşız biz dedim. Yine bir gün denk geldik küstük mü artık hiç konuşmuyoruz dedi. Ben de olur mu öyle şey sen benim kankamsın dedim. Suratı düştü. Ortak erkek arkadaşımıza benden hoşlandığını anlatmış. O da gelip bana anlattı. Aramızı yapmaya çalıştı. Çok sinirlendim sürekli başkalarını öne sürmesine. Yine onu arkadaşım olarak gördüğümü söyledim. İstemedim. Daha sonra arkadaş grubu onu gaza getirmiş. Benimle konuşması için cesaret vermiş. Çalışırken geldi yanıma. Başta özür diledi. Utangaç olduğumdan cesaret edemedim bunu başkalarıyla sağlamaya çalıştım dedi. Gördüğüm ilk günden beri senden hoşlanıyorum tanışmak istiyorum dedi. Yani çıkma teklifi etti. Ertesi akşam bi cafede buluştuk. Biz arkadaşız başka bi duygum yok demeye gitmiştim. Onun o heyecanından gözlerinin parıltısından söyleyemedim bunu. Muhabbetimiz de iyi gitmişti. Bir çok ortak yönümüz vardı. Belki de bi şans vermeliyim diye düşündüm. Ama dediğim gibi duygusal bir şeyler hissetmiyordum ona. Umut vermemek için de kesin bir şey söylemedim zaten. Sadece açık kapı bıraktım. Sonra biz konuşmaya görüşmeye devam ettik. O hiç benimle yeni tanışmış gibi değildi. Hatta ilk zamanlarımızda love bombinge maruz kaldığımı düşündüm. Bunu dile getirdiğimde sen beni yeni farkediyosun ama ben seni bir buçuk yıldır platonik olarak seviyorum dedi. 6. ayımızı kutladık geçen gün. Çok gezen tozan birlikte keşfetmeyi yeni şeyler denemeyi seven bi çiftiz. Birlikte çocuklaşabildiğimiz bir ilişki içerisindeyiz. Örneğin sürekli sürpriz yumurtalar alır açarız. Yeni çıkan yiyecek içecekleri birlikte deneriz. Hepsini de videoya çeker birlikte izleriz. Birlikte yada ayrı ama eşzamanlı olarak evlerimizde filmler diziler izleriz. Sahil kenarına gideriz. Balık tutarız. Sushi dateleri yaparız. Aslında çok iyi anlaşabilen çok kaliteli zaman geçirebilen bir çiftiz. Peki sorun ne? Sorun onun çok sevmesi çok çabalaması bu ilişkiye tek başına emek vermesi. Çünkü bu zamana kadar benim bunları yapmama hiç gerek kalmadı. Seni seviyorum dedi tamam dedim. İyi ki varsın dedi teşekkür ederim dedim. Sabırla bekledi onu sevmemi yada sevgimi gösterebilmemi. Ama görüyorum ki o da yoruldu. Onu size şöyle anlatabilirim. Annesi babası ayrı. Onları hayatı boyunca sadece bir kez bir arada görebilmiş. Annesiyle yaşamış ona çok bağlı. Annesini hayatının merkezine koymuş. Bir de beni eklemiş o küçük dünyasına. Çok duygusal bir karaktere sahip. Bana çok bağlı. Sevgisi çok fazla ve bu bana çok ağır geliyo. Kaldıramıyorum bu yükü. Her duygusu çok yoğun çok abartı benim için. Sevgisinden gözü kör. Öfkesine de şahit oldum bikaç kez. O da aynı şekilde çok yoğun. 6 aydır düşündüğüm cevap bulamadığım tek şey şu. Ben onu mu seviyorum bana olan sevgisini ilgisini mi seviyorum? Görseniz bebeği gibi seviyo. Çevremdeki herkes buldun da bunama imasında bulunuyo ama böyle değil bu kadar basit değil her şey. Karşıdan çok güzel görünüyo farkındayım. Ben de sürekli kapılabiliyorum bu büyüye. Ama içten içe vicdan azabı çekiyorum. Onun beni sevdiği kadar sevmiyorum önemsemiyorum değer vermiyorum diye. Ben çok bencilce davranıyorum. İşin içerisinden çıkamıyorum. Acaba hala içten içe bu durumu kabullenemiyo olabilir miyim? Arkadaşım dediğim kişiyle bi ilişki içerisinde olmayı. Çünkü her tartışmamızda ona hala arkadaşça davrandığımı söylüyor. Ben sürekli ilişkiyi yönetemediğimizi düşünüyorum. Ayrılmalı mıyız düşüncesi kafamdan çıkmıyor. Sağlıklı bir ilişki olduğunu düşünmüyorum. Bir tarafın karşı tarafı sürekli mutlu etmeye onun istediği şeyleri yapmaya kendini ona uyarlamaya onu kaybetmemeye ömrünü adamaya çalıştığı diğer tarafın karşı tarafta sürekli kusurlar arayıp bulduğu sadece kendini düşünüp önemsediği karşısındakini kendi olduğu için değil kendi istediği gibi olmaya çalıştığı için kabul eden bir ilişki sizce ne kadar sağlıklı? Bu ne kadar böyle devam edebilir? Yada devam etmeli midir? Bir başka sorun da onunla olmadığı gibi onsuz da olabileceğini düşünmüyorum. Birbirimize çok alıştığımızı bağlandığımızı düşünüyorum. O beni asla bırakmayacağını ayrılmayacağını söylüyo ben de yapamıyorum bunu. Alışkanlıktan bağlılıktan mı yoksa ona kıyamadığımdan mı bilmiyorum. Ama bu şekilde devam edemeyeceğimizi de biliyorum. Kısacık zamanda çok yıprattık birbirimizi. Şuan öyle bir noktadayız ki ne ayrılıp her şeyi silebiliyorum ne de her şeyi unutalım devam edelim diyebiliyorum. Onunla ilgili bazen evet evleneceğim adam bu diyorum bazen de bizden olmaz uzatmanın manası yok diyorum. Ondan biraz zaman istedim. Görüşmeyelim bi süre dedim. O da ara verme fikrini kabul etmiyor. Ya barışalım ya ayrılalım kafasında sanırım. Gerçek şu ki barışırsak sorunlarımız çözülmeyecek. Ayrılırsak bu bizi darmadağın edecek. Belki de kaybedince anlayacağım değerini bilmiyorum. Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. İçimden bi ses küçücük sorunları büyüttüğümüzü aşamayacağımız sorunlarımızın olmadığını söylüyo. Diğer ses ise onu çok üzdüğümü onun için onu bırakmam gerektiğini söylüyo. Benim iki tane kırılma noktam oldu bu süreçte. Birincisi biz kavgalıyken aracıyla kaza yapması. Her ne kadar benimle alakalı olmadığını benim yada onun suçu olmadığını da söylese biliyorum ki kafasında benimle boğuşuyordu. Daha ilk gün söylemiştim bu ilişki sana yada bana zarar veriyosa artık bitmesi gerekiyodur diye. İkincisi de dün akşamki konuşmamız. Sürekli acitasyon yaparak beni manipüle etmeye çalıştığını düşünüyorum. Ona acıyarak kaldığım ilişkide mutlu olabileceğimizi mi düşünüyor acaba. Dünkü konuşmamızda ondan epey soğumama sebep oldu. Kızgınlığımdan mıdır bir erkeği bu kadar güçsüz aciz görmeye tahammül edemediğimden midir bilinmez cidden sözleri soğuttu. Sürekli bensiz yapamayacağından beni sevmeyi bırakmayacağından ama ayrılırsam da asla karşıma çıkmayacağından ondan haber alamayacağımdan bahsetti. Bu ilişki için nasıl bir tavsiyede bulunabilirsiniz?
Kendimi nasıl ifade edebilirim ?
Cok mutsuzum bitümlü kendimi anlatamıyorum hep suçlu ben oluyorum Kendimi bir türlü kız kardeşime anlatamıyorum hep benim suçluyor O beni suçladığın zaman ben bir şey söyleyemiyorum kendine zarar verir diye kendine bir şey yapar diye yüksek sesle konuşamıyorum kötü bir şey söyleyemiyorum bu yüzden her defasında beni kırıyor ve ben hiçbir zaman sesini çıkartamıyorum beni yanlış anlar diye bu yüzden kötüyüm
Aşırı öfke kontrölümle nasıl başa çıkarım
İnsanlara karşı aşırı güvensiz şüpheciyim aklımda sürekli kurarım paronayak davranıyorum sürekli herseye sinirlenip stres yapıyorum ağlayasım geliyor ağlıyorum sürekli nefes almakta zorlandığım zamanlarda oluyor mutsuz hissediyorum kafamın içinde düşünceleri durduramıyorum suan bir sevgilim var ve ayrılık durumuna geldik çoğunlukla ben haklıyım bitirmek istiyorum bitiremiyorum sanki onla ayrıldıktan sonra biticekmisim gibi boşlukta hissediyorum kendime de vurmaya başladım hiçbirseye tahammülüm yok ve aşırı kıskancım kaygılarım var sürekli olmamış şeyleri olmuş gibi düşünüyorum hissediyorum
Kaybetme ile başa çıkma stratejileri nedir?
Merhaba, sorum iş hayatımla ilgili. Aşırı mükemmeliyetçi olduğum için sanki her girdiğim savaşı kazanmak gerekiyormuş gibi hissediyorum. Fakat hayatta her zaman emeğimizin karşılığını almayız; bir şey için çok çalışsak da bazen olmaz. Belki hayırlı değildir, belki de sebebini bilmediğimiz bir nedendendir. Ben pazarlama bölümünde çalışıyorum. Bir ihaleye gireceğiz ve cevaplar yakın zamanda açıklanacak. Uygun fiyatlar vererek tüm dosyaları eksiksiz tamamladım ve teslim ettim. Fakat geçen yıl bu müşteri şirketin ihaleye hile karıştırarak istediği firmalara verdiğini öğrenmiştik. Bu yüzden aslında ihaleye girmek istemiyorum ama uzun zamandır bu proje için çok emek verdim. Acaba yine hile yapıp istediklerini seçerlerse kendimi mağlup gibi hissedeceğim ve çok üzüleceğim. Genelde “kaybettiğimizde daha güzeli gelir” diye teselli ederler. Bu gerçekten doğru mu? Bir uzman olarak bana ne önerirsiniz? Olumsuz sonuç açıklandığında kendimi nasıl pozitif yönde motive edebilirim ve depresyona girmemek için ne yapmam lazım?
Evliliğimi nasıl kurtarabilirim
hiç bi insan kendiden nefret eder mi evet ben kendimden nefes ediyorum anne oldum ikizlerim var ve çok yurldum kocamın ailesiyle uğraşmaktan çok yuruldum ve sıkıldım her pazar günü işim var diyip hiç bi açıklama yapmamısından çok yurldum bni bu ikizlerim tutuyor hayata napcgımı bilmiyorum nsıl davranacağımı bilmiyorum gideck yerim yok gitsem ailem bni kbl etmez böyle de giderse ben kafayı yiyorum
Erkek arkadaşımı gerçekten seviyor muyum ?
6aydır ilişkim var çok güzel giden erkek arkadaşım beni seviyor farkındayım çok mutlu huzurlugüvenli bi ilişkiben 23 o 29yaşında her gören bizi beğenir yakıştırıyor gayet iyi bir çocuk 2 3 aydır acaba seviyormuyum diyorum buluşmak görüşmek istiyorum doğum gününde her detayı planlıyorum ve ben çok düşünen vesveseliym bu içimdeki benim duygummu kaygımı ayırt edemiyorum çok üzülüyorum evlilik yoluna gidicez yanında çok mutluym heycanlı gece özelliklere tekken hep bu düşünceler geliyor artık bir iki gündür yanındayken de diyorum ne yapıcam bilmiyorum sevdiğimi düşünüyorum mutşu bir gelecek bizi bekliyor diyorum bi yandan bunlar beni mahvediyor ona sarıldığımda bile öyle huzurluyumki